• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
2141
|
|
|
|
Her savaşın ve her kazanımın yüreğinin işlevselliğini azalttı senin sen dingin denizlerin gülüsün boşver ağlama ha geçer...
(Yüreğinde kanayan yara asla dinmesede) |
|
2142
|
|
|
|
Saçlarının bir teli kırılsa, başın ağrırdı. Peki, okşamaya kıyamadığım saçlarını başkalarını okşatırken yüreğin hiç sızlamadı mı? Saçların bir uçurtma idi aşk rüzgarımda. Her teliyle göklere yükselirken, bir bit gibi saçlarından temizledin beni. Başını alıp giderken, saçların sonbahar yaprakları gibi dökülürken önüme, sana doğru koşamadım incinirsin diye. |
|
2143
|
|
|
|
Cumartesileri yargıladım. |
|
2144
|
|
|
|
Gözlerim ve Kalbimin aşk tartışması |
|
2145
|
|
|
|
Ben içimdeki büstü yıktıktan sonra; geriye kalalınını sevdim.
Sor kendine...
Bir büst yaptıysan içinde; yık gitsin...
Geriye kalan bir "hiçse" vur gitsin...
"Hiç" değilse, al gitsin... |
|
2146
|
|
|
|
Hangimiz daha fazla tutundu o sonu kırılıp düşmek olan uçurumun kenarında yeşermiş yapayalnız dala? Sen korkularınla yüzleşmekten korkup kaçarken her gece zavallılığının izlerini t |
|
2147
|
|
|
|
(...seni seven bir ben varken / ve bunun için sevinmekteyken...nasıl olur da mezar taşlarına ismimi yazdırmayı düşünebilirim , söyler misin nazlı sevgilim ?..) |
|
2148
|
|
|
|
..Aslında Ben Seni Seviyorum..Diyemedim son Sözümde..Yolun Açık Olsun Demekten Başka..
Yine el salladım Gözümün önünde Yitirdiğim Sevdama..Yine elveda dedim..
Gidişin Başlangıcım,Sevgim Yine Senin oldu.. |
|
2149
|
|
|
|
ve kader sakın askerime oyun yapmayasın. |
|
2150
|
|
|
|
Ardından gözlerine bakar ve soğuk bir okyanusun sularına düşerim çok yükseklerden.. serinletir beni, nefes aldığımın farkına varmamı sağlar... |
|
2151
|
|
|
|
Valiziniz toparlanmış eşyalarınız öylece bir köşede mahzun bir şekilde size bakmaktadır. Şöyle etrafa son bir kez bakıp içinize derin bir nefes çekersiniz. Kapıdan çıkardığınız son eşyadan sonra kapıyı kendi ellerinizle yüzünüze kapatırsınız. |
|
2152
|
|
|
|
Güllerin Efendisi dediler ya Sana.. Gülleri sevmem bundandır. Gülizarlarda dolaşıp üzerime çiğ çiğ gül kokuları yağsın demem bundandır. |
|
2153
|
|
|
|
En yaşayamadıklarımı kat bunların içine
Satır satır uzasın yaşattırdıkların
Yazamadıklarımı yaşat ki
Sevgi denen şey satırlara sığmasın |
|
2154
|
|
2155
|
|
|
|
Ne kadar çok istedim hiçbir yaşama dahil olmamayı. Büyük heyecanlarla koşarak karışacakken, tam kıyıda durup etrafa yayılan dalgaları izlemeyi yalnızca. Başaramadım... Yalnızlığımın verdiği unutkanlığım buna izin vermedi. En sonunda senin denizinede karış |
|
2156
|
|
|
|
Bir kuş uçtu dün elimden ve ben sadece seyretmekle yetindim havalanışını. Belki de görmek istedim uçuşundaki endamı, heybeti, güzelliği… |
|
2157
|
|
|
|
Zeka her zaman kafada bulunmaz. Zeka bazen elde, bazen ayakta, bazen de sırtta bulunur. Sırtını dönebilmek, elinin tersiyle itebilmek, ayaklanmak bazen çok zekice hareketler olabilir. Yazarların ve enstrüman kullananların zekası ise parmak uçlarında bulunur. Parmak ucumla seni gösteriyorsam bil ki, ya bir şiir kadar zarifsin ya da bir keman kadar etkileyecisin. |
|
2158
|
|
|
|
Yaşamı zevkli kılan küçük ayrıntılardı; gözlerin. |
|
2159
|
|
|
|
sonbaharda dökülen güller ve bulutlardan düşen gül tohumları |
|
2160
|
|
|
|
a) Oyunb) Kandırmacac) Kötü bir şakad) Hepsie) Hiçbirie) şıkı ile d) şıkkı arasında kararsız kalıyorum. Sen olsaydın hangisini seçerdin? |
|