Bir zaman sonra acıtmaz derler. Bağışıklık kazanırmışız, aldırmazmışız. Böyle de yaşamayı öğrenir, böyle de devam edebilirmişiz. Özlemez, anmaz hatta hatırlamazmışız.
İlk zamanlar bile öyleymiş. Hissetmiyorsunuz.. Sıkıntı gibi yüreğiniz sıkışıyor ama hepsi bu. Ağlayamıyorsunuz bile... Düşünmüyorsunuz.
Ne zamandı hatırlamıyorum, ağlamıştık. O kadar çok ağlamıştık ki bırakmıştık ucunu bazı hislerin... Hissetmesek de olurdu, nasılsa hepsinin yerine ağlamıştık. Kaybettik sonra o pırıltıyı da. Aramadık da...
Daha dündü, hatırlıyorum; korkmadığını haykırıyordu boşluğa. Korkmuyorum, geleceksen gel! Sinmiştim köşeme, bacaklarıma sarılmış, düşmemek için tutarken kendimi... Fısıldadım bende; korkuyorum ben.
(1)