• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1061
|
|
|
|
İlk bakışta bunca şaşkın ve sakar olabilir mi bir insan? Seni ilk gördüğümde yüzündeki sıra dışı tebessüme, parıltıya takıldı ayaklarım; bir sakarlık yaptım işte, kendimi yere düşürdüm… Yıllar geldi geçti önümden bir kervan misali, yeri böylesi özlemedi dizlerim! |
|
1062
|
|
|
|
Bir diktatör anıtı yerle bir oluyordu gidişinin ardından,
Sadece ben değil, koca şehir yas tutuyordu...
|
|
1063
|
|
|
|
Buluşuruz hepimiz aynı sofrada,
yaralanmış yüreklerimizin türküsünü söyler,
suskunluklarımızı paylaşırız... |
|
1064
|
|
|
|
yetmezmiş gibi günüme adının ilk harfi ile başlıyorum |
|
1065
|
|
|
|
İnsafsızlık dünyayı çevreleyen kahpeliktir. Gurursuzluktur başkası için yaşamak... |
|
1066
|
|
|
|
Gözyaşlarımın mendili olur mu yar öpüşlerin? Yanaklarımda gezinse ellerin, durulur mu dersin çağlayan yüreğim? Sorgulamalar boşuna... Yanıtı olmazmış düşlerde kalmış dibi tutmuş bekleyişlerin...
|
|
1067
|
|
|
|
Önce söz gelir, engel tanımaz bir akarsu hüneriyle sızar içimize, ardından sözün hakimi gelir, karşı konulamaz bir güçle sahip olur benliğimize. Sözün gücü en güçlü silahları bile gölgede bırakır. Çünkü silah insanları yok ederek etkisiz bırakırken, söz bunu insan hala yaşıyorken başarır. Ondaki gücü keşfeden herkes bilir, söz; nsanın iç dünyasına inen kapının tek anahtarıdır. Bütün mesele o dünyada ne yapmak istediğin, neyi hedeflediğindir...
|
|
1068
|
|
|
|
Eksilmiş ruhumla yorgun bedenimde
çılgın sevgi dalgalarıyla zorlanmakta sınırlarım.
Boşa akan pınarlarımda solarken sular, uyumakta renkler.
Kurumuş, yıkıntı bir dünyada can çekişen,
karaya vurmuş umutlardır korkularım.
|
|
1069
|
|
1070
|
|
|
|
Pencerenin pervazında nazlı güneş, alaca bir karanlık namluda… Yüreğimdeki koyu gölgenin müsebbibidir yokluğun… Affet, kanayan güllerimle bir mum ışığının karanlığında büyüyor yüzünü göremediğim hüzünlerim. Dindiremedim acılarımı affet baş edemedim kendimle. |
|
1071
|
|
|
|
Adını buradan yazmam.Ona saygı ile bağlıyım.İşime de öyle. |
|
1072
|
|
|
|
Bir mektup, muhtemelen okunduğunda hatırlanacak bir şeyleri kalanlar için.. |
|
1073
|
|
|
|
acı kendini en güzel yansıtan duygudur.. |
|
1074
|
|
|
|
kendi kendine aşk için hesaplaşma, bir anmalad öz eleştiri |
|
1075
|
|
|
|
ve bekleyeceksin sen de müridinin kötü bir mabedin kapısından dönerek tövbe etmesini... |
|
1076
|
|
|
|
Yüreğimden tuza bandırılmış acılarımı elerken yine şehrimin soğuk kaldırımlarına bırakıyorum sensizliği. Sensizim. Senden sonra tüm sokaklar tek adresim. Öznesizim. Senden sonra tüm cinayetlerin tek failiyim. Davasını kaybetmiş sanık gibi boynu bükük cümlelerim.Sanki ayaklarından vuruldu geleceğim..(D)üşüyorum uluorta.. Soğuk kaldırım taşlarının arasına doluyor yol yordam bilmez harflerim..Kan revan içinde mevcudiyetim..Aşk tarafsızlığını yitirirken ben sensizliğin iktidarında sonumu hazırlıyorum..Eyyubvari susuyorum en yalın halimle.İçi kalabalık “ susmalar biriktiriyorum yüreğimin ipsiz uçurumlarında. Susuyorum olmuyor, konuşuyorum olmuyorum..Güpegündüz vuruluyorum sol yanımdan..Eksiliyorum yüreğinden / siliniyorum cümlelerimden. Yitip gidiyorum sensizliğin paragraf başlarında. Bu aşkın mağlubu ilan edilsem de, nafile..Eksiliyorum cümlelerinden..Siliniyorum adreslerinden |
|
1077
|
|
|
|
temelinde karanfil kokusu olan garip, acaip bir yazı. |
|
1078
|
|
|
|
seni sevmek ve sen acı oldu artık benim için,ağladığım o günlerde dinldiğim en acı aşkısı bazen, bazen sen giderken arkandan bakan gözlerimdeki yaş oldu, bazende gecenin kör vakitlerinde yüreğimin çaresiz sözcükleri oldu kağıtlardan akıp giden.
|
|
1079
|
|
|
|
Ben sensizliği bile seninle yaşıyordum… Bu yüzden seviyordum seni. |
|
1080
|
|
|
|
İçime döşediğin mayınlar, patladı damarlarımda, aşkımın şehitliğinde yatıyor ruhum. |
|