Azat Kabul Etmez Bir Köleyim Ben

Aşk,maşuktan ötedir...

yazı resim

Gönlümün esiriydin
Yüreğim vurmuştu sana
En kırılmaz,en kopmaz prangaları
Ve Gözlerimle besledim
Hasret ateşlerini…
En yakınken en uzak
En uzak iken en yakın olan Sen,
Bazen Kaf dağının eteklerinde
Bazen gözbebeğimde ince bir silüet…
Evet!
Zümrüt-i Anka’m yok benim…
Evet zaman eriyor
Evet zemin yetmiyor Sana ulaşmak için…
Rüyalar tek sermayem,ümit ise azığım…
Ve koşturuyorum ardından
Rüyalarımla yetişmeye,
Ümitlerimle yakalamaya ve ayakta kalmaya…
Geride bıraktığın izler ve kokun!..
Düşmekte olan yorgun bir avcının taze ümitleri gibi
Bana yeniden hayat veriyor,hasretini yeniden tazeliyor…
Biliyorum;
Bıraktığın her izde
Rüzgarlarla saldığın her kokuda
Sevda sancılarına sardığın
İflah olmaz bu Meczub’un
Çaresiz arayışlarını
Beyhude sevinçlerini
Yok olan ümitlerini
Ve hüsranla biten beklentilerini
Sadist bir tebessümle izleyen
Gurur evinin acımasız Senaristi;
Artık azat ettim seni gönül zindanımdan…
Sen hür ve Efendi oldun
Ben ize azat kabul etmez bir Köle!..
Aşkının aşığıyım artık..
Ve bedenler değil artık konuşanlar
Yüreklerdir…
Çok mesudum
Asude bir ülkenin ve mechul bir iklimin
Yalnız fedaisi oldum Ben…
Ve yalnız öleceğim…
Bedenim gömülecek ve toprak olacak
Ama biliyorum ki,
Aşkının Aşığı hep bekleyecek…
] ] ] ] ] ]

Başa Dön