"Küle deðil, ateþe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Hoþuma gidiyor, yazýyorum, sonra dönüp okuduðumda yaþarken farkýna varamadýðým bazý þeyleri dýþ göz gibi yorumluyorum!... Efendim, bizim evin hallerini yazmadýðým arada, zorunlu olarak emekli oldum, haberiniz ola… Çalýþtýðým þirket batmýþtý, maaþlar içeride kuzu yatmýþ, ha toparlandý ha toparlanacak derken kenarda köþede duran az buçuk birikim de bize elveda demiþti, bu sayede… Emeklilik günümü doldurunca, emekli olayým madem bende dedim, üstelik laf aramýzda birkaç ay da erteledim, Ýtalyan’lar ile iþbirliði yapýlacaktý, Ýtalyan ve Yunanlýlar ile çalýþtýðýmdan bilirim, Avrupalý anlamaz emekli olmuþ insanýn çalýþmasýný diye askýya almýþtým ama baktým paralar suyunu çekti, þirketin de ne olacaðý meçhul, en azýndan emekli ol, ev geçindiren kadýnsýn, üstüne bir de yeni bir iþ bulursun dedim… Ýçeride kalan haklarým mý, offf off…. Üstüne bir bardak soðuk su içtim! Hem de, dürüstlük adýna, patronun yurt dýþýndaki bazý iþlemlerini takip ederken haberim olduðu üzere, milyon dolarlar tutarýnda iþler kotardýðýna aracýlýk ede ede!... Ehhh, salak da diyebilirsiniz, mahsuru yok bence… “Salak ama dürüst, en azýndan!” Gururlu fakir genç durumu!... Yeni bir iþ de bulamadým hali hazýrda, arada kýz kardeþimin mezeci dükkanýna yardým ediyorum da, emek harcamamak ve az buçuk para kazanmamak psikolojisinden yýrtýyorum!... Bu dönemlerde ayakta durmama yardýmcý olan kardeþ, anne ve dostlarýma teþekkürlerimle… Zorunlu bir durum olduðu için bu emeklilik mevzuu, vallaha hala anlayamadým ben bu durumu! Hiç de emekli gibi hissetmiyorum kendimi, hem de emekli olup da köþeye oturacak þartlara da sahip deðilim hattý zatýnda… Ama, bu kilo almamý engelleyemedi, ahhh menopoz da yapýþtý baðrýma, sistemli yaþantýma da bir haller oldu “Amannn, bulaþýklar mý, dursun ay, hallederim eninde sonunda!”… Hele bir makinedeki temizleri boþaltayým, yok yok… Sanki uykumu tam olarak alamadým, þöyle biraz uyuyayým önce, nasýl olsa bana ait gündüz ve gece… Aman, her þeyi bir erteleme, bir erteleme… Ertelenmiþ tüm þeylere inat mý, psikolojim mi bozuldu ne? Göbeklendim resmen, can simidi taþýyorum belimin ortasýnda, içime çekebiliyorum da, çek çek nereye kadar, nefessiz kalýyor ay insan!... Geçen gün Hakançým ile Kemeraltýna gittik, Beþ Liraya pijama takýmý gördüm, atladým üstüne elbette de… Dükkandan çýkar çýkmaz biraz anladým sanki meseleyi, iþportacý ruhu vardýr da bende, ucuz buldum mu almadan duramam, ucuz bulduðum ve kullanmadýðým tonla þeyler ile dolaplar dolar, yine de giyecek bir þey bulamam, “þekerim ne diye ben bunu aldým ki, ev çatý katý, cehennem sýcaðý, minicik þortlar ile terlerken, kýsa kollu tiþört artý bermuda altý… Bu arada adama da demiþim ki alýrken, hah, namuslu namuslu yatarým iþte, ne güzel!... Hey Allahým, Hakançým bilgevari bir koca adam, yanýnda tombalacýk Halime tarzý bir kadýn, adam uyku uyuyamamýþtýr eminim bütün gece… Kesin karý koca zannetmiþtir!... “Ne yani, ne demek istedi þimdi bu kadýn böyle?”… Bir de çantalar satýlýyordu, yine beþ Ytl’ye, hani içine koy geceliðini, terliklerini,ilaçlarýný, vs… git kal arkadaþýnýn evinde tarzý… Anneme alayým dedim, oysa çok daha kaliteli olan ve ayný iþi görecek çantalarý, bavullarý var ama, iþportacý ruhu var dedim ya bende, almadan duramam… Aaaa, yoksa ben mi kullansam ne diye çark ettim!... Bu arada, aman yanlýþ anlaþýlmayayým, deli bir mum tüketicisiyimdir, hoþ objeler peþindeyimdir, onlara verdiðim paraya acýmam da, iþte böyle bir algýda seçiciliðim var! Biraz önce oðlumla hoþ bir sohbet paylaþtýk, akabinde kaç gündür duran þu pijamayý bir deneyeyim dedim, öyykkkk…. Anneanne tarzýndayým neredeyse!... Hoþ, anneanne olamam, babaanne demek lazým! Ayy, çok komik, yýllar önce oðlum henüz küçücükken, heveslenirken ailesi olup da çocuklarýnýn olacaðýna, anneanne olacaksýn demiþti bana, ben de “Yok anneanne deðil, babaanne olacaðým” demiþtim de, “Hayýr!.... Sen babaanne olamazsýn!… diye çemkirip aðlamýþtý zavallýcýðým… Neyse… Öyykkk görüntülü pijamalarým ile geçtim oðlumun karþýsýna, Anne!!!!! Aaaa… Bak, bir de bu çantayý aldým kuzucuðum, yalnýzca beþ liraya… Anne!... Torun mu istiyorsun, onu söyle!... Hani geçenlerde de almýþtýn ya ayaklarým aðrýyor diye anneanne-babaanne ayakkabýsý! (Ortopedik demek istiyor)!... Bir de bunlar, ohha yani anne, torun mu istiyorsun ne! Ayy, yok beeee!.. Hani nerede mini þortlarým benim, “Anneee, sana bir çanta ve pijama aldým, beðenir misin bilmem ama, gelirken getiririm…” Gülgün Karaoðlu Haziran,22/08
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Gülgün Karaoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |