• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1661
|
|
|
|
film film, kare kare başa sardım hayatımı... |
|
1662
|
|
|
|
Duygusallığımı sefere çıkardım, beni arıyorum alemin içinde yine…. |
|
1663
|
|
|
|
Hissedemesem de hatırlıyorum... |
|
1664
|
|
|
|
Mutluluk bir anda giriveriyor insanın içine. İçinizdeki sevgiyi tetikliyor ve harlı bir alev oluyorlar birlikte. Buz tutmuş Sibirya çölleri yavaş yavaş erimeye başlıyor. |
|
1665
|
|
|
|
biliyorum aslında asla söyleyemeyeğimi , ama belki biraz cesaret getirir diye de arada fısıldıyorum gönlüme söyle artık diye... |
|
1666
|
|
|
|
Ben
seninle en çok
masumiyeti yitirdim
gözlerimdeki.
Şimdi
bana yakışan
hüzün mü yalnız
gülüyorken bile?
|
|
1667
|
|
|
|
Sen giderken ben umursamıyordum gidişini, değil mi? Öyle değil işte… |
|
1668
|
|
|
|
yok olmak zamanı geldiği anlardan birinde çıka gelen cümlelerin ardarada dizilmiş hali... |
|
1669
|
|
|
|
Sana “gitme” demenin ne kadar anlamsız olduğu bir kere daha öğrendim bugün. Ben yine “gitme” dedim ve sen yine gittin... |
|
1670
|
|
|
|
renklerın bana gore anlamları |
|
1671
|
|
|
|
İskeledeki bir halatla muhabbete bile vesile olan aşk ve özlem... |
|
1672
|
|
|
|
Aşk tek bir kalbin kaldıracağı kadar hafif değil, onun ağırlığı eziyor güçsüz kalbimi. Dayanmıyor kalbim tek başına aşk yükünü kaldırmaya. Her geçen gün daha da zayıflıyor, en iyisi sen bu aşkı da al ve git sevgilim…Aşk koca dünyayı tutsak etmiş kendine, onunla baş edebilmek benim ne haddime… |
|
1673
|
|
|
|
Yokluğun doğurdu 'Beşinci Mevsimi' |
|
1674
|
|
|
|
Nedir ki o kavram nasıl olsa akıp gitmiyormuyuz damla damla mısralara
Ne önemi var ki dolunayın,yıldızların,gecelerin
Onlar da sessiz değil mi inadına ....
|
|
1675
|
|
|
|
Rabbim ne güzel yaratmış melek misali
Her hali bir başka güzel huri timsali
İki cihandada tek dileğim en güzel hali
Kollarıma alıp ölesim geldi |
|
1676
|
|
|
|
ellerinde cam kırıklarıyla... kanaya kanaya... |
|
1677
|
|
|
|
Mektuplar yazdım sana yollar kadar uzun, yiten yıllar kadar ümitsiz. Her bir satırında gözlerimden yaş, kalemimden kan damladı çaresiz.
Gündüzler bitmek bilmiyor bu şehirde, bir bataklık gibi her çırpınışta biraz daha çekiyor yok etmeye çalışıyor benliğimi. Geceler sevimsiz bir filmin tekrarı gibi... Katran karası gökyüzünde yıldızlar bile karaborsa, terk edip gitmişler beni.
|
|
1678
|
|
|
|
Sarılıp yatarız birbirimize. Sanki, gece bizi birbirimizden koparacakmış gibi. Sonra, kollarımız uyuşunca ister istemez birbirimizden ayrılırız |
|
1679
|
|
|
|
AŞK İÇİN CABALAYIPTA,KIVRANMAK... |
|
1680
|
|
|
|
Ne kadar çok yazsamda aşk hakkında hayatta yaşamayı beceremediğim tek şey o... |
|