|
 • İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) |
1
|
|
|
|
Daha mı beyazlaşmasın saçımız sakalımız? Bugüne bugün, dede adayıyız. Çok genç yaşta olup da dede olan arkadaşlarım, meslektaşlarım var benim, saçları da simsiyah, dede demeye bin şahit ister. Dede dedin mi saçı sakalı beyaz olacak, elinde baston olmasa da... Dedeler Kitabının dördüncü cildinin sekizinci sayfasında madde dokuzun a fıkrasının be bendinde yazar. Yok ya inanmayın, salladım gitti işte..
|
|
2
|
|
|
|
Bir de anlamadığım şu var ki bence de çok anlamsız. Bu elmalar neden hep masalların sonunda düşüyor. Masala başlarken düşür şunu da insanlar bayram etsin, hem de bol bol elma yesinler... Fazla elma göz çıkartmaz...
Isaac Newton’un kafasına bir elma düşmüş yer çekimi denen olayı bulmuş Newton biladerimiz. Bu üç elma düşmüşte bir yerlere, acaba kim ne bulmuş? Bunu da ivedilikle incelememiz ve sonuca vardırmamız lazım... |
|
3
|
|
|
|
Ayvanın en güzel özelliklerinden birisi kan basıncını düşürerek tansiyon riskini azaltması... Sanırım günümüzde tansiyon hastalarının sayısı hiç de azımsanacak gibi değil... Kalp ve damar sağlığına da faydası çok büyük... Sindirimi kolaylaştırması da kabızlık derdinden sıkıntısı olanlar için büyük bir nimet demek... |
|
4
|
|
|
|
Büyük aşk kıyıda köşede olmaz. Bir köyde, bir belde de, bir Anadolu Kasabasında yaşanmaz. Büyük aşk yaşamak için nüfusu üç milyonun üzerinde olan illerin birinde olmanız lazım mutlaka... En tercih edilen yer İstanbul’dur, sadece İstanbul da yetmez, İstanbul’un gece mekanlarında yaşanır en güzel büyük aşklar. Tabi bir de çıkışta mutlaka magazin gazetecilerinin de olayınıza dahil olmazı lazımdır. Gazetecilerde çevrenizi sardığı zaman kuracağınız cümle bellidir ’’Biz sadece arkadaşız.’’ |
|
5
|
|
|
|
Şimdi gelelim esas konuya selam veren niye borçlu çıksın. Borçlu çıktıysa bile ya da daha önceden borcu varsa bu selam verdiği kişiye, başka bir mesele giriyor devreye. Bu borç nasıl ödenecek? Peşin mi nakit olarak mı, çekle mi, senetle mi? Ya da kredi kartı versek bu borçlu olduğumuza, tost makinesinde kaça bölerler kredi kartımızı? Tost Makinesi mi dedim? Pos Makinesi olacaktı işte anladınız siz onu...
|
|
6
|
|
|
|
Bu cümleyi, ’’Hay ağzını öpeyim ben senin.’’ cümlesini çok sık kullanıyorsanız farkında olmadan, aman dikkat edin, hele de bayanlara kullanırken, bir de yanında kocası ya da erkek arkadaşı varken, sonra başınıza olmadık işler açılabilir, benden söylemesi... Adam alıngandır, siz espri yaptım sanırsınız, ama göz morarır birden... |
|
7
|
|
|
|
Mutluluk bu resmi de yapılır zaman zaman, karikatürü de çizilir, yeter ki resmini yapanlarda, karikatürünü çizenlerde düzgün insanlar olsunlar... Bu arada ben de bu yazıyı yazmaya çalışırken, tepemde, mutluluğun resmi ya da karikatürü ile hiç ilgisi olmayan bir kara sinek vızır vızır tur atıp, Ahmet Abi'nin neresine nasıl pike yaparım diye düşünüyor... |
|
8
|
|
|
|
Gelip geçmek üzere mart, kedi dostlardan özür diliyorum... Biraz gecikti bu yazı çeşitli sebeplerden dolayı... Yeni yavrular bir iki aya kalmaz ortaya çıkar. Ben insanoğluyken bir senede yürüyorum ancak, onlar on beş bilemedin yirmi günde ayağa kalkıyor, bir senede de anne baba oluyorlar vay anasına... Ama, onlarda bilgisayar kullanamıyor ne haber... |
|
9
|
|
|
|
İlla sanatçı mı, sinemacı mı olmak lazım, Kırmızı Halı da yürümek için? Sıradan bir vatandaş olarak ben ya da bir başkası Kırmızı Halı da yürüyemez miyiz? Ya da sadece yürünür mü Kırmızı Halıda? Koşarak geçse birileri Kırmızı Halının üstünden, Kırmızı Halı da o koşarak geçene darılır mı? Bir de bu Kırmızı Halının açık kırmızı ya da koyu kırmızı olması, durumu etkiler mi? |
|
10
|
|
|
|
Ya Çıkarsa Sorusuna Verilecek Cevaplardan Seçmeler
Hemen hemen haftanın her günü bir iki şans oyunu oynanan bir ülkemiz var. İşimiz Lotoya, totoya bir de Nato ile Cento'ya kaldıysa vay halimize, yandığımızı resmidir... Artık o şans oyunlarını oynayıp da zengin olursam ne yaparım diye sabahlara kadar hayaller kurar kurar dururuz... Soralım bakalım bir dolu vatandaşa ''Ya size çıkarsa?'' ne yaparsınız?
Gariban birisine sorduk...
- Bütün akrabalarımı ihya ederim bir kere.
- Başka başka?
- Hepsine birer ev birer araba...
- Sonra?
- Sokaktan çeviririm garibanları hepsinin üstüne başına neler alırım neler...
- Mesela neler alırsın?
- Kazak gömlek pantolon, çorap, mendil artık Allah ne verdiyse...
İÇİNDEN GEÇEN KİMSELERE SÖYLEMEDİĞİ DÜŞÜNCE ''Tanıdık bir banka müdürü bulup ona da üç beş kuruş verip kimselere çaktırmadan vadesiz hesabıma atarım.''
Bir de iş adamına soralım bakalım...
- Vallahi şu an da 22 fabrikam var, o parayla 23. fabrikamı kurar istihdam yaratırım, bir sürü kişiye ekmek veririm.
- Zaten 22 tane fabrikanız varmış dağıtsanız o paranın tamamını hayrınıza...
- Dağıtırım dağıtmasına da o da olur
- Hem o kadar zenginsiniz, niye bilet filan alırsınız ki?
- Benimkisi devede kulak canım bir tane yüzlük seri, bir de iki yüzlük çapraz seri almışım hepsi o işte...
- Para parayı çeker diyorsunuz?
- Demiyorum öyle bir şey ama çıktı mı yaparım yani yatırımımı...
- O seri biletlere verdiğiniz paraları fakirlere dağıtsanız olmaz mı?
- Olur da olmaz gibi...
Bir memura sorduk...
- O para size çıksa ne yaparsınız?
- Vallahi önce hemen müdürün odasına giderim, kapıya tekme vurup içeri girdikten sonra yanağından makas alır istifa ediyorum derim.
- Niye böyle bir şey yapıyorsunuz?
- Zamanında bana çok çektirmişti...
- Daha sonra?
- Hemen arkadaşları toplar bir gazino kapatırım. Dolarlar havada uçuşur.
- Uçan dolarlar yere konmaz mı?
- Gider bir dansözün sutyeninin aralarına konar felekten bir gece çalarız hep beraber...
- Felek bu hırsızlığa darılmaz mı?
- Darılmaz darılmaz...
- On beş yirmi tane daire alır kiraya veririm...
- Daha başka...
- Son model bir mersedes bir hanıma bir de bana...
Seksen yaşında bir amcaya sorduk...
- Amca amca sana çıksa?
- Ne çıksa evladım?
- Para para on beş yirmi milyon papel
- Ne yapayım evladım herhalde tuvalet yaptırırım.
- Ne yapacaksın bu yaştan sonra tuvalet işletmeciliği mi yapacaksın?
- Yok evladım ondan değil.
- Peki neden amca?
- Bu yaştan sonra gelen paranın içine ederim o sebeple... |
|
11
|
|
|
|
Neden leylek? Güvercin değil, serçe değil, papağan hiç değil, karga zaten olmaz, illa leylek de leylek. Hayır leylekler ne diyor acaba bu büyük iftiraya? Leyleklere sorsalar ''Ulan geri zekalılar bir çocuk doğdu mu en az üç beş kilo biz nasıl taşıyalım kilometrelerce uzak diyarlardan o bebekleri, düşer gagamızdan zaman zaman, o zaman da düşük yapılır, hanımlar bizi mi suçlayacaklar, kabul etmiyoruz bu suçlamaları, bebekler uyanın, hepiniz hastanelerde dünyaya geliyorsunuz, biz ne sizi ne de başkalarını getirmiyoruz gagalarımızda. Boşuna iftira atmayın bize.'' derler, mutlaka derler bunu... |
|
12
|
|
|
|
Bazen kafanız kaşınır o da ilginçtir, sol tarafı kaşınırsa başka yorum yaparlar, sağ tarafı kaşınırsa daha başka... Oldu ya bir, poponuzun kanatları kaşınır, o zaman sakın ’’İnadım inat, kıçım iki kanat.’’ diye bir cümle kurmayın... Tecrübelerle sabittir geçmiyor kaşınmanız... |
|
13
|
|
|
|
Mesaj doğru da ''Ahmetçiğim beni mutlaka izle ve izlet, izletirsen sevinirim'' kısmı palavra tabi ki... Pöh ki pöh! Ben de bir havalardayım hani... Ben kimim ki? Ona oy bile vermemişim... Ama olsun yahu kadın beni dikkate almış mesaj atmış ya... Aslansın, kaplansın, bitanesin sen ablam, hem de dişi aslan... |
|
14
|
|
|
|
Hadi canım, öyle de bir çağ mı var? Dediniz duydum billahi... Var Tabi, olmaz mı hem de en hasosundan. O da şu oluyor C.T.Ö. Cep Telefonundan Önce, C.T.S. de Cep Telefonundan Sonra... Öyle ilginç şeyler oldu ki aklınız fikriniz almayabilir, alsa bile çok zorlanırsınız anlamak için... |
|
15
|
|
|
|
Cümle aynen şöyle ''Akrabalarınızı bulamıyor musunuz Müge Anlıyı meşgul etmeyin. Resul'den bir bilet alın akrabalarınız sizi bulsun.'' Resul Seyyar Milli Piyango Bayisi
Ne kadar doğru bir tespitte bulunmuş bu piyangocu kardeşimiz. Çulsuz iseniz, cebinizde beş kuruş, on kuruş hatta bir lira bile yoksa, en yakın akrabanız el olur size... Bir yerden bir para çıksın ya da dedelerden miras kalsın, bakın görün o zaman, hiç daha yüzünü görmediğiniz akrabalarınız ''Vaaay dayıcım, amcacım, eniştecim diye koşarak gelirler size.'' |
|
16
|
|
|
|
Buradan sevgili mini mini birler öğrencilerine gelelim, oldu ki babanız anneniz boş bulundu da size ’’Okul nasıl evlat?’’ diye sormak gafletinde bulundu, ’’Gaflet burada espri olarak kullanılmıştır bu kelimeye sakın kıllanmayın.’’ O zaman ne cevap vereceksiniz yavrular? Onu da hemen aşağıda ki paragrafta, inceleyelim, irdeleyelim, başka da ne yapılacaksa onu yapalım. |
|
17
|
|
|
|
Kız arkadaşınız mı terk etti? Olabilir ya, ilk terk edilen siz misiniz sanki? Öyle hap map içip da sakın canınıza kıymaya filan kalkmayın, hem ilaçlar ne kadar sizin haberiniz var mı? Alın Gencebay kaseti ya da Ferdi Baba kaseti, yanına da bol acılı bir adana söyleyin, bir de ufak rakı... Arada bir de şiir okuyun ünlü şairlerden, acımtırak... Ha burada durup durup göğsünüzü yumruklamayı da ihmal etmeyin sakın. Göğsünüzü yumruklarken de ''Vay ben ne edeeem vay ben nerelere gideeeem ah ulan Nalaaaan ah ki ah vah ki vahhhh!'' Her ne kadar Nalan duymasa da kurtlarınızı dökersiniz... |
|
18
|
|
|
|
O sigara var ya o sigara ne faydalıdır bir bilseniz. İçen insanlara değil canım tabi ki... Kimlere mi? Doktorlara doktorlara. Başta göğüs ve kalp damar cerrahisi üzerine ihtisas yapmış doktorlara bir faydalıdır bir faydalıdır inanamazsınız. Eeeee bu işten ekmek yiyor ailelerinin geçimini sağlıyor doktor abilerimiz ablalarımız. Sigara içenler olmasa adamlar evlerine nasıl ekmek götürecekler. Tabi psikolog ve psikiyatrları da unutmamalı özelikle alkol ve türevlerinin tedavileri konusunda. Alkol olmasa, psikiyatrlar kimi tedavi edecek? |
|
19
|
|
|
|
Muhteşem Süleyman lakaplı, İslamköy’ün Yiğidi büyük devlet adamımız Süleyman Demirel de öyle söylemiş ’’Meseleleri mesele yapmazsanız mesele diye bir şey kalmaz.’’ demek ki neymiş efendim, meselelere kafayı takmayacağız. O zaman neremize takacağız? Hiç bir yerimizi takmayacağız... Şeyimize bile, şeyimize bile derken yanlış anlaşılmasın, omurilik soğanından ve sarımsağından dem vuruyoruz... Taktık mı, sonrası sıkıntı. İşin gücün yoksa psikolog psikolog dolaş, yok efendim çocukluğuma inerdin, inemezdin, oradan geriye çıkardın çıkamazdın. İşimiz olmaz... |
|
20
|
|
|
|
Tuvalet kağıdı der burun kıvırır geçeriz. Oysa tuvalete girdiğinizde cebinizde bir kalem olsa, hadi tutun bir de orada ilham geliverdi, çıkarın kalemi nakış nakış işleyin aklınıza gelen düşünceleri, artık şiir mi olur yoksa düz yazı mı olur o da sizin bileceğiniz iş tabi ki... Boşuna dememişler değil mi ''Türkün aklı ya büyük abdest yaparken ya da kaçarken.'' diye... Tuvalete girdiniz, nezle ya da grip olmuşsunuz o an da yanınızda kağıt mendil de yok, hemen tuvalet kağıdı imdadınıza yetişecektir. İki silin atıverin hemen... Tam tuvalette iken tesadüf bu ya cep telefonunuz çaldı, elinizde pis, hemen tuvalet kağıdı ile tutup da telefonunuzu, arayan ile uzun uzun, konuşabilirsiniz... Ben de ki de ne akıllar...
|
|
|
|