..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Başak İşur
Başak İşur - Ab-ı Nar
Site İçi Arama:





Yum şimdi gözlerini...
Avucunda ipeklere sarılmış bir pusula bulacaksın..


  15.03.2009 19:53:47 Ateş Dilekleri 

Dileklerimize son bir kandil yakıp akasya ve yaseminleri ateşe vereceğiz birazdan. Keskin kokuların ciğerlerimizi yaktığı son limandan uğurlayacağız sevdiklerimizi. Bilmez misin sızlayan acıların, halen dökülebilen birkaç yaşın yüzü suyu hürmetine dönüyor dünya.

Kadınların merhametlerine yenildiği zamanlar vardı, erkeklerin kendi galibiyetleri altında ezildiği. Yaz bahçesi kokan aşklar vardı ve hüzün en çok gözlere yakışırdı.Aşklarına yenilen öyküler hatırlıyorum, bir de mağrur yolculuklar.

Sonrasında ihanetten, yargı ve bedelden konuşur oldu öğrenmişler. Birkaç kelimeyle dünyayı yakmak mümkün değildi ama birkaç kelime yüzünden yanan hayatların bir otel hatırasında zaman soğutmasına bırakıldığını hiç unutmadım. İşte dileklerimiz de yanacak az sonra, yaz bahçelerini ateşe vereceğiz. Uçabilmeyi özgürlük saymıştık bir zamanlar ve ne çok imrenmiştik. Çok sonra fark edecektim; uçabilmek diğer tüm ihtimalleri yok sayabilmekle mümkündü ve nedense hep düşmekten korkarak büyütülmüştük.

Aynı şarkının notalarında bekleyerek gelmiyor geçen günler. Bir yaz mevsimi, birkaç gün batımı, terli ve yapışkan saatler hayatlarımıza bir masal gibi dokundu ve geçti. Her mutluluk gibi kısaydı. Işığım; dönüp durduğum hep aynı karanlık artık. Bir mevsim ve bir ada yokluğa karışacak az sonra ve sen hiç olmamışsın gibi, yaseminler hiç açmamış gibi, unutarak kaybolacak... Bir çağ hep böyle kapanır değil mi? Kendine bile duyurmaz bittiğini.

İçimdeki tüm sözleri, hep değerli bildiklerimi ve seni bırakıyorum şimdi. Miş-li geçmiş bir zaman gülümsemesi ve emanet olarak. Hani dinleyeceğini bilsem -iyi bak e mi- diyeceğim kadar değerli. Ne tuhaf, bir yasemine yüzlerce sözcük yazabiliyorsun, ama tüm yasemin bahçelerini yaksan tek kelime etmiyor. Akasyalarsa bildiğin gibi, hep mağrur...

 






  29.10.2008 20:21:16 Devir 

"Boşluksuz Bir Yazı." Zig Zag Kırılması

 

Gün bitmez kafandaki sorun hallolmadan. Uyuyamamak bir problem değildir artık, günün hiç bitmeyen olması. Hepsinin tek bir anda sürekli dönüp durmasıdır  uykusuzluk”..

 

Sorun değil basit gerçek, uzun yıllardır uyuyamayan olmak, her gün diğerinin benzeri.. Hep aynı günü yaşatır hayat, sorun olan ve hallolmayan.. Gel yanıma uzan..Soluğunu duyayım..Sen uyursun ben saçlarını tutarım..Uzak iklim ve zaman hesabı yaparım.. Bir uyku zamanında yolculuğa çıkarım belki   döndüğümde sızarım ya da..

 

Tüm inananların kendi sınavından geçtiği yerdeyiz, kıldan ince köprülerin vaadsiz zamanları.. Ben yenildim..Sabır bahsini geçemeyenim..Bir düğümdü dilime ve hayatıma dolanan.  İnananların bildiği yer -erdiği an-  ben sorularımın kafiri/ celladım omuz ve"başım"..

 

Hayat her nehrin kendi yolunda akışıysa ben OL/duramam..Kuşlar bilir göçün rotasını ben varınca bile DUR/duramam..Bir açar aranır bir yol belki aklım şeytan olur ben ÖL/düremem

Her şeyin hiç olduğu yerdir araf, hiçin hepsi ya da.. Zig-zagın kırılma noktası yani  artık cevaba yetmeyen..Hepsini istediğin anda hiç kazanamadığın -hiç umurunda değilken hepsinin yağdığı bir oyun alanı.. Kararı yok, sınırı belirsiz..Gel otur hesap et..Ben içinden çıkamayanım..

 

Zarlar avucundadır sımsıkı, masa bir yol bir ihtimal olur. Öp ve bırak zarlarını. Seçeneksizliğin kandırmacasıdır "özgür irade", sistemi yenebilir misin? Aklım inatçı tek resim… kırmızı buğday bayrakları .. Otuzaltıda- bir bile olmayan bir seçeneksizliğe düşer ve zarlarda olmayan bir rakamdır  "istek"..

 

Bütün adları, biçimleri, keskinlikleri ve tanımları geri verebilirim..Bildiğim her şeyi bir hiçe değiştirebilirim.. Takas bir nevi ya da anlaşma belki. Kesintisiz, rahatta bir uyku için tüm ihtimalleri devredebilirim.. Fazlasıyla adil..

 

 


  28.10.2008 06:56:17 İz..ler 

Sar-kaç


I- Son yahut Giriş

Bir mevsime benzersin, iklimini çözemediğim..
Titrek ve kararsız bir eylül akşamında
Sağanak sonrası bir gecede kaybettim, fısıldadığın sözleri..
Aklım çingene rapsodisi, devretmeyen uykulardan yorgun
..Böyle olsun istememiştim..

II- Deli(l)

Kendimi inandırmak pahasına söylenen
yalanlardan biri değildi bu..
Yaşadığıma inanmamın bir nedeni
bir shut ve keskin tadı kadar yaşamın
uğultulu dehlizlerinden geçiş..
Varlığın tene atılan neşter
ve irkilme kadar netti -yaşam şoku-
Belki suni teneffüs zorunluluğu değil,
ama bildiğim delildir bu,
belki de kendi varlığıma..
Hala yaşıyor olmama...

III- Var mı ki...

(B) ırak (b) öylece kalsın ne diyeyim
Bir saniyeden ötekine geçemeyen yerde zaman
Tik ve tak arasında tek bir anda..
Don/durulmuş bir masalın içinde
artık mucizelere inanılmayan çağdayız
yahut bu çağlara inanmaz artık hiç bir mucize..

IV- Uzak

Yaklaşmanın hiçbir anlam ifade etmediği bir yer(de)
mesafe -siz-leri yakınlaştırırdı ve en yakın çok uzak(tı)
Bir adımın onlarca geri kaçması ve kendine küsler
bu uzak savunmasız bırakıyor çünkü fazla güvenli..

V- Kendimden kendime

Sebebim,ne diyebilirim ki kalabalıklaşıyorsunuz gene...
Ve bu çok-lar yalnızlığımı yüzüme vuruyor,satır satır.
Herkes kendini arar hikayelerinde..
Her yolculuğun kendine varması gibi..
Bir yere gitmediğini farkettiriyor zaman
Beklemeden sadece "durmak" hem hızlı hem yoruyor..

Bilincin VI- Ya da Üstü

Günle gece, iftarla sahur,iki bayram arası
Devredilen iki zaman molasının herhangi bir yeri
İki kısa anın arasındaki o upuzun ara yani
Ve aklın köşelerinde konaklayanlar - bir kaçı sadece-
söz olur.. dile döküldüğünde anlamsızdır..
zihinde başkadır, dilde başkalaşır..
Neden ve sonuç kadar özgürleşir birbirinden..
Bir sonuç nedeni olur tüm yabancılaşmaların
...iki sözün bende kalmış, unutamadım..

VII- İsyan

Sabırların buz maviye döndüğü dondurulmuş
ertelemelerle örülü bir koza, yaşam sahası..
Deneneceksin dediler, sınav isteyen kim dedim,
ne olduğum böyle öğrenilmez..İsyan başlamak üzere
Ve tarafında değilim, haberin olsun..





 


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Başak İşur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 27.12.2024 07:03:44