|
08.03.2009 00:21:22
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Kanırta kanırta söküp atıyorum seni bedenimden
Kusuyorum hücrelerimden
Ve
Söz sana
Sana yazılmayacak hiç bir şiir bundan böyle...
|
|
|
08.03.2009 00:20:26
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Şaşkınım zaten.
Geçmiyor be.
Sabahtan beri burnum kanıyor.
Geçmeli.
Acı çekmek istemiyorum.
Yeter.
Yetmeli. |
|
|
08.03.2009 00:19:32
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Sen gittin diye öldü kuşlar...
Sen gittin diye ağladı palyaço...
Bir şehir kanadı sonra.
Çok sonra bir kız öldü toprağında...
Sen gittin diye gülümsedi yabancıya...
Sen gittin diye kayboldu sokakta.
Daha sonraz bir kız dirildi tabutunda.
|
|
|
08.03.2009 00:18:47
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Zaman her şeyin ilacıymış. Öyle dedi sevgili(m) çocuk.
Ağzına s...yım zamanın. Hiç bir boka yaradığı yok.
Hani! Yok işte. Hala acıyor canım. Hani?
Unutmak istemiyorum işte.
Senin acını da seviyorum ben.
Aklım hep diri kalmalı!
.
|
|
|
08.03.2009 00:18:33
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Sayıklamalar - II
Seyirciler elleri yarılırcasına alkışlamaktadırlar karşılarındaki oyunu.
Işıklar söner, perde kapanır.
Seyirciler dağılır.
...
Perde arkası:
Sahnenin orta yerinde beyaz, uzun giysili kadın, başı önde oturmakradır.
Bir metre uzağında siyahlar giymiş uzun boylu adam sırtı kadına dönük beklemektedir.
Kadın hıçkırmaya başlar. Gözyaşları yuvarlanır yanaklarından aşağıya.
Adam gider.
Kadın hıçkırır.
...
Bir metal parlar karanlıkta.
Adam gider.
Küçük bir gölcük oluşur sahnenin ortasında. Kırmızı.
Kadın düşer.
Adam gider.
...
Adam gider.
Kadın düşer.
|
|
|
08.03.2009 00:18:15
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Al işte yanlış oldu bir yığın kitap. Topla kızım kendini. Aşk acısı da neymiş. 
|
|
|
08.03.2009 00:17:10
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Karamsarım, evet!
Sonu nereye varır bilmiyorum. Şu an bilmek de istemiyorum.
Bitecek. Neyse...
|
|
|
08.03.2009 00:16:46
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bırakıp gitmelerimin hiç birine benzemiyor bu acı!
Nasıl geçecek bilmiyorum. Nasıl bitecek.
|
|
|
08.03.2009 00:16:15
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Sonunda kararımı verdim.
Kendimi katleteceğim.
Onu üzdüm.
Daha fazla üzmeyeceğim.
Hayatım sonlanacak.
Acısı sonlanacak.
|
|
|
08.03.2009 00:14:33
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Ne oldu benim ülkeme?
Ne yaptılar benim güzel ülkeme?
Evlerine su şebekesi bile bağlanmayan insanlara ikişer ikişer çamaşır makinası yardımı yapmak da neyin nesi?
Ya başka bir şehirde yakacak bir torba kömürü olmadığı için birbirlerine sokularak ısınmaya çalışan insanlar?
Çok istiyorsanız yardım yapmak, onlara yapın o zaman. Evine su, elektrik girmeyen insanlara yapın o zaman. İhtiyacı olmadığı halde vermeyin adamlara. İhtiyacınız olmadığı halde almayın o zaman.
Benim ülkeme ne oldu böyle?
Kimler, hangi yollarda, ne uğruna bu hale getirdi ülkemi?
Yazık. Çok yazık.
Utanıyorum.
|
|
|
08.03.2009 00:13:42
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Sayıklamalar – I
İpek bir gecelik giymiş olan kadın… İnce, beyaz ipekten bit gecelik. Siyah saçları omuzlarına dökülmüş. Yavaş yavaş dönüyor ateşim başında. Sıcak…
Döndükçe pembeleşiyor yüzü. Daha da, daha da…
Ateşin içinde biri var. Çıplak. Yanan biri. Bir erkek. Sıcak…
Kadın, ipeğin bacaklarını okşaması ve ateşin sıcaklığıyla mest oluyor. Daha hızlı dönüyor ateşin etrafında. Daha hızlı, daha hızlı. Nefes alıp verişi düzensizleşiyor. Kesik kesik, hızlı hızlı…
Yüzü iyice kızarıyor kadının. Utanmış gibi.
Erkek kıpkırmızı. Çıplak ve kırmızı. Yanık kokusuyla birlikte tropik meyve kokuyor etraf.
Kadın daha da hızlı dönüyor. Daha da hızlı. İpek geceliği zıpladıkça yukarı sıçrıyor. Bacakları açılıyor.
Adam gülümsüyor. Daha da kırmızı vücudu. Yüzü silinmeye başlıyor önce.
Kadın hep dönüyor ateşin başında. Hep dönüyor.
Adam yok oluyor yavaş yavaş. Siliniyor, yok oluyor, siliniyor.
Kadın çığlıklar atmaya başlıyor.
Adam haykırıyor.
Adam yok oluyor.
Kadın yok oluyor.
Etraf tamamen tropik meyve kokusu… Ateş sönüyor.
|
|
|
08.03.2009 00:12:08
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
-Çok sevgili/sevdiğim adama...-
Tebrik ediyorum seni. Avuçlarım kanayıncaya kadar alkışlıyorum.
Başardın!
Pes ettim.
Beni yıkmayı başardın.
Burdan selam olsun sana ey sevgili/sevdiğim adam.
Başardın diyorum. Duymuyor musun? Başardın. Pes ettim.
Senin istediğin gibi biri oldum/oluyorum. Ne mutlu sana!
Direnmeyeceğim bundan sonra hiç, savaşmayacağım da.
Sen kazandın.
Sen hep mutlu ol, e mi?
|
|
|
08.03.2009 00:11:49
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Belki de karşıdan karşıya geçerken yan yana yürüdüğüm adamdın sen...
Bir dokunuş kadar yakın, bir nefes kadar uzak.
İyi geceler günlük.
Belki yarın... Ha ne dersin?
|
|
|
08.03.2009 00:11:09
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bir daha mı? Asla...
Sakin olmayı öğrenmelisin kuzum.
Büyü artık.
Lütfen...
|
|
|
08.03.2009 00:10:25
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bir ilişki nasıl mahvedilir diye bir kitap yazsam rekor kırarım herhalde...
|
|
|
08.03.2009 00:08:00
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Çok mu kötü biriyim ben?
Neden kimse yanımda değil şu an?
Ben hep burdayım da neden kimse burada değil?
Bütün bunları haketmiyorum ki ben...
Canımı acıtıyorlar.
Anlatamıyorum derdimi...
Ya da anlamıyorlar.
Hayır onlar hep anlar.
Tabi ki ben anlatamıyorum.
Evet, çok umrumdalar!!
|
|
|
08.03.2009 00:07:01
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Nedir bu kolay teslimiyet anlayamadım bir türlü. Bu kadar çabuk mu pes edeceksin. Yapma lütfen. Acılarla yoğruldun sen.
Yapma.
Büyüyorsun.
Bu gerekli sana.
Yapma.
|
|
|
08.03.2009 00:06:39
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Hastayım günlük.
Çok hastayım.
Sabaha kadar gözümü bile kırpmadım.
Tavanı izledim hep.
Köşeleri saydım.
Hep dört duvar çıktı karşıma.
|
|
|
08.03.2009 00:06:14
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Biliyorum seni senden soyutluyorum şu an.
Ama seni seviyorum, seni değil.
Hatta biliyorum.
Belki de hiç anlamayacaksın ama boşver ben severken de saçmalayabiliyorum.
|
|
|
08.03.2009 00:05:46
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Karanlık değil beni korkutan er-en çocuk.
Karanlığın içindeki sen(s)sizlik beni asıl korkutan...
|
|
|
08.03.2009 00:05:30
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Paylaşamadığınız küresel ısınmadan yok olmak üzere olan Dünya mı?
Rahat bırakmadıklarınız, acımadıklarınız hasta yataklarında ilaç bekleyen küçücük çocuklar mı?
O sıvı mı sizi böyle birbirine düşüren?
Yazık, çok yazık!
İnsanı insana kırdırmak... Bu ne kadar doğru?
...
Savaşa Hayır!
Savaşa Hayır!
Savaşa Hayır!
...
Bir dünya hayal ediyorum. Yeşil, yemyeşil. Mavi alabildiğince deniz.
Bir dünya hayal ediyorum. Sessiz, gürültüsüz.
Bir dünya hayal ediyorum. İnsansız.
.
.
.
Ağladım, çok ağladım.
Kan oldu aktı bacaklarımdan hüzünlerim.
|
|
|
08.03.2009 00:05:03
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Yağmur damlaları yüzüme vuruyordu koşarken.
Kan akıyordu bileğimden.
Acıyı hissedemiyordum.
Düşüncelerim uyuşmuştu.
Hıçkırıklarım kahkahaya dönüşüyordu yere düşerken.
Jilet yere düştü elimden.
Yağmur yağıyordu. Kokun vardı yağan yağmurda. Yere düştükçe parçalanıyordu damlalar. Ben...
Ben bütün gece aradım evin yolunu. İzim(n)i kaybetmiştim. Ağlıyordum kesik kesik. Ağzıma doluyordu tuzlu sular.
Herşey bulanıktı giderken. Uzayıp kısalan silüetler görüyordum sadece. Açılmıyordu gözlerim. Bütün gece evin yolunu aradım. Zira annem merak edebilir, babam geç kaldığım için kızabilirdi.
Ağır geliyordu artık yaşamak. Omuzlarıma çökmüştü yük. Nefes alamıyordum. Yağmur yağıyordu. Koşuyordum. Damlalar yüzüme vuruyordu koşarken.
İzim(n)i kaybetmiştim.
|
|
|
08.03.2009 00:04:15
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bitti sonunda şu yeni yıl saçmalığı...
Sanki patlayıncaya kadar yiyip, zil zurna sarhoş olmanın ne gereği var anlamıyorum işte.
Bugün yine perşembe; çarşambadan sonra gelen, cumadan önce gelen perşembe işte. Allah'ın perşembesi.
Camdan o iğrenç süsleri de sök artık!
|
|
|
08.03.2009 00:03:58
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Günlük sana da z raporu geçiyorum ama idare et artık. Beklenen şahıslar geldiler sonunda. Ben asık suratlı adamlar beklerken iki sevimli sarışın (!) bayan geldi. Tam rahatlamaya başlamışken başladılar soru sormaya. Bir de sözde vergi dairesinden geliyorlar ama daha vergi dairesinin sitesini kullanmayı bilmiyorlar. Yapılan yeni değişiklerden haberleri bile yok. Nasıl işse artık. Neyse benim tam altı aydır özene bezene tuttuğum dosyalara da şöyle bir göz attılar sadece. Ben de kontrol edecekler sanıyordum. Ama kayıt defterini aldılar. İşte onu kontrol edecekler.  Hadi hayırlısı. Allah sonumu hayretsin.
|
|
|
08.03.2009 00:02:47
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Yalan! Böyle güçlü durduğuma bakma sen benim...
Tükettiğim günlerden artığım şimdi.
Yorgunum, hastayım, kimsesizim.
Sensizlik yan etkiler bıraktı ruhuma...
Yalan! Böyle güçsüz durduğuma bakma sen benim...
Hayır, kendimi acındırmaya çalışmıyorum.
Başımın çaresine bakabilirim. Biliyorsun.(!)
Sen olmadan da güneş doğar.
Sen gittin diye de intihar edilmez ki şimdi!
İyiyim ben. Sen kendine iyi bak Sevgili. Özlettin kendini. Buhranlarını, gülüşlerini, saçmalıklarını...
Sensiz güneşin de dermanı yok Sevgili. O da mı hasta acaba?
|
|
|
08.03.2009 00:02:29
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bana da anlat oyununun kurallarını...
Zaman ki bir labirent
Yol almam için
Bana da anlat oyununun kurallarını...
|
|
|
08.03.2009 00:01:40
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Çok doluyum bugün günlük.
Dokunsalar da dokunmasalar da ağlayacak durumdayım.
Düşüyorum günlük.
Yükseklerden düşüyorum.
Kayalara çarpıp çarpıp parçalanıyorum.
Günlük sonu olmalı bu acının, değil mi?
Konuşsana günlük!
Susma öyle...
|
|
|
08.03.2009 00:01:21
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Kötü sonlara karılmış hayatlar bizimkisi.
Kötü, mide bulandırıcı sonlara karılmış...
Işığı bekleyen gözlerimiz yorulmadı mı sanki?
Yorulmadı mı boş yere bakınıp durmaktan?
|
|
|
08.03.2009 00:00:55
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Küçük bir su birikintisi şimdi kalbim
Kirli, bulanık.
Aklım karışık.
Ellerin sessizce uzanır bana.
Daha da uzaklaşırken gölgen.
Umudum benzemez yalnızlığa.
|
|
|
08.03.2009 00:00:38
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Özlemişim seni.
Gülüşünü.
Kokunu.
Saçlarını.
Bir daha böyle uzaklara gitme dost...
|
|
|
08.03.2009 00:00:11
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Karanlığı aralayarak giderken kısacık ömrüm film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden.
Seninle olduğum zamanlar...
Sensiz olduğum zamanlar...
Ve seninleyken sensiz olduğum zamanlar.
En çok hangisi canımı acıttı diye düşünüyorum (yeniden).
Eskiden cevabım hep 'sensiz olduğum zamanlar' olurdu.
Ama şimdi...
Biz miydik yağmurun altında el ele sırılsıklam olan, dost? Biz miydik pakette kalan son şeker için kavga eden?
.
.
.
Hangi durakta unuttun geçmişimizi dost?
|
|
|
07.03.2009 23:59:54
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Benim mutluluğum seni mutlu etmez miydi dost? Sevinmez miydin sen de benim gibi? Yoksa böyle mi oluyor artık? Ben bilmem ki bu oyunları ama. Hayır mızıkçıklık yapmıyorum dost. Sadece anlamaya çalışıyorum. Neden? Yanımda olmanı bu kadar çok isterken, sana bu kadar ihtiyacım varken sen abuk kıskançlık krizleri mi geçiriyorsun dost?!
Dost...
Oyunlarını kurallarıyla oynamayı öğret bana o halde. Yoksa yenileceğim ben.
|
|
|
07.03.2009 23:58:19
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Bu kadar mutluyken nasıl böyle mutsuz olmayı becerebiliyorum ben?
Şaşıyorum kendime.
Şaşıyorum mutluluğuma ket vuran sana.
Beni ağlattın dost.
|
|
|
07.03.2009 23:57:59
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Yokluğun mu acıtan yoksa gelmeni istemeyişim mi?
Şehir sen kokuyor hala...
--------------------
|
|
|
07.03.2009 23:56:45
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Başardım sonunda sana hayır diyebilmeyi.
Sensiz de ayakta durabilmeyi.
Bak sensiz de nefes alabiliyorum şimdi.
Mutluluklar.
Bebeğim |
|
|
07.03.2009 23:56:11
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Mum ışığında parlayan
Umutlarım...!
Acı sonuna ağlayan
Anılarım...!
Dinmeyen baş
Ağrılarım...!
Peki ya sonra,
Bitecek mi bu
Sancı?
|
|
|
07.03.2009 23:55:29
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Kelimelerin anlamsızlaştığı yerde konuşmaya başladık seninle. Sen sustun, ben sustum. Ve masalım başladı. Anlattın, anlattım, anlattın, anlattım… hiç susmamacasına…
Hayatımın köşesinden döndüğümde ben, seninle çarpıştım. Hayatım yerlere saçıldı.eğildim, eğildin ve toplamaya başladık birlikte. Gönül sızılarımı sen aldın, dönüşlerimi ben. Gözlerinde garip pırıltılar. Biraz buruk, biraz anlayışlı. Ben korkuyorum alay edersin benimle diye ama senin yüzünde “Ben de yaşadım bütün bunları!” diyen bir ifade. İçim rahatlıyor. Gülümsüyorsun, ben de gülümsüyorum ve uzun zamandır duran dünya dönmeye başlıyor. Önce benim etrafımda, sonra senin.
|
|
|
07.03.2009 23:55:13
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Kelimelerin anlamsızlaştığı yerde konuşmaya başladık seninle. Sen sustun, ben sustum. Ve masalım başladı. Anlattın, anlattım, anlattın, anlattım… hiç susmamacasına…
Hayatımın köşesinden döndüğümde ben, seninle çarpıştım. Hayatım yerlere saçıldı.eğildim, eğildin ve toplamaya başladık birlikte. Gönül sızılarımı sen aldın, dönüşlerimi ben. Gözlerinde garip pırıltılar. Biraz buruk, biraz anlayışlı. Ben korkuyorum alay edersin benimle diye ama senin yüzünde “Ben de yaşadım bütün bunları!” diyen bir ifade. İçim rahatlıyor. Gülümsüyorsun, ben de gülümsüyorum ve uzun zamandır duran dünya dönmeye başlıyor. Önce benim etrafımda, sonra senin.
|
|
|
07.03.2009 23:54:40
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Uykum var.
Akşam ders çalıştım.(Sonunda!)
Muhasebe.(İğrenç.)
Bir de üstüne İngilizce çalıştım. Katletmişim onu da.
Türkçe'yi katlettiğim yetmiyormuş gibi onu da katlettim.
Uykum var.
Yazacak edebi şeyler yok şimdi. Çıkmıyor.
(Normalleşme yolunda büyük adımlar atıyorum sanki!)
|
|
|
07.03.2009 23:53:17
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Çok sinirliyim.
Sinirliyim çok.
Bende bir acayiplik var herhalde. Ne dönüyor böyle etrafımda bir anlasam. 
'Ben neden mutsuzum?' dedi adam arkadaşına.
'Sen herşeyin sadece birazını yaşadığın için.' dedi arkadaşı ona.
Bir rahat bırak da sonuna kadar gideyim yahu!
El-insaf be kardeşim...
|
|
|
07.03.2009 23:52:46
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Sönmüş mumlardı arta kalan
Sessiz, buz duvarlar…
Beyaz…
İfadesiz suratlar, gözleri ateş saçan.
Kayboluncaya kadar takip eden.
Gidişlerdi hep canımı acıtan!
Habersizdi, zamansızdı.
Sıcak bir dokunuştu, bir öpücüktü
Bütün özlediğim…
Samimi bir gülümseme.
Yalnızlıktı bıktığım
Acı gözyaşları arasından
Atılan güçsüz, tuzlu çığlıklar…
Terk ettiğimdi karanlık.
Buluştuğumdu buzlu aydınlık!
Sonu başı olmayan
Sisli…
Sürprizlerdi korktuğum,
Dönüşlerdi ürktüğüm.
Buzlu aydınlığımdı saklandığım,
Talihsiz serüvenlerdi unuttuğum!
Kendimden kaçmaktı nefret ettiğim
Solmaktı bütün yaptığım
Günden güne, içten içe
Yavaş yavaş…
Sıkılmamdı en büyük hatam
İnanmamdı…
İçime atmamdı beni bitiren
Yalnızlığa iten…
Umutsuzluğa düşmemdi
Bataklığa saplayan!
Buzlu aydınlığımdı saklayan
Buğulu, yumuşak…
Buzlu aydınlığımdı saran,
Yücelten…
Korkumdu içimi kemiren
Buzlu…
Buzlu aydınlığımdı
Sakinleştiren…
Buzlu aydınlığımdı…
|
|
|
07.03.2009 23:50:55
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Dilimin ucuna geldi de
Söyleyemedim
Senin için burada olduğumu.
Şeytan hapsetti
Bedenime benliğimi.
Nefretime hayran
Can çekişiyorum şimdi...
Elif Ayvaz'
08.10.2008
|
|
|
07.03.2009 23:50:31
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
'ben böyleyim' diye bi cümle yok artık benim dünyamda.
ben onu farklı biri olarak kabul etmemiştim ki
olduğu gibiydi yine o.
bugün onu gördüm
baktım
denedim
'can'ım acımadı hiç
|
|
|
07.03.2009 23:49:40
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
İlk değilsin sen de!
Canımı acıtan ilk kişi sen değilsin.
Daha niceleri ver senin gibi.
Hep yapmaz dediklerim vuruyor böyle.
Hani arkadaşımdın (!) sen benim.
Hani herkes gider de sen gitmezdin.
Hani bırakmazdın beni bir başıma.
Hani üşüdüğümde ceketini koyardın hemen omzuma.
...
Üşüyorum be arkadaşım.
Neredesin hani?
Kokusuna alıştığım ceketin nerede?
Sen neredesin?
...
Yoksun!
Gittin!
Sen de gittin be arkadaşım.
İlk değilsin sen de.
Canımı acıtan ilk kişi sen değilsin.
Gittin çünkü.
Konuştum ben seninle be adamım.
Aldım karşıma insan gibi konuştum. Bütün buhranlarımın ortasında adam gibi doğru dürüst cümleler kurarak, hiç teklemeden konuştum. Bak böyle böyle arkadaşım dedim. Sen benim arkadaşımsın dedim. Sesim hiç titremedi hem de. Ciddi ciddi konuştum ben seninle be adamım.
'Ben böyleyim!'
O kadar karanlıkken etrafım ufacık bir ışık aradım ben. Sonuna geldiğimi haykırdım sen anlamamakta ısrar ederken.
Sence ne demek bilmiyorum ama bence 'arkadaşım' demek 'can' demek; 'can' demek 'ben' demek.
Bilmem anlatabildim mi?
...
Sen candın be arkadaşım.
...
Sen seçimini yaptın ama.
'Ben böyleyim!' dedin.
Ve gittin.
.
.
.
...
Gittin, arkadaşım.
Biliyorsun sen de. Sen seçtin.
Gittin.
...
Şimdi bu yazıları bana niye yazıyorsun diye geçiyor ya içinden arkadaşım, işte şu an bu odada, bu kağıt üzerinde, bu gece,bu saatte seni öldürüyorun ben arkadaşım.
Hani demiştim ya sana 'Seni sildim. Yoksun. Gittin. Öldürdüm seni içimde.' diye. İnanma arkadaşım. Palavraydı hepsi çünkü. Yoksa niye hastanelerde yatayım günlerce.
Kolay mı öyle adam öldürmek?
'Can'a kıymak?
Daha ilerleyemedim o kadar.
Ama şimdi seni öldüreceğim (arkadaşım).
Nasıl mı?
İşte böyle.
Çünkü;
(arkadaşım)...
Bilirsin ben yazınca silerim...
...
Ve
Bittin!..
Çok zorlandım, ama bitti (arkadaşım).
Artık 'CAN' değilsin!
'Yazmak intihardır!'
(Geri dönme çabaları boşuna,
uğraşma daha fazla.)
'Geri dönülmez yolun ufkundayım...'
(Böyle miydi ya? Yanlışsa özür dilerim.)
|
|
|
07.03.2009 23:49:12
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
İyi değilim!
İyi değilim!
O hep hissettiğim duygu depreşti yine içimde. Canımı acıtıyor.
Kanırtıyor. Kanıyor.
Yalnızlık...
Sen ne hazin bir öyküsün böyle?
'Neden böyle öfke dolusun elif?'
'Öfkeli değilim ben!
...
'O' nerede?
'o kim? Kimsem yok benim!'
|
|
|
07.03.2009 23:48:28
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
Daha yolum var benim...
Ne kadar kaldığını bilmiyorum.
Ne kadar yol aldığımı bilmiyorum.
Sahi, aldım mı?
Senin için nelerden vazgeçtim ben böyle? Kendimden nasıl geçtim ben böyle?
Hangi kıytu köşede bıraktım kendimi? Neden kilitledim hayallerimi bir kör sandığa?
Hem de kıymetimi bilmeyen sen için!
Beni bu kadar üzünce eline ne geçiyor söylesene...
...
Senin yüzünden bütün bunlar.
Korkum senin yüzünden.
Saklanışım, kayboluşum, yokoluşum...
Senin yüzünden hep bunlar.
...
Senin için bu gizlilik
Peki sen neredesin?
Yoksun!
Hiç olmadın ki sen!
Hiç benim olmadın.
Ama...
Ama daha yolum var benim...
...
Gideceğim...
Bu kez sen bile durduramayacaksın beni!
Gideceğim!
...
Sensiz yaşamayı da öğrenirim ben.
Yanımdayken sana dokun(a)mamayı öğrendikten sonra.
Bunu da öğrenirim nasılsa.
Zor olmasa gerek.
Yeni hayaller biriktiriyorum kendime. birileri uğruna vazgeçmeyeceğim hayaller...
'ben gidince gözlerin
dalmasın güzelim.
hayat güzel nasılsa...'
Gideceğim!
Bu kez sen bile durduramayacaksın beni.
...
Gideceğim!
|
|
|
07.03.2009 23:47:23
|
Pessimistic'in Güncesi |
| |
-birazcık sevgi için...-
Hiç anlamayacaksın değil mi?
Bütün bunları ne için yaptığımı hiç anlamayacaksın.
Tek bir şey istedim ben yıllarca.
Küçücük bir şey.
Herhangi bir maddiyatı bile yok bunun.
Sırf seb sıkıntıya girme diye 'hayallerimden' vazgeçtim ben.
Neden anlamak istemiyorsun bunu.
bak hala anlamamakta inat ediyorsun.
Azıcık bir mutluluğu bile çok görüyorsun bana. Hakkım yok değil mi benim birkaç güzel saat geçirmeye.
Biliyor musun?
Gitme hayallerimi tetikliyorsun sen!
Bugün gitmedim - sırf senin için - ama yarın mutlaka gideceğim.
Ve sen beni çok özleyeceksin.
Biliyorum...
|
|
|
|
Okulda dersi zor geçmiştim. Şimdi yaptığıma bak hele...
