• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
521
|
|
|
|
Aşk güzel bir şey ve hiç zaman kaybetmeden aşık olun |
|
522
|
|
|
|
Geriye baktığımda seni sevmek ne güzeldi diyebilmeliyim, geriye baktığında seni sevmek ne güzeldi dedirtebilmeliyim. Sana tutamayacağım sözler vermem ama varamadığım gecelerine yıldızlar saçmaya söz veriyorum sevdiğim. Gözlerimin siyaha çalışına inat , ge |
|
523
|
|
|
|
Fizikte her etki karşılında bir tepki yaratır insanda öledir. |
|
524
|
|
|
|
Her şey seni gösteriyor,
Yakınlarda olmalısın,
Belki de hala yanı başımda usulca ağlamaktasın…
|
|
525
|
|
526
|
|
|
|
Serin bir rüzgâr esiyor penceremden ruhuma doğru. Silinebilmiş dediğim geçmişim karşılıyor onu. Yaşananlar birer birer sorguya çekiliyor yalnızlığımda. Ayrılıklar kapılıp gitmek isterken rüzgâra, sevgiler bırakmıyor. Savrulup gitmek istiyorum. Hepsi gitsin diye. Geriye ne ayrılık kalmalı ne de sevdalar. |
|
527
|
|
|
|
(sahra ,ben ve defter bir haftalığına. Aşk inzivasında…..) |
|
528
|
|
|
|
cevabını birçoğumuzun bilmediği bir denklem |
|
529
|
|
|
|
Sana gözüm gibi bakarken, şimdi gözyaşlarımla düşüp, yürek mazgallarına akan bir ıslak ayrılık şarkısısın. Islak ve nemlisin, yalnızlığımın yollarında. Üzerime yapışan sisli bir havasın. Tüm boşluklarımı doldururken bir zamanlar; şimdi kollarımın boşluğunda, esen sert bir rüzgarsın. Üşüyüşümsün, yalnızlığımda. Terk edişin, bana gölgede soğukluğunu bırakırken, bakışlarımın donduğu yerdesin. Nabzımın tükendiği, soluğumun bittiği bir dünyadasın. Sana ömrümü adadığım anların ardından bana buz sarkıtları gibi parmaklar bırakırken, sen başka kollardaki saatlerin mutlulukla çaldığı vakitlerdesin. |
|
530
|
|
|
|
YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN |
|
531
|
|
|
|
Hiç 100 katlı bir gökdelenin altında kaldınız mı ? |
|
532
|
|
|
|
Biliyorum kimse papatyaları ateşlere değişmez. Çünkü ateş can yakar.
Tıpkı "ayrılık" gibi |
|
533
|
|
|
|
Umut gelirdi ve siyah beyaz bir akşam olurdu benim dünyam. Bahçemdeki çınar ağacı, gün boyu biriktirdiği kuşların sevinci ile uzanırdı düşlerime. Gözlerinle söyleşmeye başladığımda ayışığı rengiydi gözlerim, saçlarım gecenin karanlığı kadar siyahtı. Parmak uçlarına bir öpücük kondurur bana uzatırdın, sevinç kokardı o an avuç içlerim. Ellerim ellerin kadar sıcaktı bilesin… Kimsenin bilmediği bir yürekti sol yanımdaki cennet. |
|
534
|
|
|
|
Söz bitti düşlerimde, bir kez daha mağlubuyum aşkın ve zafer yine terk edenin ve sana söylenecek son cümle sade bir “seni çok sevdim.” |
|
535
|
|
536
|
|
|
|
Bir erkek ve bir kadın…
Nedir onları bir arada tutan, nedir onları hem bu kadar zıt, hem de birbirine bağlı kılan…
Aşk duyarlılık gerektirmez mi? |
|
537
|
|
|
|
Sahi siz kimsiniz söylesenize? Bir bankanın genel müdürü? Çocuğunuzun annesi? Anne babanızın büyümeyen çocugu? Patronunuzun eli ayağı? |
|
538
|
|
|
|
İnsan çok sevmeli. O zaman sevmenin ne olduğunu anlar. |
|
539
|
|
|
|
Hep bir parça çocuk kal. Büyüyenler ne kazanmış ki? Masumluğun, mutluluğun, aşkın zamanı çocuk kalmak. Son mazlumun durağı çocuk kalabilmek. Tüm hüznün, kederin ve derdin yamacı çocuk olabilmek. Belki de sadece karşılıksız SEVEBİLMEK... Çocuk olmak. |
|
540
|
|
|
|
Yakında yeniden doğucam o ilk iliklerime kadar doldurduğum her neyi... yamamam için aldığım nefesi merak ettiğim o ilk hissediş... |
|