Geçmişte yaşadıklarıma artık üzülmüyorum. Ama… Bazen daralıyorum içten içe. Bazen nefes almakta zorlanıyorum. Belki de kendimi avutuyorum, bilmiyorum. Zaman, ardında mevsimler bırakırken benden de bir şeyler eksiltti. Farkına bile varmadan geçti çoğu şey. Fark ettiğimdeyse, çoktan geçmişti. Ve ben, geç kalınmış bir erkenliğin hasretini taşır oldum içimde.
Mevsimler, insanlar, saatler... Hepsi birbirinin içinden usulca geçip gidiyor. Birkaç yıl önce daha mı farklıydım? Daha mı umutluydum? Daha mı inanırdım yarına? Bilemiyorum... Ama bildiğim bir şey var: Acılar, tek değişmeyen şey oldu. Güvendiğim ne varsa, birkaç adım ötede yok oldu. Görememekmiş meğer esas çaresizlik.
Bugünlerde, diyemediğim her şeyin yükünü taşıyorum. Her susuşumun içimde açtığı boşlukla. Kalın duvarlar ördüm kendime, kimse geçemesin diye… Ama onlar da fayda etmiyor artık. Yıkmak isteyip yıkamadığım duvarlar da cabası. Zihnimde her şey değişiyor, dönüşüyor... Ama bazı acılar, yerinden bile kıpırdamıyor.
Değiştim mi? Bilmiyorum… Ama şunu biliyorum: Bir şeyleri değiştirmek için savaştım. Kendimle, düşüncelerimle, geçmişimle. Unutmak istedim bazı ayrıntıları, bazı geceleri, bazı yüzleri. Ama olmuyor… Her şey yine kırık dökük ilerliyor. Biraz pişmanlık, biraz özlem, biraz da gülüp geçmelik. Hepsi iç içe geçmiş bir hikâyenin satır aralarında kalıyor.
Ve evet… Hâlâ yalan söylüyorum kendime. "Konu bu değildi" diye başlıyorum bazı cümlelere… Ama biliyorum, tam da bu işte. Garip olsa da, anlamsız görünse de, sensiz de olsa gidiyor işte zaman.
Bazen durup şiir okuyasım geliyor. Oğuz Atay’la tutunamadıklarımı düşünüyorum. Sabahattin Ali’yle içime bakıyorum usulca. Cemal Süreya’da bir harfim eksiliyor sanki. Nilgün Marmara gibi ölümü içimde tanımlıyorum. Ve evet… Özdemir Asaf, Attila İlhan, Orhan Veli, Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Nazım Hikmet, Necip Fazıl… Hüznü bize zarfa sarıp gönderen adamlarla birlikte susuyorum.
Biliyorum… Her şey değişecek. Ben, unutup yaşamaya devam edeceğim. Ama siz, beni hep o gülen gözlerimle, çocuksu ürkekliğimle hatırlayacaksınız.