Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
‘’Evren; benim gördüðüm, iþittiðim, tattýðým, kokladýðým, dokunduðum yani algýladýðým ya da yaþadýðým kadardýr; ne az ne de fazla...’’ (Oruç Babadan Aforizmalar- 19) Ve algýladýðým bu evren, baþtan sona hiç bitmeyecek sandýðým bir masalýn kurgulanmýþ senaryosu. Ne vazgeçmek mümkün ne de kabullenmek geçici olduðunu. Sonsuza kadar sürecek sanýsý, içgüdüsel bir refleks. Dünyanýn merkezi benim. Her þey benim üzerime kurulmuþ. Benim dýþýmda bir dünyanýn olduðunu kabullenebilmem için kendimden vazgeçmem gerekir. Düþünebildiðim yer sýnýrým. Düþünemediðim her olguya yabancýyým. Bu yüzden düþünce boyutumu aþan her konu ürkütür beni. Düþüncemin sýnýrlarýný zorlayabilmem için, önce o güne kadar düþündüðüm her þeyi yok saymam gerekir. ‘’Evrendeki her þeyde bir sýr saklýdýr; tabii görmesini bilene...’’ ( Oruç Babadan Aforizmalar- 19) Bütün mesele burada..Yani görmesini bilmekte. Nasýl? Düþünebildiðim yer sýnýrým, demiþtim hani. Düþüncemin sýnýrlarýný geniþletmek ve görmesini bilmek.. Zor…Çok zor… Yaþam bir çarkýn ucunda ha bire döndürüp duruyor insaný. Bir oraya bir buraya… Ýnsana düþen, diþlilerin arasýnda acý çekmeden dönüþe iþtirak etmek. Belki çok sýradan yaþýyoruz, belki verdiðimiz mücadele, kolayý seçmek… Her þey elimizde gibi görünse de aslýnda elimizde olan yalnýzca uyanýk olmak… Neye ve kime karþý mücadele verdiðimizi bilmek. Ýyi niyetli olmamýz da iþe yaramýyor çoðu zaman. Septik bir algýlayýþ da ruhsal dengemize zarar veriyor. Maharet, ikisinin ortasýný bulmakta … Çark hep doðru iþlemiyor, hiç ummadýðýmýz anda tersine dönüverdiði gibi, yine hiç beklemediðimiz bir anda bir salýncak gibi mest edip gökyüzüne savuruyor bizi. Yaþamýn sürprizlerine açýk olmalý bu yüzden. Ne acýlar sarsmalý hak etmediði gibi, ne de mutluluktan baþý dönmeli insanýn. Sýký tutunmalý ki diþliler yerinden oynamamalý. Tüm hastalýklarýn temel nedeninin sýkýntý olduðuna inananlardaným. Sýkýntýlarýmýzla baþ edemediðimiz her an yara alýr bir kanadýmýz. Tepki, ya midemizden sesini durmaya çalýþýr, ya kalbimizden… Çoðu zaman kulaklarýmýzý týkayýp, görmezden geliriz aðrýlarýmýzý, sýzýlarýmýzý. Güzelim dünyamýz daralýr, kararýr, o çok sevdiðimiz canýmýzdan bile vazgeçmek isteriz bazen. Çok ilginç olan da ayný acýyý yaþayan bir baþkasýna ‘’Boþ ver!’’, ‘’Hayýrlýsý böyleymiþ.’’ , ‘’Ucunda ölüm yok ya!’’ gibi teselli sözcüklerini çok kolay söyleyivermemiz. Dedim ya çark hep doðru iþlemiyor. Bugün bir baþkasýnýn yaþadýðýný yarýn bizim yaþamayacaðýmýz ne malum?.. Mevlana: ‘’ Ne anlatýrsan anlat, anlattýðýn karþýndakinin algýladýðý kadardýr’’ derken ne kadar haklý. Anlaþýlmak hepimiz için çok önemli. Ýletiþim kurmadan mutlu olabilmemiz mümkün deðil. Ancak iletiþim kurmaya çalýþýrken de mutsuz olmamýza neden olan öyle çok neden var ki… Empatilerimiz, karþýmýzdaki insanýn çektiði acýya sevinmek, içinde bulunduðumuz duruma þükretmek için. Ya da karþýmýzdaki insanýn mutluluðunu kavrayýp, yenilgiye uðramýþ hissine kapýlmak için. ‘’Tesadüflerin varlýðýný ve önemini kabul edersek, onlarý yönetme imkânýna da sahip olabilir miyiz?’’ ( Oruç Babadan Aforizmalar- 19) Güzel bir soru. Adam Fawer'in ‘’Olasýlýksýz’’ adlý kitabý geldi þimdi aklýma. Yaþamýn temel taþý olan enerjinin kelebek etkisi yaratmasý bu soruya cevap olabilir mi? Özgür irademiz tercihlerimiz üzerinde ne kadar etkili? Sorusunu da sormak mümkün tabii. Kuantum anlayýþýna göre, sürekli devinim içinde olan evrenin yeni oluþumlarý karþýsýnda insan kendini yenileyebilecek hýza sahip olabilir mi? Beyin gücümüz evrendeki paradigmalar karþýsýnda gardýný alabilecek kadar güçlü bir enerjiye sahip olabilir mi? Zor sorular bunlar. Cevabý göreceli ve tartýþmaya açýk. Hatta alabileceðimiz cevaplarýn çoðu kendisini dünyanýn merkezinde gören insaný riyaya zorlayacaktýr. Kendi dýþýnda bir dünyanýn farkýnda olmayan insan, belki de kendisiyle hiç istemediði biçimde hesaplaþmak zorunda kalacaktýr. Baþka dünyalarýn keþfine çýkmak, önce kendi gizemli ve henüz fark etmediðimiz derinliklerimizde yüzmekse boðulma tehlikesiyle karþý karþýya olmamýz çok doðaldýr. Hep sýradan ve kolaycý olmaya alýþtýðýmýz için sýkýntýlarýmýzýn, hastalýklarýmýzýn, kaoslarýmýzýn, düþ kýrýklýklarýmýzýn, anlaþýlamamaktan kaynaklanan serzeniþlerimizin özünde aslýnda kendimiz için hiçbir þey yapmadýðýmýz gibi, baþkalarýnýn da umurumuzda olmadýðý gerçeðiyle yüzleþmemiz gerekecektir. Sayýn Ömer Faruk HÜSMÜLLÜ bu konuda noktayý þöyle koymuþ: ‘’Evrende yasalar hakimdir, tesadüflerin ortaya çýkmasýný saðlayan da bizim þu anda açýklayamadýðýmýz bir evrensel yasadýr.’’ ( Oruç Babadan Aforizmalar- 19) Sustum….
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilâl Erboyacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |