İnsanların arasında yaşadığımız sürece, onları sevelim. -Andre Gide |
|
||||||||||
|
Tramvayda kolay inmek için kapı ağına doluşanlar. Önce ben bineyim, oturacak yer bulayım diye hırslananlar. Yaşlıların yerine oturanlar. Kapı ağzına doluşup binmek isteyen engelli araçlı bireyleri hiç takmayanlar. Açılın işareti yapan akülü sandalyeli bireye kenara çekilip yol vermeyip; “ineceğim” diye kütük gibi suratla hemen yanıt veren genç kız. Altına giydiğin dar kot pantolon ağlıyor hıçkırarak. Saçların da sana isyan ediyor. Körsün sağırsın ruhuna. Kendine bu kadar özenli ve dikkatliyken…ötekine kör sağır ve hazır cevap olmanın sebebi ne? Kapalı saf ablaların; “yaşlılara neden yer vermiyorsunuz oturuyorsunuz!” isyanına, o çelik çığlığına kömür kalple sessiz kalanlar. Siyah giymiş kara güneş gözlüklü kızlar. Siyah cehennemdir asla siyah giymeyin. Tramvaya binerken sağındaki solundakine insanca bakmayı çok görenler, Tramvaya binerken ya da inerken cehennemden kurtulmak ister gibi hücum edip engelliye, bebek arabalıya, yaşlıya öncelik vermeyenler, Hayatta her konuda en son sıraya atılacaksınız Her biriniz, Her konuda, Siz beklemekten beton heykellere dönüşeceksiniz, Siz hep acıyla işlerinin olması için kıvrana kıvrana bekleyenlerden olacaksınız. Uzun yeşil otlakta otlayan sığırlar bile asfaltta sıça işeye ilerlerken akşam ahırlarına… bir nizam içerişinde ard arda giderler, bu manzaralara çok tanık oldum. Bir sığır bilinci bile yok mudur sizde? Evren sizi sıraya bile sokmayacak. Sizin için…en azından bir sığır bilincine sahip olmanızı temenni etmekteyim. En azından bu bilinçle yaşamdaki engelleri aşmayı becerebilir, yaratıcının şefkatini kazanabilir, size yardım etmesine zemin hazırlayabilirsiniz. Her Berlin Duvarı yıkılmalıdır ve içinizde sayısız onlardan inşa edersiniz. Gözyaşlarıyla… Gözyaşlarımla patlasın o beton bilinciniz. Ki içeri yaratıcının o muazzam merhameti girebilsin. Sadece yaşarken kendini ölüye çevirenler başarabilir; gerçekten başarabilir. Kayıp bir köpektim ay ışığına dönüştüm… Gün gelir her kalın kafalı ince ruhlu bir varlığa, meleksiliğe erişebilir. Gün gelir bütün kalın kafalılar, görgüsüzler, hadsizler dilerim en azından sığır bilincine sahip olur. “Bunları yeniden dizayn etmek lazım” dedi biri, “kapı ağzında kafalarına göre takılıyorlar, tramvaya zor bindim.” “Haklısın” dedi makinist, başını salladı, yanındaki makinist de. Kayıp bir köpeksiniz umarım ay ışığına dönüşürsünüz. Altına giydiğin dar kot pantolon ağlıyor hıçkırarak. Ne olursa olsun o çelik kelebeği, o akıl almaz gücü… bütün gücümle çakacağım gökyüzüne…hırsla değil…inatla değil. Sadece yüreğimin isteğiyle, ruhumun açtığı cepheyle, ışık göstergeleriyle, kozmik bir azimle…. Saçların yıldızları ışıldasın…dilin… Kayıp bir köpeksiniz… At bilincine sahip bir ışık vursun omurganıza…. Günlerce gecelerce ağlayın…o gecelerde kaybolun…yapayalnız kalın… Öyle kalanlar bir kıvılcım elde eder ve büyün bütün ömür bunun içindir… İsa Kantarcı
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İsa Kantarcı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |