Türkü Gibi Bir Yaþam; Fakir Baykurt
(Nigar Özafacan) 17 Nisan 2007 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Cumhuriyet sonrasý aydýnlanma devriminin, köy enstitülerinin açýlmasýyla daha da hýzlý yol aldýðý yadsýnamaz bir gerçektir. Köy enstitüleri, aydýnlanmaya ve Atatürk ilkelerine baðlý genç kuþaklar yetiþtirirken, bir bakýma Türkiye’nin köy gerçeðini de ortaya çýkardý diyebiliriz. Köylerdeki yoksul insanlarýn yaþam mücadeleleri, aðalýk ve toprak sisteminin açtýðý yaralar ve politik yansýmalar; köy enstitülerinden yetiþen edebiyata meraklý gençlerin kalemlerinde hayat buldu. Bu sayede de kimi edebiyatçýlarýn varlýðýný inkar ettikleri “köy edebiyatý” ortaya çýktý. Günümüzde hala büyük bir ilgiyle okunan ve gerçekleri yansýtmaya devam eden bu akýmýn en önemli temsilcilerinden biri de Fakir Baykurt'tur. Gönen Köy Enstitüsü ve Gazi Eðitim Enstitüsü’nü bitiren Baykurt, uzun yýllar öðretmenlik yapar. Yazmaya þiirle baþlayan Baykurt, 80 darbesinin ardýndan yerleþtiði Almanya’da da Türk iþçilerinin yaþamlarýný anlatmýþtýr bizlere. |
|
"Size Sunuyorum Tüm Þiirlerimi, Ey Tarihin Hürriyet Kavgalarýnda Ölenler!"
(Nigar Özafacan) 25 Ocak 2007 |
Yazarlar ve Yapýtlar |
| |
Ege yöresinin saf, çalýþkan ve yiðit insanlarýný anlatýr. Köy edebiyatýndan uzak kalýr kalmasýna ama sýradan köylüler için suyun ve topraðýn ne kadar önemli olduðunu da öðretir bizlere. Ülke sorunlarýndan ve toplumsal geliþmelerden uzak kalmaz hiçbir zaman. Yaþamýn, þu anda birçoðumuza basit gelen kavramlara entegre olduðunu unutturmaz, hala… “Susuz Yaz”daki kavgayý unutabilir miyiz? Tütün ekicilerinin geleceklerini tütüne baðlamasýný? “Acý Tütün”ü, “Yaðmurlarla Topraklar”ý… “Boþ Beþik”teki, “Zeliþ”teki dramlarý… |
|
Yarým Kalan Bir Mucize; Köy Enstitüleri
(Nigar Özafacan) 12 Ocak 2007 |
Toplumbilim |
| |
Peki, köy enstitüleri kapatýlmasaydý ve bu hayal devam ediyor olsaydý, þimdiki yaþantýmýza ne tür yansýmalarý olabilirdi? Ýþlenilmemiþ toprak, kullanýlmamýþ su, okumayan çocuk ve genç, üretim yapmayan fabrika kalýr mýydý? Özelleþtirme belasý ülkemizin dört bir yanýný kaplamýþ olur muydu? Yeteneksiz siyasetçiler elinde heba olmuþ bir ulus mu olurduk? “Babalar gibi satarým” zihniyeti mi aþýlanýrdý halka, yoksa üretim içinde eðitim þiarý mý? Varoþ kelimesini biliyor olur muyduk acaba? Ya da terör belasýný? Geliþmiþliðini, kalkýnmýþlýðýný saðlamýþ köyler boþaltýlmak zorunda kalýr mýydý? Ya da köyden kente göç ihtiyacý? Töre cinayetleri ya da berdelleri mi okurduk gazetelerin üçüncü sayfalarýnda? Yolsuzluk, hýrsýzlýk, gasp gibi toplumsal yaralar mý açýlýrdý zihinlerde? Paralý eðitime gerek mi kalýrdý? Ya da eðitimde uçurum yaratan dershanelere? Ulusal kültürümüze ve deðerlerimize sahip çýkmalýyýz diye haykýrmamýza ne lüzum kalýrdý? Zaten kültürümüzü yitirip yabancýlaþmamýþ olurduk. |
|
|
Köy enstitüleri kapatýlmasaydý ve bu hayal devam ediyor olsaydý, þimdiki yaþantýmýza ne tür yansýmalarý olabilirdi? Ýþlenilmemiþ toprak, kullanýlmamýþ su, okumayan çocuk ve genç, üretim yapmayan fabrika kalýr mýydý? Özelleþtirme belasý ülkemizin dört bir yanýný kaplamýþ olur muydu? Yeteneksiz siyasetçiler elinde heba olmuþ bir ulus mu olurduk? “Babalar gibi satarým” zihniyeti mi aþýlanýrdý halka, yoksa üretim içinde eðitim þiarý mý? Varoþ kelimesini biliyor olur muyduk acaba? Ya da terör belasýný? Geliþmiþliðini, kalkýnmýþlýðýný saðlamýþ köyler boþaltýlmak zorunda kalýr mýydý? Ya da köyden kente göç ihtiyacý? Töre cinayetleri ya da berdelleri mi okurduk gazetelerin üçüncü sayfalarýnda? Yolsuzluk, hýrsýzlýk, gasp gibi toplumsal yaralar mý açýlýrdý zihinlerde? Paralý eðitime gerek mi kalýrdý? Ya da eðitimde uçurum yaratan dershanelere? Ulusal kültürümüze ve deðerlerimize sahip çýkmalýyýz diye haykýrmamýza ne lüzum kalýrdý? Zaten kültürümüzü yitirip yabancýlaþmamýþ olurduk.
Mustafa Kemal’in iþaret ettiði gerçek muasýr medeniyetler seviyesine ulaþma hedefimizi, köy enstitülerini kapatarak ýskaladýk bizler. Gerçek medeniyet ve uygarlýðý Batý deðerlerinde aramak yerine, kendi ulusal kültürümüze sahip çýkmayý tercih ettiðimiz gün ise yeniden ýþýk görünecek koridorun öteki ucunda.
|
|