Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Haliyle; benim çok daha öncesinden elde etmiş olduğum; kah sizlere olan saygımı, kah ise bilgi birikimimi de bir kenara atarsak, kabul etmemiz gereken şudur ki, benim tabiatım gereği sahip olduğum özellikler başka, onun ki ise kendi sınıfında bambaşka… Bu yüzden; mantıksal olarak da baktığımızda, ne olursa olsun, kah var olmamın, kah ise tüm kozları elinizde tutmanıza rağmen, benim haliyle sizin ne olursa olsun, kararınıza biat etmem gerekir değil mi? Doğru… Amma velakin; ben bunu yine sizlerden bahşedilen yaratılışım gereği yapamam. Hatta içimde de kalmasın… Ben bu karara saygı duymam, hatta ve hatta duyamam… Mümkün değil ya, mümkün değil demiştir ve bu gerçekçi beyanı yüzünden tüm hakları anında alınmış ve Cehennem’e sürülmüştür. Gelelim biz insanlara… Yok firavun bizi dövüyor, yok firavun bize taş taşıtıyor, yok bu sıcakta emeğin karşılığı olarak 33’lük bira kime yetecek diye Yahudiler ağladı mı? Ağladı… Ne yaptı Yaratan? Firavun’un iç çemberine peygamberini sızdırdı mı? Sızdırdı. Sonuç? İhanet. Yok hahamlar artık yoldan çıktı, yok buralar hep yozlaştı diye inançlı Yahudiler tarafından tatava yapıldı mı? Yapıldı. Ne yaptı Yaratan? İyiliği, güzelliği ve sonsuz sevgiyi aşılayan peygamberi gönderdi mi? Gönderdi. Sonuç? İhanet. Hatta… Acı. Yok artık burası iyice yoldan çıktı, burası saçma sapan put cennetine döndü diye araplar ağladı mı? Ağladı. Ne yaptı Yaratan? En son peygamberini sanki ileriki neslin; üniversite mezunu olabilme, yakışıklılık, gençlik, bilgi, ahlak, yabancı dil bilebilme gibi değerlerle ölçülebilmenin ‘’değer’’ sayılabileceğini öngördüğü için; 40 yaşında, okuma yazma bilmeyen birini peygamberi olarak gönderdi mi? Gönderdi. Sonuç? Ben ondanım, o da bendedir dediği, belki de oğlu gibi gördüğü birinin kutsal yerde arkasından hançerlenmesi. Haliyle… Kah istediğiniz ritüelleri yapın, kah gerçeklerden kaçın, kah ise öğrendiklerinizi doğru sanıp dahasını düşünmeyin… Bana göre… Hem ateşten yaratılanın… Hem de çamurdan yaratılmasına rağmen, biz ateşten yaratılan kadar iyi olmasak da, bu halimizle bile ondan çok daha iyi olmaya çalışabiliriz diyenlerin öyle bir ‘’ah’’ı var ki… Hepinize geçmiş olsun.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |