İncelemede
İlk Yirmi |
1
|
|
|
 |
Shakespeare’in yazdığı ve Okan Bayülgen’in başrolünü oynadığı III. Richard oyunu hakkında gözlemlemelerim |
|
2
|
|
|
 |
Şimdi benim öyküm başlıyor. Bir gün o saf bal böceğini at arabama attığım gibi kaçıracağım ve dünyanın en bakir topraklarında bir yaşam kuracağız. Hatta birileri beni öldürmeye kalksa bile, bıraksın öleyim. Belki onun sevgisinden ölmüşümdür. Ama benimle evlenmek isteyenin kapısına bırakmayacak beni.
Adımız Saf-Che. Çocuğumuz Boğaç Fidel ve bir gün o bakir topraklarda yuvamızı kurup tarlalarda ekin biçenlerin önünde alın teri için savaşacağız!
|
|
3
|
|
|
 |
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit.. Türk Sinemasının 4. en önemli kadın oyuncusu, 4. temel kilometre taşı.. Dört Yapraklı Yoncası, Mahşerin 4. Atlısı.. |
|
4
|
|
|
 |
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Yine bir çok yerde bir çok konuşmacı, günün anlam ve önemine binaen övgü dolu sözlerle kadınları, kadınlarımızı yüceltmeye çalışacaklar... Toplumda başarı kazanmış bir kaç kadına ödüller verecekler... Bir sonra ki gün, 9 Mart günü ve sonraki günlerde gazetelere bir bakacaksınız bir kadın hunharca öldürülmüş, başka bir kadın erkekler tarafından tecavüze uğramış... Başka bir kadın babası ya da ağabeysi tarafından ağır yaralanmış... |
|
5
|
|
|
 |
İntihar yeni bir şey, bir rastlantı ya da âni bir karar değildi onun için; düpedüz tasarlanmış, hatta tecrübe edilmiş bir eylemdi. |
|
6
|
|
|
 |
Siz dahasını istemediğiniz için, onların tekrar dediği olacak… Onlar mutluysa, dedeniz de mutlu olacak… Beraberinde az biraz süre geçtikten sonra olaylar da her zaman olduğu gibi sakinleştirilecek. |
|
7
|
|
|
 |
At eski kültürümüzde Asyalı atalardan tevarüs edilen belki en değerli şeydir. Atların bir yas alameti olarak ters eyerlenmesi Anadolu sahasında da uzun zaman devam etmiştir. At üzerinde geçen bir ömür sahibine şan katar. Üç senede bir padişahın atlarından birisinin yeniçeri ağasına verilmesi, bir armağan geleneği olarak ata verilen değeri gösterir. Has Ahır’ın işleyişi ayrıntılı bir nizamnameye bağlıdır. |
|
8
|
|
|
 |
Kendini, kendi benliğinden, bencilliğinden, kendinden kurtaramayanların, ne kendisine, ne de bir başkasına faydası dokunamaz.
|
|
9
|
|
|
 |
Doksan küsur senelik (92) bir ömür hiç de fena değil, ne diyelim toprağı bol olsun... Bir de tuttular Nobel Barış ödülü verdiler. Nobel tarafından verilen ödüllerin büyük bir yüzdesi, mutlaka belli ülkelerin dayatması ile kendi beğendikleri, sevdikleri adamlara verilir... Aynı Erovizyon Şarkı Yarışmasında ki gibi, bakın araştırın, Müslümanlara verdikleri ödül sayısı iki elin parmaklarını geçmez... |
|
10
|
|
|
 |
Siz hiç pislik içine düşmüş bir altının değerini yitirdiğini gördünüz, duydunuz mu ya da bir altın küpünün içine bir parça tezek düşünce, o tezeğin altın değeri kazandığını gördünüz, duydunuz mu? Ben ne gördüm ne de duydum. |
|
11
|
|
|
 |
Kış geldi, haliyle, hastalanma, yataklara düşme riskimizde, eğer dikkat etmezsek çok fazla. O zaman gelsin C vitaminleri, gitsin C Vitaminleri, gitmesin yahu, ne gitmesi, vücuda girsin. O zaman ne yapıyoruz? Bol bol mandalina, portakal, greyfurt yiyoruz, yemeyenlere de zorla yediriyoruz. Zorla derken bizimkilere canım işte aile efradımıza, yoksa başkalarına silah dayayıp da ’’Ye ulan şu mandalinayı, portakalı.’’ diyecek halimiz yok... |
|
12
|
|
|
 |
Ey teknoloji, sen nelere kaadirmişsin? Eskiden babam ve arkadaşları çoğunuzun bildiği köy odalarında mırra eşliğinde sohbet ederlerken, köy yaşlılarının meclisi küçük oda bakla sofa bir mekanda bu mevzular da anlatılır bende bu konuşmaları can kulağıyla dinler sonra bunları hafızama kayıt etmeye çalışırdım. |
|
13
|
|
|
 |
Tam bir ay sonra LGS yani liselere geçiş sınavı yapılacak. Çocuğu bu sınava girecek her aile gibi biz de eğitim sisteminin ne kadar yanlış olduğunu gözlemliyoruz. Düşündükçe buradaki yanlışı nasıl kabullendiğimizi, çocuklarımıza böyle zarar verecek bir sistemi nasıl içimize sindirebildiğimizi anlayamıyorum. Eğitimci değilim ama kendimi duyarlı bir vatandaş bir anne sanıyorum yine de bu yanlışa boyun eğiyor ve hiç bir şey yapamıyorum.
Bu ülkede sürekli sağda solda seminer veren eğitimciler, psikologlar, pedagoglar, doktorlar var. Okullarda annelik, babalık seminerleri düzenleyen yöneticiler, çocukların sağlıklarını gözeten rehber öğretmenler var.
Bir de bütün bu insanların emeklerini hiçe sayan, yaptıkları işin tüm pozitif taraflarını, törpüleyen, yok eden, bir eğitim politikası ve sistemi var. |
|
14
|
|
|
 |
Asansörde komşularımıza bile günaydın demekten neredeyse kaçınıyoruz. Sanki bir günaydın desek bizi yiyecekler... Hani biriniz gece hastalandınız da gece komşunuzdan ilaç isteme ya da aracınız yokken sizi hastaneye götürmesini istemeye cesaret ederek kapısını çalabilir... Bitti, bitti aramızda ki muhabbetler iyice ağırlaştı ve bitme noktasına geldi... Oysa böyle mi olmalıydı? Komşu hakları diye bir kavramımız vardı bizim, hâlâ da olması lazım... Hazreti Aişe Validemizden rivayet edilen bir hadiste '' Hz Âişe (ra) Peygamber (sav)'den anlattığına göre, Peygamber şöyle dedi: ' Cibril (as), devamlı olarak bana komşuyu tavsiye ediyordu, hatta zannettim ki, Cibril komşuyu (komşuya) varis kılacak.' Bu kadar önemli idi Asrı Saadet de komşuluk ilişkileri... |
|
15
|
|
|
 |
Hilmi Yavuz, Alişanzâde İsmail Hakkı’nın 1927 yılında Elem Çiçekleri adıyla yayımlanan Les Fleurs du Mal çevirisini yayına hazırlayan yazarlarımız arasında yer alıyor. Dilimizdeki bu ilk çeviriyi diğer “Kötülük Çiçekleri” çevirilerinden farklı bir yere koyan Yavuz, şiirlerin Osmanlıca metnini Fransızca orijinalleriyle tek tek karşılaştırdığını aktarmıştı. |
|
16
|
|
|
 |
Bir şarkının beni götürdüğü yerler hakkında... |
|
17
|
|
|
 |
Hayat boş Tracy ve James'le coş. |
|
18
|
|
|
 |
Bir edebiyat ansiklopedisine giremeyince üzülen arkadaşını Peyami Safa şöyle teselli etmiş: “Bizim gibi ülkelerde bir ansiklopediye girmek, ancak onu hazırlayanın yakını olmakla mümkündür.” Yani üstat kimsenin, bileğinin hakkıyla bir yere gelemediğine, dost ahbap ilişkilerinin önemli olduğuna dikkatlerimizi çekmiş bu sözüyle… |
|
19
|
|
|
 |
12 Ocak Badem Ezmesi Günü... Tatlı sevenler ve de badem ezmesini sevenler için çok güzel, çok özel bir gün. Sanırım o gün de badem ezmesi satışlarında da büyük patlama olacağı gün gibi aşikar. Ayrıca fıstık ezmesi ya da fındık ezmesi sevenlerde bizim niye böyle özel bir günümüz yok diye itiraz edip yetkili mercilere baş vurabilirler, bizden söylemesi... |
|
20
|
|
|
 |
Tuzlu kahvenin birbirinden farklı birçok rivayeti olsa da, biz en akla yatkın olanları sizler için sıraladık. Tuzlu kahvenin hikayesinin, eski zamanlarda yapılan görücü usulü evliliklere dayandığı söyleniyor. Görücü usulünde kız ve erkek tarafı bir araya gelir, birbirlerini ilk kez görürmüş. Bunun ardından gelin hemen damat adayının kahvesini hazırlarmış. Eğer damat adayını beğendiyse kahveyi şekerli hazırlar, yanında tatlı ikram edermiş. Bu da 'ben ve ailem seni istiyoruz.' mesajı verirmiş. |
|