"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Ð-Bugün þiirin estetik deðeri konusunda belirli bir anlaþmazlýk söz konusu. Ýki farklý insandan, ayný þiir ya da þair hakkýnda iki farklý estetik beðeni yargýsý almak mümkün oluyor. Þiirin hissi bir tecrübe olduðu gerçeðini göz ardý etmesek de, herkesin deðerlendirmesinde bazý kýstaslarý temel aldýðýna inanýyor ve merak ediyoruz: -Sizin beðeni kriterleriniz nelerdir? -Estetik kelimesi, eski Yunanca’da Tanrý’ya duyulan aþkýn ifadesinden boy atmýþ bir sözcüktü. Biz, estetik deðer dediðimizde sanat felsefesinin alanýna giren teorilerin bütününden ve bu bütünden neþet eden çeþitlilikten bahsediyoruz. Güzel ve etkili olanýn ne’liði sorgulandýðýnda genel anlamda beðeniyi yargýlamaktan çok estetik duyarlýlýðýn ölçüsünü imleyen bir ihtiyaç sözkonusu...Þiirde estetik deðer dediðimizde ise –belki yine derinlerde tanrýsal aþký yaþama ve ona ulaþma kaygýsý yatsa da- duygusal bilginin hem içkin hem aþkýn yönelimlerini hesaba katmalýyýz. Þiirle gözgöze geldiðimde onda her þeyden önce ulaþýlmýþ olmasýný beklediðim bir yetkinlik, içkinlik ve aþkýnlýk ararým. Bildiðim kelimelerden bilmediðim sonsuza bir köprü atabilen þiir, duyusal bir yeterliliðe ve yetkinliðe eriþildiðini resmeder. Bana kalýrsa güzel olanýn ölçüsü bu noktada varlýðýn kýlýfýný yok ile çekip sýyýrmaktýr, diyebilirim. Þiirde ehlileþtirilemez devinimli yapý, sönmeyen bir dirim ararým. Eðer þiir, bir üst dil oluþturarak soyut ve somut olaný, hayal ile gerçeði iç içe geçirmiþse, algýlarýmý tam burada ters yüz edebilir. Þiir, salt bir göz gibi gezindiðim mýsralarda varlýðýn eksik kalan parçasýný tamamlýyorsa ve bunu yaparken beni hem altüst edip hem olduðum yere mýhlýyorsa karþý karþýya geldiðim bu þey sahiden þiirdir...O ana kadar pek de farkýnda olmadýðým bir ihtiyacýmý, sunduðu anlam içinde bana aþikar edip onu bir de giderme yoluna gidiyorsa beni tamamen yakalamýþ, ele geçirmiþtir.Yaþadýðým zamaný, þiir, avucunda yeniden taptaze bir biçimde þekillendiriyorsa, rutin algýlarýmdaki sert köþeleri imgelerle yumuþatýyorsa ve ürperten bir kývraklýkla yapýyorsa bunu .Varlýðýma eklemlenmiþ her þeyi/hiçbirþeyi kapsayarak yapmýþsa bunu bu þiir’dir diyebilirim. -Sizin beðeni kriterlerinize uymayan metin, þiir sayýlabilir mi? -Bunun adýna tam olarak “benim beðeni kriterlerim” demek istemiyorum aslýnda. Böyle dersem kendi sözlerimi çok subjektif bir tarafa çekmiþ olmaktan endiþe edebilirim; çünkü þiir, tüm kendi kýlýnmýþ ifadelerden baðýmsýz ve özgürdür. Böyle bakarsak benim beðeni kriterlerimden ötede þiir, yeterliðinde ön kabul sayýlabilecek bir illüzyonu yakalamýþsa , hiç olmazsa bize bunu yansýtabiliyorsa bu metin zaten tüm zamanlarda þiir addedilecektir. Bu illüzyonun sýnýrsýzlýðýnýn mahiyetini ise ilk sorunun cevabýnda izah etmeye çalýþtým. Tanýmadýðýmýz ben’e bir kapý aralýyorsa, bunu kýsa veya uzun vadede bir þok yaratarak yapýyorsa yine bir doðrusalda buluþacaðýz nasýlsa…Aslýnda bugün, adýna þiir dediðimiz bir esrardan bahsediyorsak belli kriterlerimiz zaten var demektir; burada, bir açmazdan ziyade nihayeti bulunmayan bir “perdesizlik” halinden besleniyoruz hepimiz...Þair, dili kullanmak zorunda ve yapmaya niyetlendiði þey dilden tamamen baðýmsýz bir yerde. Bunun yarattýðý zorluktan ve acaiplikten kaynaklanan o üst dili yakalama çabasýnda , beðenmek algýsýnýn aslýnda ne kadar yolu imkansýza çýkan bir yerlerde durduðunu gösteriyor. Doðasý gereði bazý deðiþkenleri göz ardý edemiyoruz þiirde. Atlara aþina bir seyisi hýrçýn bir atýn asi tavýrlarý þaþýrtmasa gerektir...Kaygan zemin bana kalýrsa tam burasýdýr. Tüm bunlarýn yaný sýra dille anlatmayan ama gösteren bir metin þiirse eðer , kendine özgür bir kurgu içinde okuyanda bir deðiþim, bir baþkalaþým husule getirmesi benim beðenmem için gereklidir ve ancak böyle bir metni þiir sayabilirim. -Ortak bir beðeni kýstasý tesis edilebilir mi? Estetik duyarlýlýk ve peþisýra beðenmenin deðiþkenleri, özel ve öznel diyebileceðimiz alanlarda ve biçimlerde yaþansa da, elbette edilebilir…Tüm bunlara raðmen þiirde evrensel kurallarýn iþlediðine inanýyorum.Buna logos veya töz diyelim, þiir buna hiç durmadan ve býkmadan göndermeler yapan bir etkinlik. Ýnsan olmanýn zorluklarýndan ve olanaklarýndan besleniyor olmasý bir þiiri genel anlamda “beðenilen” yapar. Ýnsanýn kendi bedeninde ve bu evren denilen koca evde ne iþi olduðunu sorgulamak ve bunu estetik bir duyarlýlýkla yapmak tam þiirin iþidir bana kalýrsa. Dilin akýtýldýðý nehrin yataðý nasýl olursa olsun bazý ortak paydalar vardýr ki, bunlardan önde geleni suyun oradan akýtýlmasýdýr. Rengine, çaðýldayýp çaðýldamadýðýna bakýlmadan biz suyu (ve su olmayaný da) duymak ve görmek isteriz.Yani, birbirinden beslenen biçem ve biçim ve bu iki kanatla yükselen þiirde dile gelmeyen ama bunun iþaret edildiði bir alan olmalýdýr. Biçim ve usluptaki çeþitliliklere raðmen oklar ayný hedefi vurmalý: insanýn olanaklarýnýn sýnýrlarýný zorlamalýdýr . Bu da bir baþka beðeni kýstasýdýr, diye düþünüyorum. Þiir metninin ehlileþtirilemez yapýsý hayatýn doludizgin akýþýnda varlýðýmýzý rahatsýz eden, tabiri caizse arý kovanýna çubuk sokan türden yeni bir koþutyaþam sunmalý. Bu da bir diðer ölçü olabilir. Bu, varolanla yetinmemek gerektiði týlsýmýný ruhlarýmýza yaðdýran bir merhamettir ve daha önceden sezilmemiþ bir boyuta bizi taþýmasý açýsýndan bir diðer maddedir...Ortak beðeni derken bu anlam havuzunun aslýnda çok derin ve geniþ olduðunu da düþünmemiz gerek; bu elbette þiirin kapsadýðý nihayetsiz ufuklardan kaynaklanýr. Þiirin anayasasý varsa eðer ilk madde belki, “ þiir dokunulmazdýr.” olabilir.Ayný güneþ etrafýnda dönen farklý gezegenler gibi ayný dirim ve hazinenin etrafýnda dönen define avcýlarýdýr þairler. Bizi ürpertecek güce sahip mýsralarý günýþýðýna deðdirirken, tebliðden, telkinden , mesaj verme kaygýsýndan , didaktik bir kurgudan mümkün mertebe uzaklaþmalýlar, anlam sahrasýndan þiir semasýna ancak bu yolla varýlýr. Bu da bir baþka kýstasdýr. Þiir özgürlüðünü, kendi anayasasýný kendi dirim ve deviniminden devþirmesiyle kurar ve mutlak surette özgür bir alandadýr. - Siz bir dergi çýkarýyor olsanýz ve önünüze þu aþaðýdaki þiir gelse, deðerlendirmeniz ne olur? neden? "YAKARIÞ Su Su bize su Dev gibi denizler var göðsümde Martýlara su Ateþi geçerek giderek güneþe Martýlara su Alev soluklu umutlar Martýlara su Bir kýzgýn çöl var içimizde Su su Martýlara su" -Temrin Dergisi’nde , gelen þiirlerin ilk etapta, teknik anlamda nasýl olduðuna bakýyorum. Bu þiir önüme gelse þu kriterleri kollarým: Bu þiir deðerlendirmeye alýnabilecek bir yapýya eriþmiþ mi? Bu aþamadan sonra bana hissettirdiði þeyin ardýna düþüyorum. Þiirin sentaks ve semantik yapýlarýna bakarken bir yandan ses uyumunu yoklarým. Dahasý bu þiirde ilk olarak yeni bir þey olup olmadýðýný gözetirim; yani bu metin sýfýr mýdýr? Ve ne anlattýðýndan çok nasýl anlattýðý, neyi yakaladýðý beni cezbeder. Bu þiire ilk baktýðýmda frekansýnýn çok yüksek olmadýðýný düþündüm ; bunu olumsuz anlamda kullanmýyorum. Teknik anlamda bir problem yok gibi duruyor. Hissettiðim þey ise bir yakarýþýn sayýklanmasý ve bunun uzak açýlýmlarý. Ses, uyumu semantik yapýsý vs baþarýlý. Zaten bu baþarýlý olunca çaðrýþýmlar güçleniyor.”Martýlara su” redifi / ifadesi martýnýn bize ilk anda çaðrýþtýrdýðý þeye, kendisinin muhtaç oluþunu anlatýyor, tekrarlar da bunu pekiþtirmiþ. Bana kalýrsa bir þiiri açýklamaya kalkmak , onun vardýðý noktadan geriye dönüp baþlangýç noktasýný bulmaya çalýþmak mahrem bir maceradýr ve biraz da boþunadýr. Ancak þiirin belli bir seviyede olup olmadýðýný anlamak için buna ihtiyacýmýz da var. Þiirde “su” tekrarlarý bir yakarýþýn heceleri olarak þiiri besliyor demiþtik.Yakarýþ paydasýný þair, çok belirgin olmayan iletilere bölmüþ; þiirde bir sayýklama haline bu sayede eriþmiþ…Þiirde sesi kýsarak týnýlarý inceltmiþ; su’ya duyduðu ihtiyacý ön plana çýkarmak için böyle yapmýþ olduðunu düþündüm…Ýlk mýsralara baktýðýmýzda hem anlam hem ses uyumu önemli bir ritm yakalamýþ, sesini bir ucundan suyla ilgili tüm çaðrýþýmlara teðelliyor burada. Son bölümde þair , sözü, içindeki kýzgýn çöle vardýrdýðýnda tam bir vuruþ yakalýyor, yani final etkileyici olmuþ. Ateþ, güneþ , alev , kýzgýn çöl bize yanmayý hissettirirken , buna karþýn ikinci mýsralarda, su, martý, deniz ifadeleriyle tezatý güçlendirerek ayný anda bir serinlik yakalayabilmiþ. Yine de tüm bunlara raðmen þiir özgün sesini yükseltebilirdi, bu þairin kendi tercihi…Böylece, ben bir dergi çýkarýyor olsam bahsi geçen þiir için yayýnlanabilir, þeklinde bir deðerlendirme yaparým, diyebilirim. Leyla Karaca Tok Yumuþak G Dergisi
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © leyla karaca, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |