kemal düz

İskenderun Caddeleri

“soğukoluk yosması” isimli kitabında ismail varol, iskenderun sokaklarını, mekanlarını adım adım dolaşır tanıtır. olaylar daha sokaklarda geçer. bu roman 1976'da istanbul'da yayınlanmış. yazarı hakkında hiç bir bilgiye ulaşamadık...

ve Keşif Sona Erdi...

dergi fotoğraf sanatının gelişmesine, gezi ve seyahat kültürene, özellikle hatay'ın tanıtımına büyük katkı yaptı. hiç olmazsa dergi internet ortamında varlığını sürdürmeli. burada şunu da ifade etmek isterim ki; hatay'ın tarihi de çok önemlidir. tarihini ortaya çıkaracak araştırmacılara olduğu gibi, araştırılan konuları paylaşmak için bir tarih dergisine de ihtiyaç

Yaylanın Şu İmar Meselesi ve Ötesi

aybastılı olup da yetkili yetkisiz pek çok kişiden bu ve benzeri cümleleri duymak mümkün. bugün perşembe yaylasında tam bir belirsizlik, tam bir karışıklık var. alt yapı yok. kaçak yapılaşma var. kimi yapılara göz yumma var, bazılarına yıkım. böyle nereye kadar sürecek bu kaos.

Türküler Türküler ve Şiirler

hatay yaz yaz bitmez bir kültür birikimine sahip. bir dünya kenti. korunmaya muhtaç bir müzekent. lültür sanat alanından ziyade sadece lezzetleriyle yemek kültürüyle öne çıkması, ne derece yerinde bir durumdur, tartışılmaya değer bir konudur.

Panayır'dan Festivale Perşembe Yaylası Er Meydanı

perşembe yaylasında her yıl yaz mevsiminde yapılan panayır/festival, bu sene 12-18 ağustos 2013 tarihlerinde yapılacaktır. bir dönem karamanlı obasının yakınındaki alanda yapılırken, daha sonraları, perşembenin girişindeki düzlük alana, orası yeterli olmayınca şimdiki yerine taşınmıştır. şimdilerde, konserler bölümü aybastıda yapılmaya başlanmıştır...

Canik Güzeli: Perşembe Yaylası

güneşli havalarda bulutların, her an ve farklı farklı güzellikte hiçbir ressamın hayal dahi edemeyeceği ve çizemeyeceği sayısız resimler oluşturması, insana sınırsız bir özgürlük duygusu verir. Yaz gecelerinde gökyüzü ışıl ışıldır. ay a eşlik eden yıldızlar en parlak, aydınlık ve güleç yüzleriyle bu topraklardaki insanlara göz kırparlar...

İskenderun Anıları 1

İskenderun'da yaşadığım süre içinde yaşadığım, bende derin iz bırakan kişilerin, olayların; pek çok güzel, ilginç ve önemli anılarıyla doluyum. Bunları mümkün olduğunca yazmak istiyorum. En azından benimle birlikte yokolup gitmezler.

Perşembe Yaylasında Yaşama Rehberi

günümüzde yayla kültürü büyük ölçüde insanın hava ve ortam değişikliğine olan ihtiyacından kaynaklanır. bunun dışında; sağlık, dinlenme, tabiata tutkunluk, geçmişe saygı, modernliğin iticiliği gibi insanları yazın yaylaya atan pek çok neden vardır. artık geleneksel yaylaya göç olgusu değişmiştir. iklimin ve sosyal koşulların değişmesiyle sayıları az da olsa kimi

Habsamana'da At Sırtında Seyahat

yağmur çiselerken, güneş; taşı toprağı, ağacı otu, çatıyı bacayı, ırmağı tepeyi, böceği kuzuyu çimeni avuyu velhasıl yaylayı koyulaşan kızıla boyuyordu. sonra kurşuni bir şal olup dağları, ormanları örtüyordu.

Burhan Günel Aramızdan Ayrıldı

son yıllarında, hastalıklarla uğraşarak geçti günleri. hasta haliyle yine de yazmadan vazgeçmedi. burhan günel, 21 aralık 2012 günü, 64 yaşının eşiğinde aramızdan ayrıldı. kırkbir yıldır aralıksız yazan, burhan günel'e kırkbir kere maşallah demeden geçemiyoruz. ışıklar içinde yatsın.

Kulağımda Çan Sesleri

iskenderun sadece çan sesiyle özlettirmiyor kendisini bana. ebabı, denizi, dağı ve konuşulan farklı lehçe ve dillerden oluşturduğu armoniniyi de aratıyor. sıcak, samimi ve içten yapılan konuşmalar, muhabbetler iskenderun'a has özellikler olmalı, -ki pek başka yerlerde görmek olası değil.

İnsan ve Halleri

hayatın içinde olup bitenlere müdahil olmada çoğu zaman insanın iradesi pek işe yaramıyor. bir güç bir çizgi insanı, biyerlere alıp götürüyor, yönlendiriyor. belirsizlik ve tutarsızlık içinde süren günümüz toplum düzeni artık insan varlığını tehdit ediyor...

Püsür Nalet

Bir sinek bir kartalı salladı vurdu yere
Yalan değil gerçektir ben de gördÜm tozunu.
Çıktım erik dalına anda yedim üzümü
Bostan ıssı bakıyıp der ne yersin kozumu.

Bir Öykücümüzden Bir Öykümüz Var

Bekir Sıtkı Kunt; konuşma dilini yazı diline getirme anlayışını benimser: "...Dilde ölçü , dilde realizmdir; yani yaşayan dil ile yazmaktır. Halkın dili, sanatçının kendi dili olmalıdır." der.
Yapılan bir söyleşi de, sanat anlayışını özet olarak şöyle dile getirir: "Sanatın tek amacı ve yolu halk için olmaktır.

Başa Dön