..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeðin dili çok yalýn. -Euripides
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Toplumcu > Nazmi Ünar




25 Mart 2001
Bir Hikaye Anlatayým Sana  
Nazmi Ünar
Güz geldi. Yine ayný sokaklardan geçiyorum. Hiçbir þey dünkü gibi deðil, her þey yine deðiþmiþ. Aðýrlýðýný yaþýyorum, tanrýyý ispatlarcasýna düþen yapraklarýn. Her saniye biraz daha kendime yaklaþýyorum.


:CDFE:
Güz geldi. Yine ayný sokaklardan geçiyorum. Hiçbir þey dünkü gibi deðil, her þey yine deðiþmiþ. Aðýrlýðýný yaþýyorum, tanrýyý ispatlarcasýna düþen yapraklarýn. Her saniye biraz daha kendime yaklaþýyorum. Belki de havalardandýr, bilemiyorum ama bu aralar yaþadýðým ikilemler beni daha da hassaslaþtýrýyor. Havalardan mý acaba? Sanki bu dönemde bir tek ben deðil de bütün insanlarýn hassalaþma dönemine girdiðini görüyorum.

- Özür dilerim bayan, bir þeyiniz yok ya!

Bu kalabalýk içerisinde yürürken bir bayana çarpýyorsunuz. Bir anda aðlamaya baþlýyor. Toplum hiçbir þey olmamýþ gibi yürürken veya davranýrken, ben þaþkýnlýðýmý gizleyemiyorum. Ýlginç.

- Gerçekten çok özür dilerim. Ýyisiniz deðil mi?

Ýçimi garip bir suçluluk duygusu kaplýyor. Sanki o bayanýn aðlama sebebi, benim. Ne yaptým ki ben. Ýçimdeki þaþkýnlýk yavaþ yavaþ, vicdanýn sessiz ellerine doðru kayýyor. Bayan ona çarptýðým için mi aðlýyor. Bu olmamalý. Olamaz . Çünkü normal deðil. Yoksa, yaþadýðý streslerin sonucu bir patlamamý bu. Yine ikilem yaþýyorum. Sýkýntý!

- Yardým edebileceðim bir þey var mý. Özür dilerim, gerçekten istemeyerek oldu. Aðlama sebebinizin ben olduðunu zannediyorum ve bu da benim gibi bir insaný çok üzüyor. Kötü bir þey yok deðil mi bayan?

- Kardeþliklerini düþünüyorlardý, soðuk bedenlerinin tek bir vücut gibi uzandýðý kara topraklarda.

- Efendim, anlayamadým.

- Her þey soðuk, artýk çok soðuk.

Bayanýn, sessiz kiþiliðinden arýnýp, konuþmaya baþlamasý beni mutlu etti. Bir o kadar da konuþmamasýna alýþtýðým bir anda, o güzel sesiyle kulaklarýmý doldurmasý beni þaþýrttý. Fakat, düþünceleri beni düþündürüyor. Acaba baþýna ne geldi. Ona yardým etmekle bir hata mý yapýyorum. Ve isteyerek veya istemeyerek bunun içine doðru çekildiðimi hissediyorum. Yapýlabilecek bir þey var mý. Sorular!

- Soðuk olan ne bayan. Üþüyor musunuz, havalardan mý?

- Soðuk olan ; bedenler. Burada ve orada. Fark etmez, her yer ve her þey soðuk.

Sanki kapalý bir kutu. Açýlmak için gösterilen çaba, kapalý tutulmaya çalýþan çabadan az. Bu nedenle bir kopukluk oluyor. O baþka dünyada ben ise baþka. Kopukluk!

- Ýsterseniz buradan gidip, bir kafede düþüncelerinizi benimle paylaþabilirsiniz.

- Bir hikaye anlatayým sana, eðer vaktin varsa...




Bölüm 2
Burasý benim gerçekten en sevdiðim yerlerden biridir. Gerek müzik olsun gerek gösterilen hizmet tek kelimeyle bir numara. Bayanýn yürüyüþündeki aðýrlýk, yaþanmýþlýðýn yansýmalarý gibi. Yaþadýklarýndan, aðýrlaþmýþ, hafif kambur ve yavaþ.

- Buyrun, bu masaya oturalým. Buranýn en iç açýcý masasý burasýdýr. Hafif nemli yapraklarý ve gri boyalý mavi denizi gören yegane yer.

- Teþekkür ederim delikanlý. Adýnýz neydi acaba?

Ýlk defa iletiþime geçtiðimi hissediyorum. Bayanýn sýcak ve olgun sesi, bana garip bir çocukluk ruhu veriyor. Kýsa sevinçler!

- Adým Mesut. Sizinki nedir acaba?

- Beni adým da Hatice.

- Memnun oldum efendim.

- Ben de memnun oldum Mesut.

Artýk bayanýn anlatacaðý hikaye için sabýrsýz bir durumda, ayaklarýmý titrete titrete bekliyorum. Merak, daðdan yuvarlanmýþ bir kartopu gibi her an içimde daha da büyüyor. 20. yüzyýlýn sonlarýnda, bu tarz iletiþimler ve tanýþmalar pek gerçekleþmediði için, etkileþimler daha da yoðun oluyor, duyarlýlýðýmýn paralelliðinde. Duygusal sabýrsýzlýk!

- Ýyi günler efendim, hoþ geldiniz, ne içerdiniz?

- Hmm, ben bir soðuk kahve ve yanýnda brownie istiyorum. Çukulata soslu olsun lütfen.

- Siz ne istersiniz bayan?

- Bana da aynýsýndan, lütfen.

Artýk her þey hazýrdý ve ben, belki de bencilce bir düþünce ama Hatice Hanýmýn hikayesini sonsuzlaþtýrmak isteðiyle yanýp tutuþuyorum. Kim bilir belki de yazacaðým en güzel hikayelerden biri olur. Heyecan!

- Bana bir hikayeden bahsetmiþtiniz Hatice Haným. Sabýrsýzlýkla beklemekteyim.

- Pekala Mesut oðlum, anlatayým.Yýl 1998, yani bundan yaklaþýk olarak 2 sene önce, ilk oðlum Hüseyin askere gidiyor. Ve þanssýz bir kura sonucu ülkenin doðu sýnýrýnda görevlendiriliyor...

Sonunda hikaye baþladý. Heyecandan soluk almaz bir hale geldiðimi görüyorum. Ve bütün gücümle, anlatýlanlara konsantre olmaya çalýþýyorum.



Bölüm 3

Güzel anam, buralar hasret kokuyor. Seni o kadar çok özledim ki bir bilsen. Acemilik dönemimi bitireli bir kaç gün oldu ve hemen görev yerimize gönderildik. Þu anda Diyarbakýr'ýn ilçesi olan Nusaybin'deyim. Ve bu mektubu da bulunduðum karakoldan yazmaktayým. Güzel evimizi, kardeþimi ve de seni göreceðim ilk aný sabýrsýzlýkla bekliyorum. Buralar için, þu sýralar söyleyecek pek bir þey bulamýyorum. Ama gördüðüm kadarýyla, þirin bir köy hayatý yaþýyor insanlar. Beni merak etmeni ve benim için endiþelenmeni istemiyorum güzel anam. Ben burada çok iyi bir hayat yaþýyorum. Gerek köylüler olsun, gerekse komutanlar ve er arkadaþlarým, bana çok iyi davranýyorlar. Burada hepimiz kardeþ gibiyiz. Bütün kudretimizle bu günleri atlatacaðýmýza inanýyoruz. Geri dönünce ilk iþim seni o çok sevdiðin, Çamlýca' da ki çay bahçesine götüreceðim ve seninle uzun uzun konuþacaðýz. Bu sýrada, caným kardeþime, onu çok sevdiðimi ve geldiðimizde eskisi gibi maçlara gideceðimizi söylemeyi de unutma. Güzel anam, þimdi nöbet vaktim geldi ve mektubuma ara vermek zorundayým. Seni ve kardeþimi çok çok sevdiðimi asla unutma. Vücudum burada olabilir ama tüm kalbim ve sevgim sizlerle...


Oðlun Hüseyin....


- Hüseyin, nöbet zamanýn geldi. Erbaþ gelmeden yerine geçsen iyi olur.

- Tamam Veysel, þimdi geliyorum.

- Oldu. Dikkatli ol, unutma daða çýkan kurdu görür, gözünü dört aç.

- Peki...

Nöbete geçeli iki saati geçti. Her þey dün ve daha önceki günler gibi. Deðiþen hiçbir þey yok. Belki böylesi daha iyidir. Hiç karþýlaþmadým diðerlerinin anlattýklarýndan, umarýmda karþýlaþmam. Bu akþam ne kadar da soðuk. Sanki ben de, bu soðukta sessizliðin nöbetini yapan bir görevli gibiyim. Ya sessizlik bozulursa. Ya anam aðlamaya baþlarsa. Ýstemeden alýnan kaderimin, diyetini ödüyorum sanki bu ýssýz topraklara. Tek korkumdur, ben farkýnda bile olmadan sessiz ve derinden arkamdan aðlayanlar. Ölüm...

Günler yorucu, sessiz ve garip bir düþmanlýkla geçiyor. Yediðimiz yemekler, devlete ne kadar borcumuz olduðunu gösterircesine aðrýtýyor midemizi. Hiç arkadaþlarýmýn anlattýklarý gibi deðilmiþ. Neyse aðlamanýn vakti deðil, belki bunlarý bulamayanlar da vardýr. Günler sanki, daha yavaþ geçercesine hafýzama kazýnmaya baþladý. Geçen gün, gezici birlikten iki arkadaþýmýzý çatýþmada kaybettik. Etrafýmýz ölüm bahçesi gibi, ölüm kokuyor buralar.

- Kim bilir belki yarýn ki kurbanlar biz oluruz Veysel.

- Saçmalama oðlum, biz sapasaðlam döneceðiz. Sen hiç merak etme...

- Merak etmiyorum, sadece yüzümde endiþenin izlerini taþýrcasýna silahýmý taþýmak istemiyorum. Korkuya bu kadar yakýn olmak, neden?

- Her þeyi nedenini sorarak mý yapýyorsun. Ödenmesi gereken bir bedel var ve biz de bunun bir parçasýyýz. Ne yaparsan yap bunu deðiþtiremezsin.

- Umarým her þey bir solukta içilen soðuk bir limonata kadar çabuk geçer.

- Belki yarýn , belki yarýndan da yakýn.

- Belki de hiç...


Ýki ay sonra, herhangi bir gece...

Bunun verdiði gerginlikten uyuyamýyorum belki de. Yarýn ilk defa çatýþmaya gideceðiz. Ne olduðunu bilmeden yaþanýlan süreler, artýk kendini bilincin kollarýna býrakmaya baþladý. Evet, yarýn ölüm kalým savaþý vereceðiz. Ýçim, karlar gibi eriyor her saniye. Ya heyecandan elim titrerse, ya da arkadaþlarýmdan birini bir daha göremezsem. Nasýl yapacaðýmý bilemiyorum, bir türlü içimdeki korkuyu da yenemiyorum. Her þeyden öte, ben nasýl olurda bir insanýn canýna kýyarým. Parmaðýmýn küçük bir hareketiyle, bir insanýn yaþamýna son vermek. Onu canlý canlý, saniye saniye izlemek. Yarasýný, acýdan yoksunmuþ gibi kaparcasýna, kanýný kesmeye çalýþmasýný izlemek. Belki de beni asýl etkileyen budur. Eðer böyle bir olay olursa, bunu özümseyebilmek ya da içime gömmek zorunda kalmayý, düþünmek bile beni huzursuz etmeye yetiyor. Saatlerdir gözlerim kapalý, ama bir türlü uyuyamýyorum. Bütün bu düþünceler, uykuma tecavüz ediyor. Buna dur diyemiyorum. Beynim, hapis olmuþ bir kuþ gibi. Beni kurtarýn diye haykýrýyor. Ama bir türlü içinden çýkamýyorum. Umarým yarýn, düþünülen olmaz...


Bir gün sonra...


Çatýþma yarým saattir devam ediyor. Bir saat pusuda beklemenin ardýndan, sonunda saldýrý baþladý. Sanki ömrümün yarýsýný burada geçiriyor gibiyim. Kurþunlarýn gürültüsü kulaðýmý delercesine yankýlanýyor. Bu ýssýz topraklarýn bu kadar kanla beslenmesi beni deli ediyor.

- Ýyi dinleyin çocuklar, þimdi biz sol kanattan hareket edeceðiz. Bu sýrada Hüseyin, Veysel ve Kadir bizi koruyacaksýnýz. Akýncýlar, bizden önce sað kanattan saldýrýya geçecekler, daha sonra geriye çekilecekler. Onlar, akýncýlara hücum ederken biz sol kanattan sýzacaðýz. Siz de daha sonra ortadan gireceksiniz. Sýðýnaðý ele geçireceðiz. dedi çavuþ.

- Emredersiniz çavuþum.

Harekat baþlamýþtý. Bir türlü bitmek bilmeyen kurþunlar, korunaðýmýz olan topraða acýmasýzca düþüyordu.

- Hadi, hadi hareket edin, çabuk olun. Hüseyin, Veysel, Kadir, yerlerinize. Koþun koþun.

- Yerimizdeyiz komutaným. Beklemedeyiz.

Akýcýnlar, biz yerimize gelmeden harekata baþlamýþlardý bile. Bir süre ilerledikten sonra geriye çekildiler. Karþý taraf, tuzaða düþmüþtü Plan týkýr týkýr iþliyordu. Daha sonra çavuþ ve yanýndakiler, soldan harekete geçtiler. Kurþunlar, yaðmur olmuþ yaðýyordu üzerimize. Bilinçsizce, sürekli gördüðümüz her hareket eden nesneye ateþ ediyorduk. Zaman, artýk yoktu. Salise diyebileceðim zaman kavramý sadece kurþunlardan ibaretti. Tek düþüncemiz parmaðýmýzýn ucunun seri hareketiydi. Düþünülen gerçekleþiyordu ki, çavuþun yanýndaki iki asker, Selami ve Ayhan bir anda yere düþtü. Ne olduðunu anlayamadýk. Parmaklarýmýz sanki kesilmiþti. Ne ateþ ediyor ne de onun için bir çaba harcýyorduk. Sanki beynim ve vücudum felç olmuþtu. Þoku, çavuþun gür sesi bozuverdi.

- Çocuklar, haydi ileri. Seri olun. Hadi...

Bir anda önümüzde bizi koruyan toprak ayaklarýmýzýn altýna girmiþti. Kurþunlardan kaçarmýþçasýna, deli gibi koþuyorduk. Oysa ki kurþunlarýn ortasýna doðru koþuyorduk. O sýrada silahýmdan çýkan bir kurþun, karþýda bir çýðlýk olarak duyuldu. Duruvermiþtim. Ayaklarým bir anda boþaldý. Soðumuþtum, vücudum beni daha fazla taþýmayý reddetti. Herkes ilerliyordu. Köpek sürüleri gibi, avlanan kuþlarý yakalamaya gidiyordu. En son hatýrladýðýmda, Veysel ve Kadir yanýmdaydý.

- Ne oldu, Hüseyin, vuruldun mu, neden dizlerinin üstüne çöktün, iyi misin? Her þey bitti. Sýðýnaðý ele geçirdik.

Konuþamýyordum. Sadece donuk bakýþlarýmla onlarý izleyebiliyordum.

- Komutaným, buraya gelin. Hüseyin, galiba bayýldý.

- Evet, evet bayýlmýþ.



Bölüm 4



- Ýþte, Mesut Bey, aslýnda mektuplarda anlatýlandan çok farklý bir hayat yaþýyormuþ oðlum.

- Peki Hatice Haným, size bir soru sormak istiyorum. Siz bunlarý nasýl öðrendiniz?

- Bana bunlarý oðlumun en yakýn asker arkadaþý Veysel anlattý. Görülenle, görülmeyenin farký yaþananlarda gizli.

Gittikçe içine çekildiðimi hissettiðim bu yaþam öyküsü, beni derinden etkilemeye baþlamýþtý. Acaba daha sonra neler olmuþtu. Hiç susmaksýzýn anlatmasýný ve merak eder bir halde Hatice Haným'ýn sözlerinin devamýný bekliyorum.

- Velhasýl, bu olaylar ilerlerken, ben, oðlumun hasretini çekerken hiç düþünmediðim ve beklemediðim bir olay gerçekleþti. Küçük oðlum Kerem, bir trafik kazasý geçirmiþti ve hastaneye kaldýrýlmýþtý. Durumu ciddiydi. Komaya girmiþti ve tek yapýlabilecek þey beklemekti. Kerem, bir hafta kadar komada yaþam mücadelesi verdikten sonra, sonunda yenik düþtü. Hiç beklemediðim bir anda, beklemediðim bir yerden darbe almýþtým. Üzülmenin ötesinde, sonsuzluða gitmek, ölmek istedim. Biricik, günahsýz oðlum bir kazanýn kurbaný olmuþtu. Ama güçlü olmam gerekiyordu, çünkü hep güçlü olmuþtum. Diðer oðlum Hüseyin' i bu hayatta yalnýz býrakamazdým.

Hatice Haným'ýn anlattýklarý kanýmý dondurmuþtu. Evlat acýsý, herhalde bir anne için yaþanabilecek en büyük acýdýr. Bunlarý anlatmadan önce hiç eþinden bahsetmemesi, acaba o da mý vefat etti düþüncesini doðuruyordu içimde. Ama bunu soramadým. Hatice Haným, sanki artýk ben yokmuþum gibi anlatmaya devam ediyordu. Artýk onun için ben herhangi bir nesneden farksýzdým. Sadece içini döküyordu. Küçük küçük burnunu çekmeye baþlamasý, büyük bir aðlamanýn habercisi gibiydi. Ama çok güçlü görünüyordu. Yaþamýn verdiði acýlar yüzündeki çizgilere yansýyordu. Mahzun bir þekilde sözlerine devam etti.




Bölüm 5


Hayatýmýn içerisinde böyle bir durumla karþýlaþacaðýmý hiç tahmin etmezdim. Yaklaþýk olarak bir buçuk sene geçti ve hala bitmek tükenmek bilmeyen kurþunlarla olan savaþým devam ediyor. Burada yaþadýklarýmýn, ruhsal yansýmalarýný içimde yavaþ yavaþ hissetmem, aslýnda kiþisel bir çabayla ruhunu kurtarabilme yarýþýndan farksýz bir durum olmadýðýný gösteriyor. Bu halleri aslýnda çok farklý yerlerde de yaþayabilirdim. Ama yaþamýmýn süreci, bana bunun þimdi olduðunu haykýrýyor. Onlarca çatýþmada bir çok arkadaþýmý kaybetmenin acýsýný yüreðime gömme çabasý hiç de kolay deðil. Ayný zamanda bir caný, cansýz duruma getirmek yani öldürmek, onu ölümün sessiz kollarýna isteksizce býrakmak ve bunlarýn sonucunda acýyý vücudunda deðil de ruhunda hissetmek. Bazen ölmemek için harcadýðým çabayý, bazen ölmek için harcamak. Bir gün önce konuþabildiðin bir insanla, bir gün sonra konuþamama riskini alarak onunla iletiþime geçmek. Bazen yediðin yemeðin tadýný alamamak, ayný nezle bir insan gibi. Yavaþ yavaþ ilerleyen hastalýðýn tek çözümünün öldürmek ya da ölmek olduðunu bilircesine yaþamak. Öðrendiklerinin mi yoksa burada yaþarken mi gördüklerinin, gerçek hayat olduðunu ayýrt edememek, ne kadar haykýrsan da, isyan etsen de bazý þeyleri hiç öðrenememek...

Bazen böyle düþünceler içerisine giriyorum ve istemeden beni buralardan alýp götüren tek araç olduðu için düþüncelerime , iyi ya da kötü daha çok baðlanýyorum. Yarýn, yine bir klasik olay gerçekleþecek. Evet, yine çatýþma var. Ama bu seferkinin farký, sýnýr dýþýnda gerçekleþmesi. Çavuþun yaralý olmasý ve bir çok eski arkadaþýmýzýn aramýzdan ayrýlmasý!! Görevi biraz zorlaþtýrýyor. Yarýn bir kez daha ölüm kalým savaþý vereceðiz. Eskiden yaþadýðým heyecan, yerini sabýrsýzlýða býraktý.

- Yarýn, sýnýr dýþýna çýkacaðýz, Hüseyin. Hayatýmda ilk defa yurtdýþýna çýkacaðým. Ýçimde garip bir heyecan var. Sen nasýlsýn, heyecanlý mýsýn?

- Yok be oðlum. Hadi artýk yat sen. Ben de birazdan yatacaðým. Iþýklarýn bir süre yanýk kalmasýnda umarým sorun yoktur, çünkü anama mektup yazacaðým.

- Yine mi?

- Evet, her çatýþma öncesi yazmak, sanki ona içimi döküyormuþçasýna sevgi sözleri söylemem, beni o kadar çok rahatlatýyor ki anlatmam. Bak Veysel, seninle bir þey konuþmam gerek. Uzun zamandýr aklýmda, fakat bir türlü konuyu nasýl açacaðýmý bilemiyordum.

- Ee, nedir konu dostum?

- Veysel, konuyu uzatmayacaðým. Eðer bana bir þey olursa,...

- Yani?

- Yani baþýma bir þey gelirse, evime bir daha dönemezsem, anneme bakmaný istiyorum. En azýndan haftada bir kez filan görmeni. Bütün yükün kardeþime kalmasýný istemiyorum. O daha okuyor. Senden ricam budur.

- Tabii ki dostum, bunu yaparým, eðer böyle bir þey olursa, ama eminim ki olmayacak. Ýkimizde sapasaðlam döneceðiz ve bir gün çocuklarýmýzla oturup bu günleri konuþtuðumuzda, çok güleceðiz kendimize.

- Söz ver bana Veysel.?

- Ýstediðin sözümse, sözüm söz dostum.

- Çok saðal Veysel, seni gerçekten çok seviyorum.

- Bende seni dostum, ben yatýyorum, yarýn görüþürüz.

- Ýyi uykular Veysel.

- Sana da Hüseyin.


Caným anam, yine ben. Özlemim, senin bana gönderdiðin her mektupta daha da çok büyüyor. Artýk, alnýmýn akýyla askerliðimi bitirip gelmek üzereyim. Kardeþimi ve seni göreceðim ilk an, iþte o ilk an sanki yeniden doðacakmýþ gibi hissediyorum kendimi. Sanki yazdýðým her mektup aynýymýþ gibi geliyor bana. Allahtan senin düþündüðün gibi deðilmiþ buralar. Çok sakin bir askerlik geçiriyorum. Bir de arkadaþlarýnýn oðullarýnýn anlattýklarýyla endiþeleniyordun. Bak dediðim gibi hiç endiþelenecek bir þey yok. Sadece günlerin geçmesini bekliyoruz. Hatta arkadaþlarla o kadar sýkýlýyoruz ki bazen, benim gibi iskambil oynamayan bir adam bile oynuyor. Neyse bu sefer lafý fazla uzatmayacaðým anneciðim. Seni ve kardeþimi çok ama çok seviyorum. Hasret bitiyor, yakýnda görüþmek üzere. Her þeyin olan ve seni dünyada en çok seven insan....



Oðlun Hüseyin



Bölüm 6


- Ýþte Mesut oðlum, yaþanýlanlar sadece bu kadar. Bunlarý seninle paylaþmak istedim, sebebi ise belki de uzun zamandýr kimseyle konuþamamamdýr.

- Neden uzun zamandýr kimseyle konuþmadýnýz ki Hatice Haným, hem daha sonra ne oldu, bu kadar mý?

- Veysel' i iki buçuk aydýr göremiyorum. Ne geliyor ne de arýyor. Acaba baþýna bir þey mi geldi, bunu da bilemiyorum. Ama bildiðim bir þey var ki, hikaye bitti.

- Nasýl yani?

- Oðlum Hüseyin' den aldýðým son mektuptu o. Ve bir daha hiç haber alamadým.

Ýnanamýyordum, bu olmamalýydý. Hüseyin ölmemeliydi. Hatice Haným bunlarý yaþamamalýydý. Bu haksýzlýk. Bir canýn yarattýðý iki can da yok olmamalýydý. Donakaldým. Hiçbir þey yapamýyorum. Ne konuþuyor, ne aðlayabiliyor ne de yaþamýn bu haksýz adaletine isyan edebiliyordum. Sanki sandalyeme çakýlmýþ gibiyim. Hareket etmek, yapýlabilecek en güç istek þu anda. Baþým dönüyor, hiçbir þey yapamamam, ne olursa olsun bu yaþanýlanlarý deðiþtirememem, sancý veriyor kalbimin ta derinliklerine. Ya Hatice Haným? O. Dayanýlmazlarý duyumsayýp, içinde yok mu etti? Bilemiyorum, düþünemiyorum. Uyuþtuðumu hissediyorum, beynim durdu sanki.

- Hüseyin bey, biraz önce giden bayan hesabý ödedi. Haberiniz olsun istedim. Hüseyin Bey!!!

- Efendim, he ne oldu?

- Bayan bütün hesabý ödedi. Onu söylemek istedim, yanlýþ bir zamanda mý geldim?

- Ne, nerede? Hatice Haným nerede?

- Biraz önce gitti.

- Ýnanmýyorum.

Bütün kudretimi ayaklarýma verip, ayaða kalktým ve kapýya doðru koþtum. Fakat Hatice Haným, sanki yer yarýldý da içine girdi. Bir türlü bu kalabalýkta onu göremiyordum. Kafamý bir saða bir sola çeviriyordum, bir taraftan da koþmaya çalýþýyordum, haykýrýyordum.


- Hatice Haným, Hatice Haným, Hatice Haným. Hayýýýr...



Bölüm 7


Sabah olmuþtu. Baþka bir güne baþlamýþtým, yeni bir güne. Ama dün yaþadýklarým, kafamýn içerisinden bir türlü çýkmýyordu. Sanki yine dünü yaþýyordum. Uykumdan kalktýktan sonra, tabii uyku denirse, baþýmda meydana gelen aðrý, beni uyarýrcasýna düne itiyordu. Bir türlü kafamdan atamadýðým düþünceleri, biraz korku biraz çekingenlik ve biraz da bilinmezlik içerisinde yazmak için dün gittiðim kafeye doðru yol aldým. Sanki güz bitmiþti, kýþ baþlamýþtý. Rüzgar biraz daha bilinçli esiyordu. On beþ dakikalýk yolu bir saatte kat ederek, kafeye geldim. Elimde kaðýt kalem, yazabilmek için cesaretlenmeye çalýþýyordum. Uzun bir süreden sonra yazmaya baþlayamamanýn etkisiyle, garip bir sinirden gazeteye atýldým. Ön sayfayý açtým. Genelde ilk, ön sayfadan baþlarým okumaya. Gazeteyi açtýðýmda yaþadýðým duygu karmaþasý asla anlatýlabilecek türden deðil. Evet, hikaye bitmiþti...


Türkiye gerçekten çok sevdiði bir deðeri kaybetti. Hatice Konargül. Hatice Konargül'ü dün kaybettik. Türkiye' nin gelmiþ geçmiþ en deðerli öðretmenlerinden biri olan Hatice Haným dün, evinde ölü olarak bulundu.Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde þu ana kadar en fazla yýlýn öðretmeni seçilen Hatice Konargül' ün ölüm sebebi, intihar olarak gözükse de, polis geniþ çaplý araþtýrma baþlattý. Türkiye, bugün yasta...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumcu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sedat Bey'in Acýsý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ayrýlýk Mektubu
Hiç Konuþmayacaðým Bir Sevgili Ýstiyorum
Yüzleþme Bunalýmý
Þehvet Düþkünü
Kemal'in Hikayesi
Seri Ýlanlar
Karmaþa Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ben kalbinle, günbatýmýnda olacaðým... [Þiir]
Seni Seviyorum [Þiir]
Umut [Þiir]
Birgün Yollarýmýz Ayrýlýrsa [Þiir]
Gittiðin Günden Beri [Þiir]
Sensin Benim Ýçimdeki Baþak Tanesi [Þiir]
Geri Ver [Þiir]
Ne Fark Eder ki [Þiir]
Hiçbir Þey [Þiir]
Garip [Þiir]


Nazmi Ünar kimdir?

Yürümeliyim, düsünmeliyim yürürken de, sonra bir parça aglamaliyim, sonra uzanmaliyim daglara, hüzünlenmeliyim bazi zamanlar, içim kan aglarken de gülebilmeliyim, bikmadan usanmadan, elimi açip gökyüzüne haykirmaliyim, yagmur yagdiginda her adimimi atarken ruhumu sayiklamaliyim, yeni bir güne yeniden baslamaliyim, sevismeliyim, sonra bir sigara yakmaliyim, bir kus gibi uçmaliyim kanatlanip, bir araba gibi hiz yapmaliyim gerektiginde, bazen de istemeden uyuyakalmaliyim, ruhum rüyalarin derinliklerinde, sonra kalkmaliyim, bir bardak su içmeliyim, bir tatli söz söylemeliyim herkese, GÜNAYDIN, ben uyandim.

Etkilendiði Yazarlar:
?


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nazmi Ünar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.