eylülleri vardı yanlız geçen sohbaharların
kurşuni renkte dökülen yapraklarıyla
ve her daim ayrılıkları vardı
memleket rüyalarının
mahpuslukmuydu yaşadığımız
yoksa hasretlikmiydi?
üşümeye alışkın yüreklerimiz
bu hasret sıcağına dayanırmıydı bilinmez
ve bir gece ansızın yürekler patlar nice gökgürültüsüyle
belki feryatlar belki figanlar
ve karmaşanın güncesi
ve dağların yürütüldüğü
yıldızların yere indiği güne
andolsun....
sevdam yüregime sahip cıkar
sen korkma.....
And...
vurgun...belki sevda belki kavga