Ulusal İrade
Ulusal irade milli iradenin anlamdaşı mı, yoksa bir bilinç ayrımı mı? Mili irade nasıl doğdu ve ne gibi bir rol üsleniş kırılmasıyla, ulusal süreç hüviyetine büründü?
"Yazarlık, toplumla gizlice kavga etmek ve sonra bunu kahve molasında anlatmaktır." – Franz Kafka"
"Yazarlık, toplumla gizlice kavga etmek ve sonra bunu kahve molasında anlatmaktır." – Franz Kafka"
Ulusal irade milli iradenin anlamdaşı mı, yoksa bir bilinç ayrımı mı? Mili irade nasıl doğdu ve ne gibi bir rol üsleniş kırılmasıyla, ulusal süreç hüviyetine büründü?
Ceza yargılaması, sav, savunma ve yargı makamlarını zora sokmamalıdır Gereğinden fazla uzun, gerekli ve gereksiz pek çok şeyi yazan savcılık, kendi yazdıkları görüşler arasındaki bağlantıyı kaçırabilir
Önce ekmeği kızartmak, üstüne tereyağı ve incir reçeli sürmek sonra da sevişmek lazım/ Ekmek ile yarışmak/ Ağzın incir reçeli kokarken öpüşmek/ Severken sevilmek/ Koşabilirken koşmak lazım/ Aslında anlamak lazım: Yok'un var olabilmesi için 'var'lık şartsa ki şarttır: 'Var'ın yok olabilmesi olanaksızdır/
Plastiklerin harika bir materyal olduğuna ama sorunu oluşturan tamda plastiğin özellikleri plastik çöplerin kalıcı bir yok etme yöntemi piroliz denilen yöntem ...
Tarihi bir gerçeği anlayamamak kusurumuzdan, insan muhayyilesinin dehası olan, masal doğmuştu. Bu ilkeye kusurdan doğan yarar ilkesi denir. İnsanlık anlayamadığı ama kendisine aktarılan söylence destan türü şeylerin kurgu gibi gelen büyüsüne öykündü. Günceldeki olup bitenleri, masaldaki gibi hoş gelen bir anlatımın (kurgu) tarzıyla, insanlar hayal gücünü harekete geçirmişti.
Bazen ben (.) koyarım ve orada bitiririm her şeyi. Kimi zaman da , (virgül) kardeş tam nokta koyulacak yerde, atar pençesini oraya ve bir şans daha verir hem cümleye hem de yaşanacaklara. Bir zaman ikimiz altlı üstlü bir araya geliriz bu virgül kardeş ile o zaman da adımız
Herşeyin özüne gitmeli insan, görünene değil. Bildiğin gördüğün kadardır çünkü, Gördüğün baktığın kadar ve baktığın düşündüğün kadar. Baktığını görmez, gördüğünü düşünmezsen eğer, Gördüğünün bildiğine sığmadığını da göremezsin ... Atakan Korkmaz
Gözün, tesadüflerin bir ürünü olması mümkün değildir. Darwin de bu gerçek karşısında, "Gözleri düşünmek çoğu zaman beni teorimden soğuttu." itirafında bulunur.
Hayat sevgili gibi'dir: Sevmezseniz lanet, severseniz terk eder ... Atakan Korkmaz
Âdem ile Hava hikâyesindeki (Dumuzi ile Geştinna; Gılgamış ile İnanna hikâyesindeki) cennet miti, köleci sistemin cehennem azabı içindeki insanlar için erken döneme ait hafıza kayıtlarından ilhamla kolektif yaşam imajlarından çıkarımlardı.
Nie’nin kelimeleri de özgürdür. Bazen cümlenin anlamına ters bir kelime o cümle içinde geçer. Bunun amacı; okuyanın zihninde o kelimenin çınlamasıdır.
Yani, Nietzsche okuyanlar; düşünür durur...
Bu bilgi ve teknoloji karanlıkta bırakılan kolektif organizmalı organizasyonun TERMAL izleriydi. Günümüzde termal izler değil teknikle, belli bir tarih bilinci olan akılla bile ölçülüyordu!