Türk þiirine; genç yaþýnda, gerek tema, gerek kalýp, gerekse mânâ bakýmýndan dikkat çeken bir çýkýþla büyük bir popülerlik kazanan Necip Fâzýl Kýsakürek (1904-1983) otuz yaþýna kadar, gayetle rind, bohem ve seküler bir hayat yaþayacaktýr.
Tâ ki, o yýl rastladýðý bir ALLAH dostu’ nun , tedris ve sohbetlerinden nasiplenecek ve kýsa zamanda takvâ sahibi bir Müslüman olacak ve beyninde durmaksýzýn savrulan fýrtýnalar, gerek þiirleri, gerekse düz yazýlarýnýna ufuklar açan, bereketli ilhamlar getirecektir.
Bu dönem; ayný zamanda, Türkiye’ de 600 senelik Ýslâmi kaynaklý, bir kadim devletin yýkýlýp, son bulduðu ve onun yerine seküler, özellikle 1789 Fransýz devrimi felsefesi ile þekillenen bir ulus devletin kurulduðu devirdir. Bu devletin, buyurgan ve zorlayýcý proje ve uygulamalarý, ülkede, diþe dokunur bir muhalif zümreyi de ortaya çýkarmamaktadýr. Önemli merkezlerde kurulan “ Ýstiklâl Mahkemeleri” en ufak bir aykýrý sesi, âlel acele yargýlamayla cezalandýrýyor ve hükümlerini genelde; " sanýðýn/ sanýklarýn idâmýna, tanýklarýn bilahare dinlenmesine" bitiþ cümlesiyle veriyordu.
O dönemin aðýr baský ve yasaklarýna raðmen, Necip Fâzýl, önce 1936, da AÐAÇ dergisi ile baþladýðý yayýn hayatýný, kesintisiz bir þekilde devam ettirir ve 1943’ de, ülkenin siyâsî konjonktürünün nisbeten rahatlamasýný fýrsat bilerek , zaman zaman kesintiye uðrasa da, 1978 yýlýna kadar devam edecek olan BÜYÜK DOÐU dergisini çýkaracak, buradaki sert muhalif yazýlar “ Millî Þef” lik pâyesi, kendinden menkûl olan, Cumhurbaþkaný Ýsmet Ýnönü’ yü oldukça rahatsýz edecektir.
Otuz küsur sene içinde, oldukça farklý alanlarda, onlarca eser yazacak olan Üstâd; 1968 yýlýna gelindiðinde, o zamana kadar kafasýnda þekillenmiþ, “Türk-Ýslâm Devleti” nin bir anlamda “ anayasa” metni taslaðý olacak eseri, “ÝDEOLOCYA ÖRGÜSÜ” adýný vereceði kitabýný yayýmlar.
Kitap, aslýnda, daha önce Büyük Doðu dergisinde tefrika halinde çýkan yazýlarýn, bir bütün halinde yayýmlanmasýdýr. O günlerde, kitabý hakkýnda konuþan üstâd; onu, o güne kadar yazdýðý , diðer bütün kitaplarýný artýk , “müþtemilat” derecesine düþüreceðinden bahisle, “ Büyük Doðu Okulu’ nun Baþ Eseri” olarak tanýmlayacaktýr.
O kitabýn ilk baskýsýnýn, “Ýthaf” , baþlýklý metninde Üstâd; kitabýný, þu satýrlarla tanýtmaya baþlar:
“Bu eser benim bütün varlýðým, vücut hikmetim, her þeyim… Ben, arýnýn peteðini hendeseleþtirmeye memur kýlýnmasý gibi, bu eseri örgüleþtirmek için yaratýldým. Þiirlerim de, piyeslerim de, hikâyelerim de, ilim ve fikir yazýlarým da sadece bu eserin belirttiði bina etrafýnda bir takým ‘müþtemilat’tan baþka bir þey deðil. Güzelim Türkçenin ‘katýk’ tabiri ne kadar yerinde. Gerçek gýda ‘nan-ý aziz’ dediðimiz ekmektir ve gerisi, ona katýlmaktan kinaye ‘katýk’tan ibaret…”
Dikkatle okunduðunda, neredeyse; her sayfasýndaki paragraflarýn altý, kalýn kýrmýzý çizgilerle çizilecek mesabedeki, 500 sayfalýk kitabýn, baþtan sona Ýslâmî hüküm ve nâslar dikkate alýnarak, kaleme alýndýðý fark edilecektir.
Necip Fâzýl, bu kitabýnda; insan ile devletini, birbirini tamamlayan ve birbiri ile anlam kazanan iki faktör olarak ele alýr. Kâinat içinde, her þeyin küllî bir varoluþ içinde bulunduðu, insan, toplum, vatan, millet, devlet. vb. kavramlarýn, hiçbir þekilde, tek baþlarýna bir anlam ifade etmeyeceklerini vurgulayarak, ancak, beraberlikleri, süreklilikleri ile bir deðer hâline gelebileceklerine iþaret eder.
Türkiye’ de, Ýslâm muhâlifi mihraklarýn, neredeyse en çok ürktükleri ve çekindikleri kiþilik olan Necip Fâzýl’ ýn, yaklaþýk 100 eserlik külliyatýnýn içerisinden en çok tenkid ettikleri kitap da zaten bu olacaktýr.
Yazýldýðýndan bu güne, bu kitaptaki fikirlerin , þahýslarýn “ bireysel “ özgürlüklerine kilit vurur nitelikte, zararlý bir eser olduðu, çaðdaþ, demokratik, lâik bir ulus devlet yapýsýný yok edecek derecede, tehlikeli bir “ideolojik” mâhiyet taþýdýðý iddialarý, hatta Hitler’ in KAVGAM isimli kitabýyla paralellikler taþýdýðý gerekçesiyle, þiddetle eleþtirilir.
Günümüzde gerek, Parlamenter rejimden, Baþkanlýk sistemine geçilmesi için hazýrlýk döneminde, gerekse referandum sonrasý, bu sisteme geçildiðinde, Tayyip Erdoðan muhalifi köþe yazarlarýnca, Ýdeolocya Örgüsü’ nde konu edilen, BAÞYÜCELÝK rejiminin, þimdi hayata geçirildiði iddiasýyla, oldukça yoðun eleþtiriler alacaktýr.

Salih Zeki Çavdaroðlu
04 Haziran 2020

https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/04/ideolocya-orgusu-nun-sekillenisinde-necip-fazil-in-fikir-cilesi/