Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Ve o asma, damdaki çardaðýn üstüne serilmeye baþladýðýnda, altýndaki yataðý paylaþtýðým kuzenimle birlikte, sýcak yaz gecelerinin yeni oyunu olan; "yýldýz sahiplenme" oyunumuzun sayýsýz figüraný oluverdi yapraklarý!.. Onlarýn arasýndan, kendimize yýldýz seçip, her akþam ayný yapraklarýn arasýndan yýldýzýmýzýn bize görünmesini beklerdik. Gelmeyince ya da gecikince "baþka yapraklarýn arkasýna mý saklandýlar acaba" diyerek, bu kez, onlarý biz aramaya çýkardýk bakýþlarýmýzla... Kalýn ana dallara, inceleriyle tutunmaya çalýþan iri yapraklarýn konuklarý, sadece yýldýzlar deðildi o yaz gecelerinde... Serçeler de uyurdu bizim üstümüzde... onlarý yakalamaya çalýþan mahalle kedileri de... Hiç unutmam, bir keresinde kedinin biri uyuya kaldýðý yerden üstümüze düþmüþtü gecenin bir yarýsýnda, uykumuzu korkuyla bölerek... O düþtüðü için; biz de uykumuza düþtüðü için korkmuþtuk birbirimizden... Ýnanýlmaz büyük salkýmlarla koruða oturan asmamýzýn koruklarýný annem, kurduðu turþularýn içine atardý, biz de birbirimize... Eylüle sayýlý günler kala ise, üzüme dönerdi artýk o koruklar... Annem, her zaman yapmasý gerekeni bilen biri olarak, baþlardý o salkýmlara, dikiþ makinasýyla bez torbalar dikmeye... Dikiþ makinasýný ayaklarýyla çalýþtýrmaya baþladýðýnda çýkardýðý, "týkýr da týkýr- týkýr da týkýr- týkýr týkýr týkýr týkýr" sesini dinleyip içimizden "týkýr týkýr" demek için, biz de annemin yanýnda yerimizi alýrdýk; asýl amacýmýzý "üzümleri biz torbalayacaðýz"ýn arkasýna saklayarak... Aslýnda, o üzümleri torbalamayý, torbalanmasýný hiç istemezdik. Çünkü, serçelerin gelip onlarý didiklemesini beklerdik... ki "bu üzümü kuþlar didiklemiþ, torbalamayýp biz yiyelim" diyebilelim... Ýnanýlmaz lezzetli üzümü vardý asmamýzýn. Kýþa kadar onu beklemek, bir çocuðun -olmayan- sabrýnýn harcý deðildi. Ama, her zaman olduðu gibi annem üstün çýkardý; "her taraf üzüm dolu, þimdi tam sezonu, buradaki üç tane koruða mý gözünüzü diktiniz" diyerek... Ertesi yýlýn martýna kadar, çeþitli kutlamalarda sofraya, o kýþlýk üzümlerin gelmesini beklerdik ailece... En çoðu da yýlbaþý gecesinde sunulurdu ev halkýna... Çünkü, en kalabalýk toplanýlan gece, o geceydi... O asmanýn üzümünün tadýný, bir daha hiçbir yerde bulamadým. Aslýna bakarsanýz, aramadým da... Çünkü, o üzümün tadý, o dönemin tadýydý... Orkun Levent Boya
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Orkun Levent BOYA, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |