Artýk beklenen vakit gelmiþti
Yüreði burkan heves, dirliðe muhtaç nefes biçare kalýyordu
Gözler ne kadar okusa da, halin efkârý anlaþýlmayýnca, sancýlar baþlýyor acýyla
Sýzlanmak kar etmiyor, nefes muhabbetten arîleþiyor lakin anlamak kalbe eriþmiyor


Ne vefasýzlýðýn haline yanarým
Ne hicrana gark olan nefesimle, hüzünden vazgeçip cayarým
Bahtýmýn topraðýnda, sinemin meramýnda, ulviyetin senasýnda hakikati sorarým
Ne ah çeker aðlarým, ne badý sabah diyerek yanarým, vaktin salasýndan bir hicraným


Gülendam olan sineyi neyleyim
Þakýmaktan solgunlaþmýþ halin lütfünden uzak bir fakiriyim
Arifin diline, Abidin heybesine, zakirin kederine, nisanýn esenliðine niye razýyým
Bir çift sözün, nefesin katresinde gizlenen meþkin, sessizliðin ilzamýndaki suhuletin


Mahcubiyetini yaþayarak akmak
Ve edebin her nüshasýnda, edibin sanatýnda, mahirin ufkunda
Anlam bularak solumak, esini lütfedenin kadriyle kalbi tanýmak ve yol almak
Gayenin azimliðine soyunarak, metanetin rahlesinde hikmete ram olarak yaþamak


Yýllarýn alýp götürdüðü ne varsa
Ýdrakim için bir sýðýnak olmadýkça, ibret nüshasý maslahatsa
Düþünme artýk geç git yoluna diyorum, içimin titrediðine þahit olup aðlýyorum
Derdimi, uhdeleþen meramý halimi anlatamamanýn bizarlýðýný yaþayarak çýkýyorum


Kim bilir belki kelimelerim eski
Ýçimi inleten mazi sayfalarým öyle derinlikli ki vazgeçemem
Dile gelen ne varsa, ruhumun þahitliði uðrunda ve kalbimden akan hicranla baþka
Sahipsiz bir nesep gibi, hikâyesiz bir edip misali, vicdaný daðlanan o annenin sitemi


Ne söylendiðine bakmýyorum ki
Niyetin asliyesinde, sadakatin her sahifesinde yol alýyorum
Kimseyi kýnamadan ve hatta ayýplamadan kalbi gözlerimi hassaten kaçýrýyorum
O an, vaki olan zamanda halin perdesinden ve esinin hüzün ahenginden aktarýyorum



Mustafa CÝLASUN