|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Azmi, Bir Kadın, Bir Çocuk, Bir Bebek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
AZM, BİR KADIN, BİR ÇOCUK, BİR BEBEK
41 yaşındaki Azmi, hayvan tüccarıydı mutlu hayatında, sığır üretip satardı, bu işlerin içinde büyümüştü, babasının işi buydu, kurbanlık için da et ve et ürünleri üreten şirketler için. Köyde bir çiftliği vardı, tarlaları vardı. Ondan sığır
satın almak için gelen bir baba ve iki oğlu vardı, kamyonla, dört sığır satın almışlardı, asmanın altında çay kahve içmişlerdi,
Azmi müşterisi şişman adamı ve iki gen
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1361
|
|
|
|
............Ah, sarkilar, yine dem vuruyorsunuz ayriliktan. Hani bir sarki vardi, neydi o? Evet hatirladim!
"coktan unuturdum ben seni coktan,
ah bu sarkilarin gozu kor olsun"
Yazan dogru yazmis, kim ne derse desin....
|
|
1362
|
|
|
|
Umutsuzluğa kapılmış bir kızın,yağmurlu bir gece sokakta yaptığı kısa yürüyüş anlatılmaktadır.Soğuk havayı ciğerlerine çekerken yalnızlığını ve geleceğini düşünmektedir.Hayatımızın kısa kesitlerinde aldığımız büyük kararlardan biri var bu yazıda.Sevgiyi a |
|
1363
|
|
|
|
Dün gece o şehri terkettim. Ardımda ne bıraktım, bilmiyorum.
Yanımda sadece çantam vardı.
İçimde koca bir sen… |
|
1364
|
|
|
|
Ey sevgili, ateşlere atıp beni kaçıyorsun şimdi de. Fırtınayı koparıp kutuplarından beni devrilmelerimle baş başa bırakıyorsun. Yangınım duman duman göklere ulaştı kaldır başını. Feryadım dağları taşları aştı bir Ferhat gibi, ulaşmadı mı semtine. Peçeler çekip gözlerine yorma beni, harab eyleme içimi boğma karanlıklara. İndirme kirpiklerini gözlerinin üstüne ne olur. |
|
1365
|
|
|
|
Rasyonel dünyanın ince sızılarını üstlenmiş yüreklerin çığlıklarını duymadan yaşayıp giden güruh!
Hakikati sınamadan inanan saf ruhların sürüklendiği uçurumların inançsız yaban çiçeklerini sular mısınız?
|
|
1366
|
|
|
|
İşte…
Saat yine gece yarısını devirdi…
Yüreğimin acılarını mantığımın duvarları arasına hapsetmeye götüren kara trenim bugünkü seferine kalkmak üzere… Şöyle bir bakıyorum da; seni tanıdığım günden bu yana birkaç vagon daha arttı bu kara trenin uzunluğu. Daha bir yavaş gitmeye başladı üzerindeki yükün muazzam ağırlığından…
|
|
1367
|
|
|
|
yaşanmadan yaşanmış duygulara!! |
|
1368
|
|
|
|
Erit beni, kaybolanları olmamış say, kırık bir saz için kopardığın yaygarayı beni kaybettiğinde de tekrarla, böylece ederim ortaya çıksın. Haspel kader bulduklarını sana armağan edilmiş sayma, bugün seni bulanlar yarın beni de görmezden gelmez elbet.
|
|
1369
|
|
|
|
Soğuk bir "HOŞÇA KAL" ardında kalan, "GÜLE GÜLE" denmeyişin çığlıkları... |
|
1370
|
|
|
|
BİZİM SEVDALARIMIZ HEP FARKLIDIR... SİSTEMEM İNAT; |
|
1371
|
|
|
|
Okul sıralarında aşık olan, en iyi arkadaşı tarafından ihanete uğrayan kişinin hikayesi... |
|
1372
|
|
|
|
Bir kanal ararsın içinde “aşk” olmayan. Yeteri kadar doymuşsundur çünkü tüm bu olaylardan. Kısa bir süre sonra böyle bir kanalın mümkün olmadığını anlayıp televizyonu kapatırsın son derece öfkeli yarı sitemli bir tavırla. |
|
1373
|
|
1374
|
|
|
|
Hem ben insanları sevmesem, sırf adını en sevdiğim kitap karakterinin lakabından almış diye birinin sesine nasıl sarılmak isterdim?
|
|
1375
|
|
|
|
Hayatın önündesin, bakma arkana... Bak!.... birkaç adım kaldı mutluluğa.
|
|
1376
|
|
|
|
Ey Sevgili, Ey Okuyucu
İşte karşındayım tüm bütünlüğümle.
-Şiir Tadında Denemeler- Aşkın Diyalektiği
Kanes yayınlarından çıktı.
Artık karar senin...
AŞKIN DİYALEKTİĞİ
Tanrıyla aynı yaşta olan aşk, yaratılışın ilk anında oradaydı. Böylece evrende bulunan her atomun bir parçası olan kozmosun beşinci kuvveti sonsuzluk yolculuğuna başlamış oldu. Yolculuğu boyunca mutlaka ama mutlaka her kalbe uğrayıp adını silinmez bir şekilde yazdı. Damlayan her gözyaşı aşkın sihrini akan kana karıştırdı. Bu bazı bedenleri sarhoş etti, kimilerini ise zehirledi. Ama biz onu hep kaf dağının ardında bildik. Oysa bu kitabın başlatmış olduğu serüveni tamamladığınızda aşkın damarlarınızda hala akmakta olduğunu hissedeceksiniz.
Sabrederseniz, şaşıracaksınız…
**********************************************************************************
AŞKIN DİYALEKTİĞİ (Şiir Tadında Denemeler) --- Okudunuz mu?
Hasan ÖZTÜRK
• Kanes Yayınları
• Basım Tarihi : 07 - 2010
• ISBN : 9786056137662
• Sayfa Sayısı : 112
• Etiket Fiyatı : 8.00 TL.
Kitap hakkında:
Tanrıyla aynı yaşta olan aşk, yaratılışın ilk anında oradaydı. Böylece evrende bulunan her atomun bir parçası olan kozmosun beşinci kuvveti sonsuzluk yolculuğuna başlamış oldu. Yolculuğu boyunca mutlaka ama mutlaka her kalbe uğrayıp adını silinmez bir şekilde yazdı. Damlayan her gözyaşı aşkın sihrini akan kana karıştırdı. Bu bazı bedenleri sarhoş etti, kimilerini ise zehirledi. Ama biz onu hep kaf dağının ardında bildik. Oysa bu kitabın başlatmış olduğu serüveni tamamladığınızda aşkın damarlarınızda hala akmakta olduğunu hissedeceksiniz.
Ve daha aşkın bin bir boyutuna açılan pencereler. Fark edilemeyen ama hissedilen şoklara hazır olun…
*** KİTAP HAKKINDA YORUMLAR ***
Başlığı gibi şiir tadında denemeler, derinliklerden gelen yılların örgüsü, deneyimi, gözlemi ilmek ilmek işlenmiş satırlara. Aşk-sevda-kadın-erkek-yaşam-ayrılık-özlem-hasret-moral... ne yok ki yaşamdan kısa kısa destansı bir kesit. Başarılar, kutlarım. Farklı bir usta dilden, kalemden, yürekten gelen satırları okumak keyif verdi. İlginç bir yazıydı. Yazım hayatınızda başarılar.( Melahat Çelik – 2007)
Nasıl anlatsam, yazı çok güzel ben bir şey demiyeyim en iyisi. Siz zaten anlamışsınız her şeyi. Kaleminiz daim olsun.( Nermin Aydın – 2007)
Aşkın gerçeği, gerçekleri daha nasıl anlatılabilir ki. Kadın ya da erkek hangimiz başka şeyler yaşadık, bu yazıdakilerden farklı. Yazarı kutluyorum. Okurken yaşadıklarımı bir daha yaşadım. İlk günkü acısı ile evet ben de aşk acısı çekenlerdenim ama gerçek ve hala sevenim. Yazıların devamını sabırsızlıkla bekliyorum, tekrar başarılar ve tebrikler.(Adsız OKUR-2008)
-Kitapçılarda ve İnternet Kitap satış sitelerinde-
|
|
1377
|
|
|
|
Senden son ricam, beni artık tartma... |
|
1378
|
|
|
|
Biliyorum ne diyeceğini, binbir dereden su getireceğini, o nedenle sen sus, hiçbir şey söyleme, sus sevgili... |
|
1379
|
|
|
|
Mustafa Necati Özfatura'ya ithafen bir deneme... |
|
1380
|
|
|
|
Siyah kayada başlamıştı mavi düşler. Düş meleğinin kanatlarında dolaşsa da renginde kalamadı. Karanlık çöktü çekim bitti. Uyanmıştım. Güzel düşler kısa sürermiş ama film yarım, Jön yalnız kalmıştı .
|
|
|
|