Adalet Mülkün Temelimidir? 5
Sosyal alan içindeki dışsal kuvvet bağ taşıyıcıları nelerdir? Nasıl belirlenir? Nasıl bir kesikli sürekli olmakla simetri kırılması verirler?
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Sosyal alan içindeki dışsal kuvvet bağ taşıyıcıları nelerdir? Nasıl belirlenir? Nasıl bir kesikli sürekli olmakla simetri kırılması verirler?
Kişi mülkü olan topraklara dikitler konacaktı. Bu dikitler o mülkü o kişiye veren El mantığının dikitiydi. Yontu konan yer El takdirli iktisaba istinaden bu tür El iktisapla El toprağını koruyuculuktu. Koruyucu tılsım denen bu tarz taş dolmenler özel mülk olan yerlere dikilecekti. Bu dikitler anonim olandan, anonim olmayan
İniş ve çıkış; taban ve tavan neden varsa ölüm ve yaşam da birbirinin belirsizi üsteli durum olmakla birbirine göre birbirinin belirli durumu olmakla vardır.
Tapınak buluşması dediğimiz seremoni içinde tapınaklar doğurtanı belli olmayan kutsal doğumlara da sahne olacaktı. Gruba ait kimi kadınlar (natidumlar) bu tapınak alanlara gelecekti. Gece Ay doğmadan karşı taraftan gelen doğurtanlarla cinsel temasta bulunacaktılar. Karanlıkta olan bu temas nedeniyle doğurtanın totem aitten olup olmadığı bilinmemekle, doğum kendi totem aitte
Adalet mülkün temeli miydi? Bir şeyin temel olması için veya temelde olması için o şeyin inşayı olması; yani inşanın kendisi değil de inşa içinde, inşayı tamamlar bir inşa parça olması gerekir.
Bu El kavgalarının kimi, El’in El’e üstünlüğü olan kavgalardı. Sentezci yapı içinde hangi El’den yana olacaklarını bilememenin; hangi El’i destekleyeceklerini bilememenin sonucu sonrasında olup biten durumlar sanıyorlardı. Böylece çoğu Tüm süreci, El kavgalarıyla açıklıyorlardı.
Doğa içinde var olmaya çalışıyoruz ama bir türlü doğanın bir parçası olduğumuzu kabullenemiyoruz.. .İlk çağda yada bu gün değişmeyen tek şey. Beyinde gerçekleşen kimyasal elektriksel bir takım süreçlerin parmak uçlarımızda gerçeklik bulmasıdır.
Her şeyin sınırı olduğu bir dünyada, büyük ya da küçük şekilde sınırsız sahip olma güdüsüyle yaşamak, hayvandan daha aşağı bir varlık demektir.
Selim İleri