Emine Pişiren

Sinerji (- 2 - )

Bir insan hem sezgisel hem yaratıcı ve görsel olan sağ beynini, hem de analizci, mantıksal ve sözel olan sol beynini kullanabilirse bütün beyin tam randımanlı çalışıyor demektir. Ve zihnimizde ruhsal sinerji her zaman olumlu olur.

Dostluğun Kolları Gerçekten Çok Uzunmuş

"Dosta dostun zahmeti ağır gelir mi? Zahmet içtir, ruhtur. Dostluksa onun derisine benzer. Dostluk nişanesi beladan, afetlerden, mihnetlerden hoşlanmak değil midir? Dost altın gibidir. Bela da ateşe benzer. Halis altın, ateş içinde saf bir hale gelir."-Mevlana-

İstanbul\_umdan Bir Damla Düştü Yüreğime

Bir zamanlar bu koca şehrime Florance Nightingale'de tutuklu kalmıştı. Bu kimine göre mesleki bir özveri, idealist bir kadın önderliği idi, kimilerine göre "kutsal" bir vazifeydi. Ama o güzel eller Selimiye Kışlasında yaralı askerleri otama yaparken, sembolü olan ve tini aydınlatan sarı kandilin ışıklarında; ailesine bir kaç satır karalamıştı.

Osho Yaşadığı Zaman Demiş ki...

Bir akşam vaktiydi. Dostumla söyleşi içindeydik. Az sonra gün İda'nın batısından süzülecekti. Uzak Doğu felsefesiyle çok yakından alakalı dostum, gözlerimin içine bakıp "Osho'yu tanıdın mı?" diye sordu. Yutkundum önce. Belleğimde evirdim, çevirdim, Osho hakkında bir bilgi belleğimin arşivine atmamıştım. Dostuma gülümsedim. "Osho'yu sen tanıdın galiba, onu anlatır mısın

Bana İzin Verin Ağlayacağım

"Hastanemiz çok yoğun sizin oğlunuz kanser değil, eğer özel ameliyat istiyorsanız, hocanın muayenehanesine gitmeniz gerekiyor..."
Hoppalaaa!...Bu da nereden çıktı? Özel ameliyat mı? Oğlum acil kaldırılmış, ve hapşırsa tüm ciğeri söner, ölür diyorsunuz...Bu nasıl iştir?İlla akciğer kanseri mi olması gerek, bu hastanede ameliyat olması için?

Beni Güzel Hatırla

Kulağına gelen seslerle gözlerini araladı. Gün iyice aydınlanmıştı. Güneşin parlak ışıklarını gözlerini kırparak uzaklaştırmak istedi. Bu arada yine aynı seslerden birini duydu.
" Adam yaşıyor galiba, kımıldadı bak! "

Sevgili Günlüğüm (2)

"...Bir gün Y. Kemal Beyatlı ve arkadaşları Küçüksu tepelerinde bir konağa davetli olurlar. Sedat İçgören O sıralar bir konservatuar öğrencisi ve son sınıfta oku maktalarmış. Her şair ve davetli eşleri ile gelmiş. Tabi ünlü şairde kendisine hayran bir kız öğrencisiyle davete icabet etmiş...

Çıkar Ağzından Baklayı

Bir iş dönüşüydü…
Güneş Sarayburnu’na doğru uzanmış, havayı hafiften kızıl rengine boyamıştı. Beşiktaş’tan taşınıp Cihangir’in o sokağına alışmaya çalıştığımız günlerden biriydi. Dar ve dip dibe eski Rum evleri sokağa tarihten kalmış görüntüsü çiziyordu.

ve Allah Kadını Yarattı

Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kâinatın dengelerini, erkeklerin de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır. -Mohawk Kabilesi-

Başa Dön