• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
401
|
|
|
|
Her sevdiğin sevecek diye ağlıyorsun ama zorla herkes herkesi sevemez ki! |
|
402
|
|
|
|
Sonu henüz belli olmayan, ansızın başlayan bir hikayeden küçük bir anı kublesi. |
|
403
|
|
|
|
AŞK OLSUN Kİ aşkın içine aklı sokana.Akıl aşkın içinde erimedikten sonra ne tad kalır nede tuz …sadece bir aşk hikayesi çizmiş oluruz yapmacık tavrımızla. |
|
404
|
|
|
|
Gözlerimin rengini söylersem namerdim… |
|
405
|
|
|
|
Ben sana yalan söyledim, sevdim ama sen bilemezdin. Yazı yazanların kaderidir yalnızlık yıllar yılı bitmek tükenmek bilmeyen... |
|
406
|
|
|
|
Seni sevdiğimi sabrımın sonu da olsa itiraf etmemeliydim... |
|
407
|
|
|
|
Ömrünün yeni yaşı hoş gelmiş... İyi ki doğdun sen... |
|
408
|
|
|
|
o benim babamdı, canımdı. |
|
409
|
|
|
|
“Mînâ gibi AŞK’a ser-fürûda
Bu şişede sanki ol sebûda” |
|
410
|
|
|
|
Mevsimsiz gelir nice sevdalar,ve mevsimsiz gider hatıralar. Kalanı yalnızlıktır, kalanı hüzündür varlığa. Büyük cümlelerle düşünüpte küçük tebessümlerle anımsayabilmektir aşk düşmeden her yalnızlığa..... |
|
411
|
|
|
|
küçücük bir büyüydü seninle yaşam... |
|
412
|
|
|
|
Uzaktan belli belirsiz duyduğum müziklerin, acı notaları
içimi acıtıyor,
Yokuş yukarı koşmanın sonrası gibi yorgunum
Bir kıyamet koşturmacası, sen beni görmüyorsun, ben seni
arıyorum,
Çocuklar düşüyor gözümün önünde, dizleri kanıyor
Yazık, diyorum, kendi kan çanağı gözlerimi unutarak,
Geceler zor geçiyor,
Gündüzleri hallediyorum çokluğunu ama geceler zor...
Halledemiyorum yokluğunu,
Geçmiyor. |
|
413
|
|
|
|
hayat bir masal değilmidir |
|
414
|
|
415
|
|
|
|
Aşk dediğimiz bu müthiş duygunun gönlümüzün meşherinde hiçbir şeyin teferruat ve gereksiz olmadığını daha iyi anlıyorum...
|
|
416
|
|
|
|
Ne Zaman Sen Dese Kalbim, Çözülüyor Gözlerim |
|
417
|
|
|
|
Yaşam, kanlı Varlık denizinde köhne bir sandalla yaptığım bir seyahat... Elimde hasret kürekleri... Kulağımda Sevgili'nin küpesi... Kıyı çok uzaklarda, sanki gece içinde gizlenmiş seher gibi... |
|
418
|
|
|
|
Durma ağla.. Ama ben kadar değil..En çok benim gözlerime yakışır yağmur. Şimdi ağlamayı bırak sarıl bana. (D)üşüyorum. Dağılıyorum tesbihin taneleri gibi. Topla sende beni. Bana vaat edilen bıçakları sustur yüreğinle. Vazgeç “ varlığım yetmiyor İsmail “ cümlelerini. Bir dilim nefesinden ver bana / yetinmesini bilirim.Ve bu hayatta bulunduğum yeri biliyorum Çünkü ben ki bu hayatta senin adın genişliğinde büyüyorum. Vazgeç sorgulardan. Kendinle savaşmayı bırak. Faili meçhul cinayetleri üstlenmen yetmedi mi daha ? Kaç canın var ki kendine ölümlerden ölüm beğenmekle meşgulsün ? Kaç düş``ün kaldı daha kendi sapanınla vurmadığın ? Kaç gülüşün kaldı kendi acınla öldürmeye kalkıştığın ? Bana gözlerindeki huzur yeter sevgili. Bırak dudaklarında ateş yarım kalsın. Bana bir dirhem umut sun. Senden gayrisi teferruat bana..Şunu unutma ki sevgili; kendini öldürmekle itham ediyorum seni. Her ne kadar gizlesen de kendini “ kendinle “ öldürmeye yelteniyorsun.. Devam et kendini hayattan soğutmaya. Devam et kendini acımasızca vurmaya. Bil ki; sen kendi mezarını kazıyorum bilirken ne yazık ki beni gömüyorsun ellerinle..Kendini öldürmüyorsun, beni tüketiyorsun. Ne çabuk unuttun be can, benim senden ibaret olduğumu. Madem ölmek istiyorsun, iki kişilik kaz mezarlarını. Ya hiçliğe beni de kat ya da senle yaşamanın huzurunu kendine ispat et. Çünkü başlangıcı hüzün olan yüreğimin sonu senin gibi yüreğe nasip olsun..Hani “ hayırlı ölüm nasip et Allahım “ diye dua’lar edilir ya; beni duana kat ya da kendinle beraber beni de öldür..Sonum olsun ellerin…
|
|
419
|
|
|
|
O kadar ihtiyacım var ki sana
Gelsen ellerinde ellerimi nefesinle yüregimi ısıtsan
Donmuş beden kolay kolay ısınmaz
Sarılsan koskocaman geldiğini anlasam |
|
420
|
|
|
|
Farkında olmasak da herbirimiz bir şeylere karşı mutlaka bir aşk besliyoruz ve bu aşk yaşamımızın temel taşı. Peki ama biz esasında neye aşığız acaba? |
|