Niyaz, aklýn ve idrakin figanýdýr
Umutlar, rahmete hasret kalan tohum misalidir, lal halindedir
Hal, iz’anýn ve lahzanýn aþkýna tavdýr, mesnetsiz harlar nefsi bahanelerdir
Heves için esir olmadan,cehdini nefsin için kurutmadan kul olman sevda halidir


Kibir ne melün bir gerekçedir
Nefsin her lahzasýnda nöbettedir, zafiyetine bekleyen keþ gibidir
Leþ niçin cazip gelen ten deðildir, ruhunu bilmeyene aþk nasýl refakatedecektir
Düþünmek, ilim ve irfansýz kal etmek bühtandýr,aþk deminden azat olmuþ melaldir


Her kimi ve neyi seversen sev
Feda olmayý ruhun mukadderatýnda görmezsen aþka yakýn gel
Ecrin bir hali ve bir de ali vardýr,niyetin asliyesinde edeple korunandýr ruh söyler
Aþk, ne kadar kendini verirsen, iradenden vazgeçip hakka köleysen o vecdini bekler


Furkaný oku ve yakinen taný
Ýçinde var olan hakikatleri, hikaye edilen nesilleri ve gerekçeleri
Kendine ne kadar yabancýysan, Kur’anada o kadar yabancýsýn demektir, bilinmeli
Reddi miras eden, hilkatini düþünmek istemeyen, aidiyetini inkar edene ne demeli


Vakit senin için bir saiktir
Nedensiz yaþayan can nasýl bir varlýktýr, heva ve heves kurtaracakmýdýr
Ýman etmek bu kadar basitmidir,hukukunu bilmeyen bir insana kim kefil olacaktýr
Ömür yumaðý erirken,hergün göçmeler içini kemirirken bu piþkinliðin kimin içindir


Seven, bilmeden sevmemelidir
Aþký dillendiren içinden geçmediði müddetçe nefsi için kal etmemelidir
Ruhun mutlak itaat içindedir, irade sana olan güvenin teslim edilen gerekçesidir
Hesapsýz olmak hangi aklýn ve mantýðýn iþidir, nura ram olmayan hal bir vebaldir


Mustafa CÝLASUN