"Yazmak, varoluşsal krizinizi bir sonraki sayfaya erteleme sanatıdır." – Samuel Beckett (kurgusal)"

Di̇lsi̇zdi̇m Sevdana Özlem'i̇m Hasret'i̇m

yazı resim

DİLSİZDİM SEVDANA ÖZLEM'İM HASRET'İM
Biliyorsun yar,
İkimizde çok sevmiştik.
Lakin açık açık söylememiştik
Belki de kendimize bile itiraf edememiştik
Çünkü ben bir kahpe sevdadan
Ağır yaralanmış ve enkaz dolu bir kalple düşmüştüm
Senli bir hayata
Ve sen ne kadar ilaç olsan da yaralarıma
Ben seni tüketmek istemiyordum parçalarımda
Bu yüzden
Bu yüzden ne kadar çok sevsemde
Suskundum yar suskundum sevdana
Sen o güzel kahve gözlerinle
Yeşil ışıklar yakıyordun sana gelen tüm yollarıma
Gözlerin yüreğin gülüşün söylemişti de
Bir tek sözlerin söylememişti, söyleyememişti
’’Seni seviyorum’’ diye
Çünkü ne kadar sevsende kadındın
Belkide bu yüzden gururundan, söylemeye yasaklıydın
Ben ise Suskundum yar Dilsizdim sevdana
Seninle benim yollarımızı başkası ayıramazdı
Zaten ayırmadı da
Seni benden alan sendin sol yanım Özlem’im Hasret’im
Beni benden alansa seven fakat
Kaybetmekten korkan sen dolu yüreğim
DOĞUŞ KILINÇ

KİTAP İZLERİ

Kapak Kızı

Ayfer Tunç

Ayfer Tunç’un "Kapak Kızı" Romanı: Çıplaklığın Katmanları ve Toplumsal Yüzleşme Ayfer Tunç’un ilk olarak 1992’de yayımlanan ve daha sonra "zemin aynı zemin, inşa aynı inşa"
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön