-Pek çok insan yaşam enerjilerinin büyük miktarını “ufak şeyleri dert ederek” harcadıkları için, yaşamın güzelliğini ve büyüsünü ıskalamaktadırlar.
-Yaşantınızın her alanında kusursuzluk arayışınızı bıraktıkça, yaşamın kendi içindeki kusursuzluğu keşfedeceksiniz.
-Korku ve telaş içindeyken, gücünüzü kullanamaz, hiçbir şeyden tat alamaz hale gelirsiniz.
-Korkuyla savaşmak için en iyi yol, dikkatinizi tekrar şimdiki zamana döndürmektir.
-Dünyada hiçbir şey sizin ve sevdiklerinizin mutluluğuyla iç huzurundan daha önemli olamaz.
-Siz söze başlamadan önce karşınızdaki insanın konuşmasını bitirmesine izin verin.
-Bir iyilik yapın ve bundan kimseye bahsetmeyin.
-Yaptığınız iyiliği başkalarına anlatarak sulandırmaktansa, kimseye bahsetmeyin ve olumlu duygunun tümü sizde kalsın.
-Sevgi, başka insanların durumunu anlamayı gerektiren bir duygudur.
-Sevgi elini önce siz uzatın. Bu mutluluğun yoludur.
-Eğer sevgi davranışlara bağlı kalsaydı, belki hiç birimiz sevilmezdik.
-Sevginin ödülü kendisidir.
-İnsanları sevdiğinizi bildirmenin en iyi zamanı şimdidir. Bugün üç kişiye onları ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin.
-Her gün –özellikle sabah- birkaç dakikanızı sevecek birini düşünmeye ayırın.
-Sevecen biri olmak sizin elinizdeyken, sevilen biri olmak sizin kontrolünüzde değildir. Ne kadar çok sevgi verirseniz, o kadar çok sevgi görürsünüz.
-Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı?
-Her şeyi kusursuz hale getirmek hayatın görevi değildir, bunun mücadelesi sadece bize düşmektedir.
-Mevcut durumumuzdaki stres düzeyimiz, strese dayanma gücümüze eşittir. İnsanlara strese dayanma gücünü arttırmayı öğretirseniz, o oranda stresleri artacaktır.
-Mektup yazın. Yaşamınızda ya da geçmişinizde sizden gelecek sevgi dolu bir mektubu hak eden pek çok insan vardır.
-Kendi cenazenize katıldığınızı hayal etmek size, hâlâ fırsatınız varken geride kalan hayatınıza bir bakıp, önemli değişiklikleri yapma fırsatı verecektir.
-Daha huzurlu bir insan olma yolundaki ilk adım, işin ivediliğini kendi kendimize yarattığımızı kabul etmektir.
-Eğer hedefimiz daha huzurlu ve sevecen olmaksa, kesinlikle başka insanlara karşı olumsuz duygular barındırmamalıyız.
-Her gün bir dakikanızı teşekkür edecek birini düşünmek için harcayın.
-Tanımadığınız insanların gözlerine bakın ve gülümseyerek merhaba deyin.
-Kendinize ve başkalarına yararlı olacak kaliteli bir iletişim kurmak istiyorsanız, önce başkalarını anlamak gerektiğini kabul edeceksiniz.
-Daha iyi dinleyici olmak sizi sadece daha sabırlı bir insan yapmakla kalmaz, ilişkilerinizin kalitesini de arttırır. Söylediklerini gerçekten dinleyen biriyle konuşmayı herkes sever.
-Eşinize sizin haklı, onun haksız olduğunu kanıtlamanın gerçekten bir önemi var mıdır?
-Yaşamınız analiz etmek için seçilecek en kötü zaman ruh halinizin bozuk olduğu zamandır.
-Hayata ve bize sunduğu bir çok engele bir sınav gibi baktığınız zaman, karşınıza çıkacak her engeli gelişmeniz için bir fırsat olarak görmeye başlarsınız.
-Övgü ve yergi aynı şeydir diye düşünürseniz, herkesi her zaman memnun edemeyeceğiniz gerçeğini kendinize hatırlatmış olursunuz.
-Rasgele bir iyilik yapın. Karşılık beklemeden bir şey vermenin sevincini tatmak için çok etkili bir yoldur. En büyük kazancınız, yaşamınıza getirdiğiniz tatmin duygusudur.
-Ne zaman birisi size tuhaf gelen bir davranışta bulunursa, davranışının ardındaki masumiyeti görmeye çalışın.
-Benliğinizin şefkat kaynağı olan yüreğiniz bilecektir ki, başka bir insanı yaraladıktan sonra kendinizi iyi hissetmeniz mümkün değildir.
-Ilımlı ve huzurlu bir insan olabilmek için çoğu zaman gönlü bol olmayı, haklı olmaya yeğlemeniz gerekir.
-Övünme gereği duymayan, ortaya egosunu değil yüreğini koyan bir insanı herkes çok sever.
-Yaptığınız her işin hesabını tutarsanız, halinden memnun bir insan olmanız gerçekten zordur.
-İnsanların davranış nedenlerine ilgi duymakla, onlara karşı yargılarınızı sevgi ve anlayışla doldurursunuz.
-Başkalarını yargılama insanın enerji tüketmesini gerektirir ve insanı mutlaka olmak istediği konumdan uzaklaştırır.
-Bugüne dek eleştirdiğiniz kaç kişi ona hatalarını gösterdiğiniz için size teşekkür etmiştir?
-Değişik kültürdeki insanların olayları bizim gibi görmelerini bekleyemeyeceğimiz gibi, bireylerin de dünyaya farklı açılardan bakabileceklerini kabul etmek zorundayız.
-Pek çok insan başkaları tarafından takdir edilmeyi bekleyerek ömür tüketirler. Her gün en az bir kişiye beğendiğiniz bir özelliğini söyleyin.
-Bir kimseye onun hakkındaki güzel düşüncelerinizi söylemek, bunu söyleyen kimseyi de tatmin eder. Bu, bir sevgi ve iyilik eylemidir.
-En inatla savunduğunuz beş iddianızı sıralayın ve bu konularda yumuşamaya çalışın. İddialarınızı yumuşatmak sizi güçsüz yapmaz. Aslında daha da güçlendirir.
-Eleştiriye tepki göstermek eleştirinin kendisini hiç mi hiç yok etmiyor. Tersine, olumsuz tepkiler gösterince sizi eleştiren kişi yaptığı değerlendirmede haklı olduğuna inanıyor.
-Birisi size fikrini söylediğinde, hemen bir yargıya varıp eleştirmektense, o insanın söylediklerinde hiç doğruluk payı var mı? Diye bakın.
-Yaratılan bir bardak er geç kırılacaktır. Bir şeyin kırılacağını önceden bekliyor olursanız, o şey kırıldığı zaman şaşırıp üzülmezsiniz.
-Sevdiğiniz şey yok olduğunda kederleneceğinize, onca zaman ona sahip olduğunuz için minnet duymalısınız.
-Dünyanın en mutlu insanı da her zaman mutlu değildir. Olumsuz duygularınıza karşı savaşmayıp, sakin kalabiliyorsanız, o karamsar anınız da nasılsa geçecektir.
-Nereye giderseniz gidin, kendinize de götürün.
-Yapmakta olduğunuz her neyse, siz de orada olun.
-Unuttuğumuz bir şey, olayları büyütenin kendimiz olduğudur.
-Yaşam, bizim kararttığımız kadar kötü değildir.
-Günde sadece birkaç dakikanızı yaşam görüşünüzden farklı fikirler öne süren makale ve kitap okumaya ayırın.
-Bir plan yaparken bunun bir parçasının değişebileceğini göze almalısınız.
-Mutlu olmanın bir yolu da, düşüncelerimizdeki ağırlığı, sahip olmak istediklerimizden, elimizde olanlara yöneltmektir.
-Mutluluğa giden yol yoktur. Mutluluk, o yolun kendisidir.
-Huylarınız sizin kişiliğinizi oluşturur. Sık sık tekrarladığınız şeylerin huy haline geldiğini hatırlarsanız, farklı alışkanlıklar geliştirmeye başlarsınız.
-Vermenin ödülü kendisidir.
-Birisine bir iyilik yapacağınız zaman, yapın gitsin; içinizde çok tatlı bir huzur hissedeceksiniz.
-Mutsuz olduğunuz zaman, sizi mutlu edecek tek kişinin kendiniz olduğunu hatırlayın.
-Engeller ve sorunlar, yaşamın bir parçasıdır. Gerçek mutluluk, tüm sorunlarımızdan arındığımız zaman değil, sorunlarımıza olan bakışımızı değiştirdiğimiz zaman gelir.
-Hayat acil bir durum değildir, yeter ki siz o hale getirmeyin.
-İçimizdeki mücadeleler çoğu zaman başkalarının sorunlarına sarılmamızdan kaynaklanmaktadır. Birisi topu size atarsa, bunu tutmak zorunda değilsiniz.
-Her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır. Başımızdan geçen her olay artık bitmiştir. Önünde sonunda her şey yok olacaktır.
-Mutsuzluk, yaşadığımız anıların doğal akışına karşı debelenmenin bir sonucudur.
-Bir duyguyu yaşayabilmek için önce o duyguyu yaratacak bir düşünce üretmeniz gerekir.
-Olumsuz duygularınızı barındıran, sizin kendi düşünme tarzınızdan başka bir şey değildir. Yaşamınızın değil, sadece düşünme tarzınızın olumsuz olduğunu kendinize hatırlatın.
-Mutluluğun en güzel ölçüsü; sahip olduklarınızla, ne istediğinizi ayırt edebilmektir.
-Elinizdekilerle mutlu olmayı öğrenmek için dikkatinizi yaşadığınız ana verin, istediğinize değil!
-Yüreğinizin sezgisine güvenin. Yürek sezgisine güvenmek, gözlerinizi ve kalbinizi en büyük bilgelik kaynağına açmaktır.
-Hayat her zaman istediğimiz gibi değildir. Sadece olduğu gibidir.
-Eğer olağan şeylerdeki olağanüstülüğü ararsanız, bunu görmeyi de öğrenebilirsiniz.
-Hayat fazla ciddiye alınamayacak kadar önemlidir.
Dr. Richard Carlson'un
"Ufak Şeyleri Dert Etmeyin"
Adlı Kitabından