NEREDEN NEREYE ?



Dün Irak’ýn Dýþ Ýþleri bakaný,’’ Þu anda Irak kuvvetleri ve ABD kuvvetlerinin PKK’ a savaþ açacak bir pozisyonu yoktur.’’,demiþ. Buna da Irak’ta ki iç savaþ riskini engel göstermiþ.



Ýlk Körfez krizi sýrasýnda þu anda ki Irak Cumhurbaþkaný Talabani’nin ABD’e gitmek için rahmetli Turgut Özal’dan nasýl yardým istediðini ve T.C. devleti özel pasaportu alarak ABD ‘e gidebildiðini tüm dünya görmüþtü. Gerek Talabani, gerek ise Barzani’ nin o zaman Turgut Özal veya diðer yetkililerimiz karþýsýnda nasýl el pençe durduklarýný en baþta kendileri olmak üzere hepimiz biliriz.



Ne zaman ki ABD, Irak’ý iþgal etti. Talabani ve Barzani ikilisi hemen deðiþmeye baþladý. ABD’yi arkalarýna almakla ülkemiz ve devletimize bela okuyan, cüretkar ve haddini aþan bir tavýr sergilemeye baþladýlar. Tabii ki bunda bizim gücümüzü tam olarak bilmeyen ve dik duruþ ve dirayet gösteremeyen yetkililerimizin de etkisi inkar edilemez. Bu kadar kendini bilmez,küstahça ve haddini aþan tavýrlara seyirci kalmak, herhalde dünyada bir tek bizim ‘’yetkililer’’imizdedir. Devlet mi, parçasý mý, ne olduðu belli olmayan bir toprakta, bir yerde konuþlanýp sürekli sýnýrlarýmýzý ihlal edip, askerlerimizi þehit eden bir terörist guruba bile operasyon yapmak için izin bekleyen, ABD’den icazet bekleyen anlayýþa sahip bir yönetimimiz varken sözde Kürt Devleti yöneticilerinden nasýl bir yaklaþým bekleyebiliriz ki?



’Pis sudaki saman çöpü üzerinde ki sinek kendini Kaptan-ý Derya zannedermiþ.’’.Ancak; biz bakýnca biliriz kim kaptan-ý derya, kim sinek...





Mehmet SALÝH