Düþünebilir olmak, insanoðlunun en önemli karakteristik özelliðidir. Tabii bunu yazýya ve söze dökebilmek de kabiliiyet isteyen ve bunun da ötesinde cesaret isteyen bir olaydýr. Dünyada 1945'den sonrasý için geçerli olacak þekilde sýnýflandýrabileceðimiz 'Yeni Nesil'in genç bireyleri, kendilierini olabildiðine toplumdan ve toplumsal olaylardan uzaklaþtýrma çabasýna girmiþlerdir. Her türlü olayda atalarýn deyimiyle 'bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn' duyarsýzlýðýyla hareket eden genç nesil, yaþanan herhangi bir olayýn kendisini etkilemeyeceðini savunmaktadýr. Bu vahim bir durumdur. Artýk yeni nesil bir kaç güçlü firmadan bazý þeyleri beklemekte ve üreticiliðe gereksinim olmadýðýný, bunu kendileri yerine güçlü firmalarýn büyük teknolojilerle yaptýklarýný savunmakta ve ataletin sýnýrlarýný zorlamaktadýrlar.
Ancak gözden kaçan þudur ki; bu teknolojileri üreten insanlar, bu iþi oturduklarý yerde, kendilerinden beklenenleri umursamayarak yapmadýlar. Sýnýrlarý biraz küçültmek gerekirse, Türkiye'nin 1980 sonrasý hali için bunun geçerli olduðunu savunmak yanlýþ bir tespit olmayacaktýr.
YAZI YARIM, DEVAM EDECEÐÝM...

Kötü Ýçerik Bildir
Gerekçe: Okumuþ olduðunuz metnin ÝzEdebiyat Yayýn Ýlkelerine aykýrý içerik barýndýrdýðýný ya da baþka bir sorun içerdiðini düþünüyorsanýz lütfen bize bildirin. Bildiriminiz anonim tutulacaktýr ve en kýsa zamanda editörlerce incelenecektir.