Biraz Ara

Bu yazım biraz ara verdiğim bir yazım olacak Yoruldum çünkü Defalarca aynı şeyler konuşuluyor ve sonrasında olası sonuçlar hiçbir şekilde görülmüyor Öylece yaşanılıyor Öylece var olunuyor Umutsuz durumlar yoktur evet ama umudunu yitiren insanlar pekala vardır. Fikirler de pekala ölebiliyor, çünkü okumuyorlar

yazı resimYZ

Ufaktan promili kanımda hissettiğim için ve dahasını hissettiğimde; çok daha ağır, çok daha gerçekçi ve bu yüzden kimilerine sonsuz psikolog randevularına sebep olduğum için (ki aradıkları ilaç yine bende) efendi gibi erkenden yazmaya başlıyorum, sonrasında yazmaya bırakmıyorum, sonrasında da yazsam dahi anlaşılmak istemiyorum.

Niye? Kabul ediyorum ve edilmesini de istiyorum. Herkesin; bilgi seviyesi, yaratılışı ve hayata bakışı bir deniz derya değil; o yüzden biraz daha ırmak, biraz daha akarsu tadında satırlarımı sınırlamaya dikkat ediyorum. Bu yüzden de; bu gece de, kaç sene önceki satırlarımda yazdığım şeyleri biraz daha toparlayıp, biraz daha anlaşılır seviyeye getirmek istiyorum.

Güzel dostlar Bizler; Avrupada yaşamıyoruz. Bizler; Anadolu denilen topraklarda yaşıyoruz. Tarihe açıp bakarsanız, Dünyadaki en bereketli, en verimli ve çokça savaşın olduğu topraklar, bu topraklar... Bu da haliyle şu demek Bu topraklarda yaşayan toplum, ne olursa olsun bir bütün halinde kalmalı, birbirini korumalı, aynı çatıda yaşadığını kabullenmeli.

Niye? Aksi takdirde her seferinde olduğu gibi özgürlük yalanları gelecek Ki bunu SSCBde gördük Yugoslavyada gördük ve çok daha öncesinde Osmanlı İmparatorluğunda da gördük Tüm milletler; buyundurluğunda olduğu devletler karşısında vakti zamanında özgürlüklerini kazandı

Sonrasında oldu? Bir İngiltere, Bir Almanya, Bir Fransa mı oldular?
Bak mesela Filistin vaktiyle özgürlüğünü kazandı. Sonucu ne oldu? Lübnan, Irak, İran, Suriye Hepsi özgür ülkeler Ne oldu sonucunda? İsrail; siz birileri kediye zarar verdi diye ağlarken, binlerce insan öldürdü ve sınırlarını genişlettikçe genişletti.

Haliyle Bu işler sizin bildiğiniz, haliyle size gösterilen şeyler gibi olmuyor Bu işler kah ahlaken, kah adaleten çürüyen bir Çınara, güneş gibi doğan, ibret olsun diye de herkesin gözdesi olan İstanbul yerine, bakir topraklarıyla Ankarayı başkent yapan, Mustafa Kemal Atatürkün dediği gibi, Türkiye Türklerindir kafasında oluyor. Aynı zamanda da ekleyeyim, Ne mutlu Türküm diyene

Ne demek bu? İster Yahudi ol İster Hıristiyan İster Müslüman İster günümüzde popüler oldu diye Ateist İster vaktiyle Rusyadan göç, istersen Bulgaristandan İster kanında Ermeni, ister Kürt, ister İtalyan kanı dolaşsın. Konu hiçbir zaman köken değildir.

Konu; Misak-ı milli sınırlarıyla belirlenen bu topraklar Türkün toprağıdır. Bu toprakların sahibi olan ülke de Türkiyedir. Hepsi bu kadar basitti Tabi ki sen yine ailenle kendi babaannenden gelen kendi dilinde konuş, kendi geleneklerini yaşat Bunlar sıkıntı değil ki Sıkıntı şu Bazı iyi aile evlatları; özgürlük adı altında bazılarınızı yalnızlaştırmak istiyor, beraberinde de işgal edip, yine bazılarınızı biat eder hale getirmek istiyor. O yüzden evet, her şeyde olduğu gibi hiçbir şey mükemmel değil ama olası tehditler sonrasında, elde tutulan hiçbir şey yapamayacağınızı da düşünürsek, en doğrusu yine bu yüce devletin parçası olmak olacaktır.

Dahasını da yazabilirim Amma velakin kabul edelim ki; ne yazmalarım bir şeyleri değiştirecek ne de sonrasında olabilecekler karşısında, medyaya biat eden sizler, gerçekleri görmek isteyeceksiniz.

Haliyle Bu yazım biraz ara verdiğim bir yazım olacak Yoruldum çünkü Defalarca aynı şeyler konuşuluyor ve sonrasında olası sonuçlar hiçbir şekilde görülmüyor Öylece yaşanılıyor Öylece var olunuyor Umutsuz durumlar yoktur evet ama umudunu yitiren insanlar pekala vardır. Fikirler de pekala ölebiliyor, çünkü okumuyorlar Ki en başta dendiği gibi.

Başa Dön