"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yý ayýlttýlar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Rüzgâr mýsýn, tipi mi çýk git artýk ey iklim Sar bizi de meridyen, üç yan deniz, alim ol Yitmiþ ol zararý yok, meclisimden çekil git, Toz ol da, ipek olsun, kök boyadan kilim ol. Atatürk Türk milletine, her konuda inancýn en büyüðünü aþýlamýþtýr. Bu inancýn en büyüðü de Ýstanbul Hükümetini tanýmayarak, 23 Nisan 1920’de Ankara’da bayrak açmasýdýr. Atatürk bakýn TBMM’ne güvenini nasýl belirtmiþti: “Bütün cihan bilmelidir ki, artýk bu devletin ve bu milletin baþýnda hiçbir kuvvet, hiçbir makam yoktur. Yalnýz bir kuvvet vardýr. Oda milli egemenliktir. Yalnýz bir makam vardýr. O da milletin kalbi, vicdaný ve mevcudiyetidir.” (1923) “Memleket mukadderatýnda yegâne salâhiyetli ve kudret sahibi olan Büyük Millet Meclisi, bu memleketin nizamý için dâhili ve harici emniyet ve masuniyeti için en büyük makamdýr. Büyük milli dertler þimdiye kadar ancak Büyük Millet Meclisinde þifa buldu. Gelecekte de yalnýz orada kati tedbirlerini bulabilecektir.” (1924) Ülkemizde Kürt kimliði sorunu yaþanmaktadýr. Yüce Atatürk yukarýdaki sözleriyle, çözüm için Türkiye Büyük Millet Meclisini göstermiþtir. Aklýselimiz de böyle söylüyor. SON DURUM Son durum bütün açýklýðý ile ortada. Orasýndan, burasýndan ele alýnarak bir yere varýlmaz. Her manzume bir bütündür. Yüce Atatürk de bir bütündü. Ülkeyi ayaða kaldýrýrken, bölünmüþ topluluktan, bir bütün yaratmasýný bilmiþ, koskoca Türkiye’yi kucaklamýþtý. Ondan sonra gelenlerse, güneþli havalarda karartma günleri yaþatarak, koltuk ve çýkar kavgacýlarý olmuþ, zevahiri bile kurtaramamýþlardýr. Sözüm ona güya Kürt vatandaþlarýmýzý temsil eden BDP baðlýlýðýn simgesi TBMM’nde yemin etmeyerek, Diyarbakýr’da özgürlük kongresi yaparak özerklik kararý almýþlardýr. Kim bunlar, Türkiye anayasasýna göre siyasi parti kurmuþ Barýþçý Demokrasi Partisine mensup milletvekilleri, seçilen, seçilmeyen. Bizler yollara dökülerek istediðimiz kadar “Þehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarý atalým ülkede yatan gerçek ortada, terör estiren yaný baþýmýzdayken. Yetkililer bu realiteyi göz önünde tutarak, dýþa çað atladýk imajýný çizmek, ikinci boðaz, Ýstanbul’da iki þehir orta kesimlerde depremden yýkýlan birkaç kerpiç evin derhal devlet tarafýndan yapýlacaðý söylenirken, devlet kendi yakýp, yýktýðý köylerin yeniden yapýlanmasýný da saðlamalýdýr. Bölücülük terördense, ötekileþtirmek, adeta nispet yapmak bizim hükümetten gibi geliyor bana. Yasa, yürütme, yargý, devleti temsil yetkisini içeren konularý baþka bir yazýmda belirtmek istiyorum. Devlet, sadece toprak bütünlüðünü koruyan, ülkeyi yönetme þekli gibi, içi doldurulmamýþ tüzel kuruluþ deðildir. Bana göre ‘Dev’ kökünden türemiþ, iriliðe, ululuða eþdeðer, Tanrý ve insan kavramlarýný içine sindiren bir kavramdýr. Dinimizi, dilimizi, bayraðýmýzý bütünlük içinde korumak istiyorsak, Tanrý kutsiyetiyle, devletin yüceliðini koruyabilmekten geçeceðini bilmeliyiz. Dünyamýza hâkim olan, bilinen bilinmeyen güçler var. Genellikle 5 ana güç olarak bilinir. Toplumun bir bölümü bu güçlerden rahatsýzlýk duyarsa, 6. güç isyandýr. Ýsyanýn içinde istemesek de terör de var olacaktýr herhalde. “Hak verilmez alýnýr” bu düþünce deyiþi, öyle veya böyle devlet’in defteri açýk, belgeleriyle borçlu olduðu durumlarda, Hak edene ‘hak’ verilmezse terör oluþur. Hak daðýtan -Yürütme- ve -Yargýdýr- ‘Hak alýnmaz verilir’ borcu Devlet’i temsil edenler yapmýþsa hakký alýp vermek, mahkemelerden önce, Devletin borcudur kanýsýndayým. Bu konunun tartýþýlýr tarafý, Devlet’i temsil edenler suçlanýyor, düpedüz vatandaþýn hakkýný, temel hakkýný gasp ettikleri için suçlanýyorlar. Üst makamlardaki düðümler açýlabilir amma, alt katlarda arapsaçý. 2003’de 1 Mart tezkeresinin geçmemesine neden olan milletin nabzýný tutamayan hükümet ve hâlâ ayný düþünce, ayný hüküm. Bir mart tezkeresi geçseydi Kürt sorunu yerine, demokrasi açýlýmý, ileri aþamada temel hak ihlalleri açýlýmý yapýlabilirdi. -Her toplum layýk olduðu yönetici kitlesini seçtiði kadar, her hükümet de yasalarýyla, yasayý, yürütmeyi doðru yapan yöneticileriyle, yönetilenleriyle birlikte, iþ baþýna getirmesini de bilen toplum yaratmasýný bilmeli- diyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Haydar Köprülüoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |