Alkış , Çok Alkışlı Pandomima
Çekilen damar; kıvrak bir dansın sonunda ilkin ağrı sonra durma.
Bütün gözlerin çevrilmesi yavaşça kadına…
Ritim içsi rengi pembeli katmer etekten dökülüşü bacaklara. İnce topuk, nazenin bir kırılma.
Olan her neyse, gülümseyen dudaklarında donma. Acı çığlık ve sahipsiz bir boşluk. Yığılma!
Doktor doktor yok mu?
Savrulan her şey yokluğa. An an kaynayan, kıvılcımı sürgün veren sessiz bir haykırma.
Tam o sırada sıcak bir tenin, parmak dokunuşu şah damara , kol hareketi geniş; çekilin!
Kopuk görüntülerde gözlerin açılması ve ışık. Yaşama.
Yürek atışları doygun, nefes alışları ılık. Belden kavrama. Tutuş!
ve kucağa. Şefkat sinen. Dolanan boyuna taşınan bedende canlanma. ..
Sonsuz fısıltı ah!
Pıtır pıtır yumruk kafesten alev yanağa. Burada tını
ey benim his nergisim
ömrü dengim
özde varlık sebebim
İçten irise doluşan kaynak renk ela
Olmazı kağıtta kalan düşün kopması...
Alkış çok alkış
dik düşen ışıklar sahnedeki oyunculara.
Haziran-2005/ Ayşe Keskin_Trabzon