Yanan bir þey olunca
Su gelir aklýmýza, söndürmek maksadýyla
Gönül hevesin, heyecanýn, maceranýn harýyla tanýnmaz
Edebin, nezaketin, hassasiyetin, ihlâs ve inayetin hasredilmesiyle boþa yorulmaz


Çocuk geçmiþini bilmeli
Þefkate tamahkâr olmadan hali çözülmeli
Her emel ve heves için asla emrine girilmemeli, hayâ öðretilmeli
Naz için gözyaþýna deðer verilmemeli, duygusallýk bedellidir, gerekçesiyle gidilmeli


Ýnsan kendini tanýmadan
Hilkat ve aidiyetini sorgulamaktan kaçýnmamalý
Onur ve itibar iman esasý ve ihsan sevdasý aþkýyla kavranmalý
Halis olmayan her niyet ve amelin seyir halinden içtinap ederek, uzak durulmalý


Evladýn çocuðu olunca titrer
Her durumundan bir þekliyle haberdar olmak ister
Ve hatta onun için annenin nazýný dinler, muvazene içinde olmayý öteler
Gösterdiði o hassasiyeti, kendini büyütenden esirger ve hatta ziyadesiyle hizmet bekler


Güya okumuþ ve bilinçliler
Heves ve keyfiyet için didinirler, gerekli derler
Ekonomik sýkýntý içinde ve borçlanarak hala avunmayý isterler
Sýkýþtýklarýnda çocuðun masrafý bitmiyor ki, hayat bunlar sýz çekilmiyor ki diye öykünürler


Yabancý konuklarýn yanýnda
Ne derler kaygýsýyla riya ve tak iyeye bulaþýrlar
Akaide ve amel noktasýnda sanki sorumsuzlar, maslahata dalarlar
Kendileri için lazým ve elzem olan, edep ve maneviyatý bir kültür olarak yaþarlar


Cicim aylarý geçince
Bin bir bahane ile nefeslenmek ve ah u figan etmek dilde
Artýk sýkýlma ve göze batma andýçlarý baþlamýþtýr, yalnýzlýk veya baþka bir mekân nerede
Ýnsan kalbini keþfetmeli, nefsini terbiye etmeyi azmetmeli, hakkaniyet bilinmezse gönül yanmasý beklenmemeli


Mustafa CÝLASUN