Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Belkide biz yaşamaya yanlış yerden başlamışızdır sevgili günlüğüm✍🏻 ne dersin? Olabilir mi bu? Yanlışlıklar, hatalar biz insanların yaptığı sıradanmış gibi baktığımız ama sıradan olmayan şeyler değil mi? Mümkün mümkün yani bence, kendi adıma ben yanlış yerden başladım yaşamaya gibime geliyor her ne kadar çok küçük yaşlarda elime kalemi alıp Ay’a tutulmuş olsamda… Keşke zamanı geri alabilsek ve günlük olaylar veyahut yaşamdaki şeylere Satürn’ün belindeki çembere katılıp dönsek dönsek ve de Dünya’ya ev işlerine, çalışma hayatına, betonlara, tapulara tapmaya oradan baksak ve utanırdık sanki yanımızda bizimle birlikte dönen koca koca taşlardan, Dünya’nın atmosferinden… Güneş dile gelse ve Ay’la bizi çekiştirse alınmazdım inan. Gülerlerdi üstümüze katıla katıla kahkahalarla… Ve şaşırırdık biz insancıklar Dünyadaki ışık karmaşasına; Ay’ın ve Güneş’in bir çıkıp bir kararmasına katıla katıla gülmek göbeğinin oynaması kadarıysa var sen bi düşün Ay ve Güneş ikilisinin Dünya üzerindeki izlenimlerini. İstanbul Boğazında yüzmek için yarışmacı gemisinde oturup sohbet ediyorduk yarışçı arkadaşlarımız ile. Nereden geldiyse söz Şiir ve Yazılarıma geldi ve Şükriye Hanım teveccüh gösterip bana bakıp şöyle dedi arkadaşlarımıza Hülya’nın Şiir ve Yazıları çok güzel… Metin Bey teveccühe eşlik ederek şunu ilave etti Şükriye Hanımın sözlerine” Hülya’nın derinliğini anlayamıyorum” Övgü dolu sözlere teşekkür ederek Metin Bey’e şöyle söyledim; bende henüz derinliğimi anlayamadım, daha da derin sanırım iç dünyam sevgili günlüğüm ✍🏻 Yukarıdaki satırları yazarken derinliğin anlamını cümlelere yansımasını görmek mümkün… Hayat bu geldi yaşadık, yaşıyoruz yolcuyuz handa sevgili günlüğüm✍🏻 Sana bir sır söyleyeyim insan olmak çok zor… Dahada zoru insan kalabilmek adına verilen mücadele o yüzden işte yalnızlık bulunmaz bir nimet bu devirde. Yazdıklarımıza baksana, biz yalnız mıyız? Hiçte bile! Aslında sevgili günlüğüm yazıya burada nokta koymayı istemezdim böylesine sana özlem doluyken; fakat özür dileyerek müsaade isteyeceğim, sanırım çokça uykum geldi ve kapandı, kapanacak gözlerim şu an… Yatağa girmeden evvel bir kere daha gökyüzüne dikeyim mi gözlerimi ne dersin? Serer mi yüreğimize yıldızları tek tek ve o yıldızlar hep bir ağızdan okur mu yazdığımız Ganimet Şiirimi ve çarpışır mı sevaplar günahlar Şiirimde geçtiği gibi ve umurumuzda olur mu Dünya?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |