Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Küçük kýrmýzý kutu rahat, derin bir nefes aldý. Ve gülümsedi. ‘Tamam çocuklar çýkabilirsiniz!’ diye fýsýldadý. Birden küçük kýrmýzý kutunun içindeki paralar kenarlara doðru hareket etmeye baþladý aðýr hareketlerle. Ruhu, benliði olmayan bu paralarýn cansýz bedenlerinin kendi kendilerine hareket etmesi beklenmezdi onlardan tabii ki de. Bütün bu ruhsuz paralarýn altýndaki bedensiz ruhlar hareket ediyordu aslýnda. Ve hatta, bakýn! Bütün paralar küçük kýrmýzý kutunun kenarlarýna yapýþýp kutunun içinde ikinci bir kat duvarý örmüþtü þimdi. Bedensiz ruhlar yine dans etmeye baþladýlar. Kaðýt paralarýn yumuþak yüzeyine olmayan ayaklarýyla basarak ve olmayan kollarýný küçük kýrmýzý kutunun kapaðýna doðru uzatarak olmayan müziðin içinde aktýlar... Yumuþak ve kývrýmlý hareketleriyle, bir uyum içinde, bir bütünmüþçesine dans ediyorlardý. Küçük kýrmýzý kutu gülümsedi. Bedensiz ruhlarý çok severdi çünkü onlar olmayan ayaklarý ve olmayan kollarýyla kutuda, uyum içinde dans ettikleri vakit kendini dans ediyor gibi hissederdi. Ruhsuz olan paralarsa orada öylece dururlardý, sadece kibarlýktan çaðrýlmýþ misafirler gibi sus pus oturur bedensiz ruhlarýn olmayan dansýný izlerlerdi. Ama günlerden bir gün küçük kýrmýzý kutu ne olduðunu anlayamadan kendini üstünde durduðu masadan aþaðý düþerken buldu. Bu ne garip bir tesadüftür ki o gün içinde hiç para yoktu. Bu nedenle küçük kýrmýzý kutu aðýr aðýr düþüyordu yere, dahasý yere deðil, baþka bir yere düþüyordu... Havada süzülürken karanlýk ve demir parmaklýklarla dolu bir alana doðru gittiðini farketmiþti. Çöp kutusu... Hayýr olamaz. Acaba sürekli küçük kýrmýzý teneke kutunun içinden para alan elin sahibi onu niye çöpe atmaya karar vermiþti? Masanýn üstündeki eski yerine özlemle ve üzüntüyle baktýðýnda elin onun yerine baþka bir kutu koyduðunu gördü. Bu kutu tuhaf bir þeydi, üstünde kocaman bir düðmesi vardý. El düðmeye bastýðýnda kutu zannettiði þeyin ortasýndan küçük bir çekmece çýkýyordu ve parayý çekmeceye koyup tekrar düðmeye bastýðýnda para küçük kutunun içine giriyordu. “Hýh...” dedi küçük kýrmýzý teneke kutucuk. “Hiç de güzel deðil bu yeni kumbara. Ben ondan çok daha doðal ve þirindim en azýndan.” kapaðýnda tornavida yardýmýyla açýlan ince uzun para deliði ve iþlemeli tenekeden yüzeyiyle gayet mütevazi ve kendine has bir kutuydu kendisi gerçekten de. Bedensiz ruhlar da üzülmüþtü. Çünkü atýlan onca kaðýt ve çer çöpün arasýnda çapraz duran kutunun içinde dans etmek artýk imkansýzdý. Bunun üzerine bedensiz ruhlar küçük kýrmýzý teneke kutudan özür dilereyek dýþarý aktýlar. Ve olmayan müzikleriyle birlikte pencerenin üstüne týrmandýlar. Küçük kýrmýzý kutu da yarým saat sonra diðer çöplerle beraber sokaktaki gri tenekeye doðru bir yolculuða çýktý, onu bir daha gören olmadý. Bedensiz ruhlar ne yapacaklarýný þaþýrmýþlardý çünkü küçük kýrmýzý kutunun parlak teneke yüzeyini gerçekten de çok sevmiþlerdi dans etmek için. Yeni kutunun içindeyse dans edecek hiç bir alan yoktu. Aralarýndan biri o uyumlu dalgalanmadan kopmuþ, yeni kumbarayý keþfetmeye çalýþmýþtý. Ancak kutunun içinde o kadar çok yay ve baþka parçacýk vardý ki, beþ tanecik bile bedensiz ruh dansedemezdi orada. Bedensiz ruhlar uzun uzun pencere pervazýnda oturdular ve dans edecek bir yer bulmak için beklediler. Daha sonra odanýn köþesinde, yataðýn kenarýna asýlý kalmýþ olan bir mendili gördüler. Hemen, uyum içinde, onun içine aktýlar ve orada sýkýþýk sýkýþýk oturmaya baþladýlar. Mendilin beklemek için daha uygun bir yer olduðuna karar vermiþlerdi çünkü. Bir mendil bir pencere pervazýndan daha kolay yer deðiþtirirdi sonuçta. Çok çok günler sonra, tam bedensiz ruhlar uyumaya baþlamýþken el gelip mendili aldý. Þöyle bir silkeledi; eðer bedensiz ruhlar mendile sýký sýký tutunmamýþ olsalardý kesinlikle yere düþerlerdi doðrusu! Sonra elin sahibi mendili cebine sokup odasýndan çýktý. Bedensiz ruhlar ilk defa odadan çýkýyordu. Heyecanlýydýlar. Yepyeni bir dünyaydý bu gördükleri yerler onlar için. Çevrelerindeki kimse onlarý farketmiyordu ama. Küçük kara tozlar, salondaki saman süsler ve minik mavi misketler, bedensiz ruhlarýn tek birinin bile olmayan yüzüne bakmadý. Bunun üzerine bedensiz ruhlar olmayan ayaklarý ve olmayan kollarýný düþündüler birden. Olmayan müziklerini ve olmayan danslarýný akýllarýna getirdiler. Onlarýn olmadýðýný anladýlar... Ve de hiç kimseye fark ettiremeden yok oldular...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Esin Yardýmlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |