• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
801
|
|
|
|
Bir çingene masalı bu...Kıpkırmızı..Kan gibi...Ölüm gibi...Gonca bir gül gibi... |
|
802
|
|
|
|
Devam ediyorum dusunmelere. Nedense ben hakliyim gibime geliyor. Zaten ayriliklarda herkes kendince haklidir ama bu sefer gercekten ben hakliyim. Belki de kendimce... |
|
803
|
|
|
|
Sil gözyaşlarını, akıtma benim için...
Sen sadece gülümse, istemesen de sus ve gülümse,
hiç birşey söyleme, sen söyleme...
|
|
804
|
|
|
|
En güzel gündüzlere uyanırken... |
|
805
|
|
|
|
Şarkılar Sustu Beynimde..Sadece Mısraları Var..Kendi Uydurdugum Sessizlikle Bestelenen..Sana Dair..ßize Dair..ßırak Kanlı ßi Savaşın İçinden Geçsin Ömrümüz..ßırak Tüfekler Patlasın..Es Gecsin Yada Yüreimden Vursun ßeni..Çilekeş ßir Sonbahar Yaprağına Özensin Gözlerimiz…Sehit Olsun ßedenlerimiz..Cennet Kokunla Sarsılsın..Ne Fark Ederki Sensizliğim..ßen Nasılsa Sendeyim… |
|
806
|
|
|
|
bakışın umudum, savaş açışım tekliğe. bakışın hiç bitmeyen sevdamın bastonu, değneği hayatımın...
|
|
807
|
|
|
|
Küçük zaman dilimlerine yakıştıramadım senin büyük kalıbını. |
|
808
|
|
|
|
Masallar değişti, büyüdük...
Dedim ya; camdan/dı yüreğimin ayakkabısı zaten... Kırıldı(m)!
|
|
809
|
|
|
|
Bir gün gelir unutmak istersin herşeyi |
|
810
|
|
|
|
Yüreğimi eze eze veda ettim sana...Dilimin ucunda gidişinin hüzünlü türküsü, gözlerimdeyse bitmeyen, bitiremediğim, bitiremediğin aşkın yarım kalmış öyküsü...Derin bir çizikle kanayan çocuk yanım, bir yerlerde buz gibi donmuş kadın yanım ve geleceğe dair |
|
811
|
|
|
|
Bir ömre hapsedilecek alışkanlıklar, aynı sabahlarda uyanmalar, kavgalar gürültüler değildi aşk. |
|
812
|
|
|
|
Sen hangi mevsimlerden,hangi topraklardan kopup geldin ve ben seni neden bunca zaman sonra sevdim… |
|
813
|
|
|
|
Sütliman halimin sütbeyaz sahibesi. Mantığımın paydosunda sobelendim sana. Önüm arkam sağım solum her şeyim senin. |
|
814
|
|
|
|
Kimi sevda zordur, ağırdır. Sarp yolardan geçilir. Kimi zaman hızlı koşulur kimi zaman ılık yaz yağmurlarında ıslanılır. Kış ortasında rengârenk çiçekler açtırır. Kimi zaman yaz güneşi gibi ısıtır içinizi kimi zaman ışıkları solar. Kanadından berelenmiş bir kuş gibi uçarken acı çeker. |
|
815
|
|
|
|
Kan çanağı gözlerimle sana dair cümleler üflüyorum. Sigara dumanından dizeler uçuruyorum havaya. Duman ki o bir haberci, duman ki bazen yangının alameti, bazen sönmenin. Çay dökülesice güzel duryor öylece kül tablasında. Sana dair sıkıntılardan yandığından habersiz. Ben sana o bana yanar. Yanarız… |
|
816
|
|
|
|
“Bir lodos gerek; yeni bir tende vücut bulup, yeniden doğmak gerek; ancak böyle sileriz bu kirlenmişliği” demiştin bana bir gece. İçimiz acıyarak suskunluk oyumuza devam etmiştik.Oysa her ikimiz de biliyorduk ki. İnsan geçmişiyle gelir yaşadı |
|
817
|
|
818
|
|
|
|
Kadın ve yaralı kalbi yavaş yavaş, ve tadını çıkarak yürüyordu İstiklal
caddesini. Yanındaki adamın türlü düşünceler geçiyordu kafasından. Adam deli
gibi aşıktı kadına. |
|
819
|
|
|
|
Ilık bir rüzgârın içine dolması mıydı yoksa? Yâdında ondan başka her şeyin kaybolması, “ne derse desin, ne yaparsa yapsın” o’nun, senin katında sonsuza kadar eşsiz ve benzersiz kalması gibi bir şey miydi bu sevmek? |
|
820
|
|
|
|
Sana kavuşma ihtimalini çoktan geçtim ben… Şimdi sana kavuşamamayı düşlüyorum. Seni gözümün önünde tutup da, ellerini tutamamayı… Ne de olsa seni uzaktan sevmeyi seçtim ben. Yokluğunda var olmaktı kaderim; Kabullendim, direnmedim. |
|