|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
İsa Kantarcı
Roman > Korku Romanı
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve İsa
“İsa, senin arkandayız, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafanı yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öğleden sonra, güneş var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yağmur, sel, her şey can sıkıcı. Kadınlar, kızlar can sıkıcı, çocuklar şeytan. Güzel, işe yarar bir şey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iş?” Bir yaşamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem dişimle tırnağımda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1321
|
|
1322
|
|
|
|
sen istediğin zaman açacak bir süs bitkisi olmak istemiyorum |
|
1323
|
|
|
|
iki kelimeyi kalpten söyleyebilmektir cesaret... |
|
1324
|
|
|
|
Bizi bazen saran geçmişin hatıralarına dair bir denemedir. |
|
1325
|
|
|
|
anlatabilmek seni... en yüklü duygularla yaşanmış sevdaların, yanında ancak keleme kalabilecek büyüklüğünü anlatabilmek... |
|
1326
|
|
|
|
Bir parçasını yakalayabiliyorum yine kaçıyor, gizleniyor kara bulutların arkasına. Ama benim gecelerimde ona ihtiyacım çok |
|
1327
|
|
|
|
Umudun ve umutsuzluğun arasında kalmış bir insan...ve kaybolan, uzaklaşan sevgilinin ardından inanç çerçevesi içinde bir ARAYIŞ... |
|
1328
|
|
|
|
“oysa harflerde gizliydi, her şey
göremedik! Yanıldık belki de...” |
|
1329
|
|
|
|
Soğuk bir "HOŞÇA KAL" ardında kalan, "GÜLE GÜLE" denmeyişin çığlıkları... |
|
1330
|
|
|
|
her an etkiler olur ya artık insanı...her denen ,her yapılan,her hareket, her manalı bakış.....kısacası yaşaması çekilmez olur artık birilerinin.... |
|
1331
|
|
1332
|
|
|
|
Soğuk havalarda kalbinin gülücüklerine konuyorum bütün korkularımla. |
|
1333
|
|
|
|
Hatırlar mısın ‘yoruluyorum’ demiştim. İki kutupta aynı anda güneş aramak gibi. Yağmurun kokusunda seni kovalamak gibi, ‘yoruluyorum’. |
|
1334
|
|
|
|
En son bir pazartesi sabahıydı seni görüşüm. Ve bittiği gündü o gün. Bilseydim o gün sana daha çok sarılırdım, kokunu benliğimle tanıştırırdım. Kokuna hasretim, sesine, tenine... En çok da neyi biliyor musun? İyi ya da kötü her anımızda binlerce sevgi sözcüklerini bir köşeye atıp söylediğimiz o "CANOM" kelimesine... Bana canom demeni çok özlemişim... |
|
1335
|
|
|
|
İç dünyamın derinliklerini, sevgiliye çağrıyı, karanlıklardan kurtulup maneviyatın, Allah'ın ilminin nuru'na kavuşmayı isteyişim, özleyişim... Yazının derinlerinde gizli bir serap, derinlerin de ötelerinde gizli bir hakikat... Allah Dostu Manevi, rahmani, insani güzellikleri de yardıma çağıran, yalansız, çarpıtılmamış, tertemiz hakikatin Aşk'ını anlatan, içerisinde farklı muhteviyatlar barındıran bir yazı... |
|
1336
|
|
|
|
Yer yüzünde görüp gönül bağladığım her şey.Kopuyorsunuz bütün bütün benden…Sırça köşkün,bedbaht beyi,hiçbir güzellik cezb etmiyor artık beni. |
|
1337
|
|
|
|
Sevgiyi okuya bilmek istedim, karşımdaki karlı dağdan, martıların uçuştuğu mavi ovadan, okumaya çalışırken daldım uzaklara, daldım ki ne dalış, neler gördüm, neler duydum ah bir anlata bilsem. Dinleyin beni anlatacağım bir gün sevmeyi ve sevilmeyi |
|
1338
|
|
|
|
yaşanmadan yaşanmış duygulara!! |
|
1339
|
|
|
|
Sonra ben hep bekledim
Bekledim
Biten cümleler hiç özletmedi, için de sen geçenler hariç… |
|
1340
|
|
|
|
Kırık bir gülüş’sin sen
Şahikalardan beri
Uyanmadan
Çizen hayatı. |
|
|
|