• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1441
|
|
|
|
konuþmak, demek deðildir... |
|
1442
|
|
|
|
Çok sevdiðini söylediði halde birbirine hakaret eden, saldýran, aþaðýlayan, üzen; maddi ve nefsani çýkarýyla çatýþtýðýnda anýnda sýrtýný dönen kiþilerin yaþadýðýnýn adý tutku deðildir. Ýman etmeyen kiþi gerçek aþký-hak dinlerden gelen tutku kavramýný- duymuþtur; bilinç altýnda onu arar, ancak bulamaz. Mümin ise bunu bilinçaltýnda bilir ve en önemlisi yaþar, Yüce Allah ona yaþatýr. Çünkü bu özel duyguyu ve özel sistemi Allah mümin için yaratmaktadýr.
|
|
1443
|
|
|
|
Sana elveda dediðimde güldün. Zannettin ki seni terk edip gidemem. Zannettin ki bu yürek ayrýlýðýný taþýyamaz. Sandýn ki sensizlik beni öldürür. Gittim. Ne telefonlara sarýldým ne de boþluðuna. Aramam dedim ya sana iþte aramadým ve de aðlamadým. Bir gözyaþý dökseydim belki hatýralarýna, koþardým ayaklarýna. Yok öyle olmadý. Ayaklarýndan dökülmedim bu sefer yollara. Adýn harf harf bir mermer yazýsý gibi düþtü de aklýma, yine de parçaladým içimdeki seni. Gömdüm seni yüreðime ve adýnýn kazýndýðý yere. Yüreðimin acýsýna dayandým. |
|
1444
|
|
|
|
Rüya oldduðunu düþündüðüm þeyler yaþýyorum. Unutamam diye adýna þiirler yazdýðýmý bir güne siliyorum. Saltanat sürdüðü rüyalarýma baþkasýný geçiriyorum. |
|
1445
|
|
|
|
aþkýn deðiþmeye mahkum yüzlerinden
sonu gelmeyecek kimsesizlik haline ithafen.... |
|
1446
|
|
|
|
“Eskiden buralar böyle miydi evladým” dedi. “Mesire yerlerinin, sahil kenarlarýnýn, gezi parklarýnýn kendine göre bir âdâbý, bir usulü vardý. Öyle her istediðinizi yapamazdýnýz. Bu þekilde ulu orta meydanlarda sarýlmayý býrakýn, el ele tutuþup da birbirimizin gözlerine bakmaya çekinirdik. Bizler de gençtik, sevdayý bilirdik. Aþk damarlarýmýzda alev alev dolaþýrdý. Ama hayâyý da bilirdik, utanýrdýk etraftan. Çevremizdeki þu gençlere baksanýza hele bir. Ne hale geldik þimdi? Gün bitmeden sevgili deðiþtiriyorlar. Bizim zamanýmýzda sevgili demek birlikte bir ömür demekti. Biz aþýk olduðumuzda gözümüz baþka bir þey görmez, dargýn olduðumuzda üzüntüden hastalanýr da günlerce yatak döþek yatardýk” dedi. |
|
1447
|
|
|
|
Yokluðunun verdiði acýya sabýr dilesem de .Hayatýn bana bir köprü kurmasýný beklemiyorum. |
|
1448
|
|
|
|
Bugün doloaþmak için bambaþka hislerle yola çýkýyorum....... |
|
1449
|
|
|
|
Güneþ sadece kýzgýn kumlarý deðil, aþklarýný da daðladý bir sabah. Ay devraldýðýnda dünyayý ateþ kraliçesinin elinden, bir çað bitti. Adam ve kadýn baþka diyarlarda uyandýlar uykunun avutamadýðý gecelerinden...Ama büyü bozulmadý. Týlsýmlý üç harf muskaydý |
|
1450
|
|
|
|
Yorgun, argýn þiirlerle yalnýzlýðýma sesleniyorum her gece. Göðsümde bir sýkýntý büyütüyorum hüzün mavisinde… Sustukça sus’uyorum ve susadýkça sana yazýyorum. Uykularýmý böldüðün yerden kanýyor gecelerim duyuyor musun... Karanlýk hayallerimle tutuyorum ellerinin mevsimsizliðini. Her sabah yalnýz uyanýyorum, sessizce aðlýyorum, hala yaþýyorum neden… Uðruna verilmemiþ bir can ne iþe yarar bu bedende… |
|
1451
|
|
|
|
Geçenlerde bir yazý okudum, bir araþtýrma sonucu. Diyor ki: “Anadili Ýngilizce olan,olmayan bilmem ne kadar memlekette yapýlan araþtýrmaya göre Ýngilizce’deki en güzel sözcük Mother(Anne) imiþ.” |
|
1452
|
|
|
|
geçmiþine yakalandýn hep, kimi sevmek istesen... |
|
1453
|
|
|
|
Þu an yaðmur yaðýyor Ýstanbul'da... |
|
1454
|
|
|
|
Kendimizi yasak aþklara alýþtýrmaya baþlamýþ. Daha da ötesi onlarý sahiplenip evlatlarýmýz gibi kalplere zincirlemeyi ve sýmsýký kelepçelemeyi de unutmamýþýz. |
|
1455
|
|
|
|
En kötü gidiþtir sessizce olaný. Arkanda bir cümle býrakmadan gitmektir. Bir hoþçakalý bile býrakmamaktýr geride. Gidiþin soðukluðunu katmerler iþte o derin sessizlik. Çünkü acýlar sessizlikte büyür. Ýnsan yalnýzlýðýnýn sessiz doðasýnda boðuþur acýlarýyla. Ve sesleri azaldýkça yüreðinin acýlarý çoðaltýr zaman...
|
|
1456
|
|
|
|
Kadýn o kadar naif (kýrýlgan, kolay incinen…) ki; güzel koku ve Arapçasý 'salat' olup, çoðulu 'salavat' anlamýna gelen “namaz” mefhumu arasýnda zikredilmiþ…
|
|
1457
|
|
|
|
“Acaba o þu an neyi düþünüyor. Beni mi, yoksa fasulyanýn neden bir türlü piþmediðini mi!”
Tabi ki beni düþünüyor, gecenin üçünde ne fasulyasý!
|
|
1458
|
|
|
|
Biliyorum ne diyeceðini, binbir dereden su getireceðini, o nedenle sen sus, hiçbir þey söyleme, sus sevgili... |
|
1459
|
|
|
|
Acý bir kova su. Baþým dalýp çýkmakta içine. Nefesim gýrtlaðýmdan çýkamamakta. Bir ölüm kalým savaþý baþýmýn yazgýsýdýr. Baþým bedenimin volkan aðzý. Beynim gri bir lav, gözlerim kor ve alev. Þimdi bu kafayla sana nasýl þarký söyleyeyim? Sözlerim kasabalarýný yakar, yaþadýðýna piþman olursun. Eðer benim sevgim sende olsa, dilini çiðnersin. |
|
1460
|
|
|
|
Yoksa beni aç kurtlar gibi kapacak korkularým.Yoksa beni alýp götürecek…Hem de senin yanýndan. |
|