Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
Payıma düşen hep özlemek benim… Her daim özlerim. Özlemek için yaratılmışım sanki. Yaşamıma giren insanları tanımadan sevmek, anlamak tüm kalbimle, bağlanmak yok olan benliğimle, yanımda hissetmek ve ayrılmadan özlemek... Payıma düşen özlemek hep. Özellikle de seni özlemek… Meğer biz seninle çok güzel zamanlar geçirmişiz de ben fark etmemişim. Eskisi gibi yoğun hissedemiyorum şimdilerde seni. Meğer en güzel günlerimmiş o günler. Hep seni daha çok yanımda isteyerek, sana kızarak, kavga ederek, kendi kendime küsüp yine kendi kendime barışarak geçirmişim vaktimi, tamamen yanımda olduğunu fark etmeyerek. Meğer seninleyken bile seni özlemişim , özlemişim de anlayamamışım. Şimdi tuhaf bir gülümsemeyle anlıyorum. Ve o günleri ümitsizce özlüyorum. Meğer mutsuzluğumun içinde ben ne mutluymuşum da bilememişim. Hep daha çok almak istemişim senden verdiklerin yetmemiş, yetinememişim. Şimdi çok fazla verdiğini anlıyorum. Kendine göre çok fazla vermişsinde bilememişim değerini… Ben seni çok sevmişim, sevgimin sınırlarını çizemeden. Çizebilir miydim? Bilemiyorum.Her şey gibi sevmişim seni. Su gibi, hava gibi ihtiyaç duymuşum sana… Ama sen fark etmemişsin. “Sevme beni” dememişsin. Ben “O” değilim “beni karıştırıyorsun, O sanıyorsun” dememişsin. Seni “O” sanmama izin vermişsin. Seni “O” sandığım zamanları bile özlüyorum şimdi. Meğer farkına varmadan uzattığın elini tutmuşum sımsıkı. O kadar sıkı tutmuşum ki elini, hiç bırakmamak üzere. Sanırım sen, belki de hiç tutmadığın elimi bıraksan da, ben senin elini hiç bırakmayacağım. Bırakamayacağım… Ne kadar çok bırakmak istesem de… Seni eskisi gibi çok sevmek istiyorum. Her şey gibi. Ama mümkün değil, değil mi? Hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Olamazda! Yağmurlar yağıyor hayallerimin üzerine, ıslandı hayaller. Üşüyorlar. Hele üzerine örtülen gerçekler, donduruyor kanını hayallerimin. Nice dolunaylar geçti gecelerimden, beni üşüterek. İçim titredi esen yelinden. Dalgalı deniz alıştı sarsıcı rüzgara. Rüzgarın acıklı şarkısına eşlik etmeye bile başladı deniz , dalgalarıyla.. Ve ben özleyeceğim. Seni özlemeyi bile özleyeceğim. Gece de dolunay yokken bile aklımdasın bazen. Hep olacaksın da. Geceyle özdeş oldun benim için… Gece… Ve sen… Senden önce de , seninleyken de özlemişim seni, senden sonra daha çok özleyeceğim… Bir seni sevmeyi özlemeyeceğim çünkü hep seveceğim. Beni unutsan da, satır aralarına sıkıştırdığın yüreğinle artık beni hatırlamasan da… Seni hep özleyeceğim , özlemek istemesem de… Meğer ben seni hep özlemişim de bilememişim … Eylül 2003 Ben seni özlemişim de bilememişim:((
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serpil Başol, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |