..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Anı > Kerem Yüce




5 Haziran 2008
Avuçlarımın İçi Yüzüne Kavuşamadan  
Kerem Yüce

:AHCA:
Yüzünü görmeden sevdim seni
Avuçlarımın içi yüzüne kavuşamadan
Parmaklarım saçlarının arasında dolanamadan
O kadar çok sevdim ki seni
Yüreğine bile dokunmaya kıyamadan
Yüzünü göremeden sevdim seni
Belki hiç yoktu aslında benim sevdiğim
Belki de sevgim sana çok uzaklardan
Ama sakladım en büyük hayalime
Bir rüzgar çaldı gitti seni yaşamdan
Yüzünü görmeden sevdim seni
Kelimelerine bir türlü ulaşamadan
Unuttum dilin kemiksiz olduğunu
Kendimi aldatıp yine de seni aldatmadan
Sen yüzünü kaçırırken benden
Sevdana tek bir yalan bulaştırmadan
Yüzünü görmeden sevdim seni
Kalbimdeki çiçeklerin kokusu yüzüme yansırken
Yalancı bir bahar olduğuna aldırmadan
Gerçek yüzünü hesaba katmadım sevdiğim
Seni o kadar çok sevdim ki
O maskenin altında sahte bir yüz
Göğüs kafesinde bir kalp olup olmadığına bakmadan
Doya doya sevdim ya seni bir kere
Toprak sıcak bağrını açmışken toprağa yar olmadan
Sende bilirsin ya kahve gözlüm
Az veren candan çok verense,neyse
Bendeki yüzün karşılıksız çıktı
Ve hayata kırdırdım verdiğin sözleri
Ama o sahte yüzünü gördüğüm halde
Canım o kadar yanmasına rağmen
Gerçek yüzüne tek bir acı laf haykırmadan...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgin Sadakaymış Bana
Cam Kenarında Boynu Bükük Bir Papatya
Karanlıkta Göz İzleri
Senin de Canın Sağ Olsun...
Sihirbaz Gibi
Siyah Ben
Bir Kediden Öğrendim Sevmeyi
Yardan Ayrıya Doğan Güneş Sorulmaz

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sağır Duvarlarımsın
Deniz Olsun Tüm Sevdiklerimin Adı
Dört Harften Bakardım Sana
Gölgen Gezinmekte Hala İçimde
Kendi Celladım Oluyorum Seni Düşündükçe
Ayrılık Tüm İstasyonları Tek Tek Dolaşmış
Güneş Olup Dokunma Perdelerime
Bir Güneş Yürümekte
Saf Tutuyordu Oda
Fırıncı Çocuk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İstasyon Hikayeleri [Öykü]
Yaralandığını Zanneden Avcı [Öykü]
Ölümün Getirdiği Mektup [Öykü]
Çok Erken Gittin Yüreğimden [Öykü]
Adını Firar Koydum,istanbul İse Senin Yanında... [Öykü]
Bir Hayallik Boşluk Yok [Öykü]
Avuntudur Bu Yazı Tüm Sevenlere [Öykü]
Aslında Hep Ayrıydık [Öykü]
Seni Sevdiğime de Pişman Olmak İstiyorum Sevgili [Öykü]
Yeni Bir Dille Merhaba [Öykü]


Kerem Yüce kimdir?

Yazmak,düşünmek gibidir;kağıdı kaleme değdirmen yeterlidir bazen ve akıp gider harfler bir gölün üstünde giden sıralı kuğular gibi. Gözünü açtığında okyanuslara açılmış,türlü balıkların bahçesine misafir olmuştur o kuğular. . . Ama öyle bir an gelir ki;kıpırdamaz kalem,bileğini sıkıca tutar sanki bir el. . . Bir yazarın tıkanması hiçbir şeye benzemez. Tıkanan lavaboyu açarsın,logarın altına yetişir vidanjörler,trafikte yardıma koşar emniyet şeridi,fakat yazarla kelimelerin arasındaki o duvar kalkmadıkça bitmez tıkanıklar. Bir çocuğun topunun dikenli tellerle çevrili bahçeye kaçması gibi. Tek sorun zamanın akışını beklerken fırtınanın dalgaları harekete geçirebilme ihtimalidir. İnatla beklenir o tellerin etrafında,aşılmaya çalışılmaz duvarlar. Bilmektedir yazar uygun bir zamanın olduğunu ve o zamanda bahçenin sahibinin çıkıp geleceğini. Çünkü kendi özgürlüğüne kavuşurken başka özgürlükleri yok etmek üzerine kurulu değildir yazarın felsefesi. . . Ve doğru zamanı yakaladığında başlar fırtına,sörf tahtasının üstündeymiş gibi dans edilir dalgalarla,çözülür beyindeki zincirler,kanat çırpar en beyaz kuşlar saçlarının üstünde. Böyledir yazmak bir yazar için;ekmek gibi,su gibi vazgeçilmez, havadaki gizli kelimeleri nefesle çekmek gibi ciğerlerine. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi ERSÖZ,Nazım Hikmet RAN,Can YÜCEL,Ümit Yaşar OĞUZCAN,Edip CANSEVER,Özdemir ASAF,Ahmed ARİF,Cemal SÜREYYA


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kerem Yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.