"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ah şunu kafan bir soksaydın, çok basitti mutlu olmamız. Tabiri caizse samanlık dahi kâfiydi. Ama senin için bu yeterli değildi. Senin için yaşamın belli bir standartı olmalıydı. Değim yerindeyse Iso 9002’si bir hayat, yaşanmaya dahi değmezdi. Oysa yaşadığımız ve sürdürdüğümüz bu hayatın içersindeki bazı noksanlıkların sebebi, ısmarlama hiçbir şeyin üzerimize tam oturmamasından kaynaklanıyordu. O nedenle ki, yaşadığın hiçbir şeyden hak talep şansın yoktu. Değiminle kalıpların bu sevda denen illettin üzerinde o kadar başarılı olamıyordu. O nedenledir ki sanırım, sen basit olanı seçip bitirmeyi, unutmayı, yok saymayı seçtin. Oysa biliyordum ki sende en az benim kadar seviyor ve mutlu olmayı istiyordun. Kendince mantığı arayıp, sevgiyi bir kenara koyup sadece mutlu olmayı seçtin. Ama sevginin ekseninde var olan mutluluk bir bütündü, bunu anlaman bu kadar güçmüydü, bilmiyorum, ama sen inkâr ettikçe, çırpınışlarımın bana acı vermekten başka bir işe yaramadığını biliyordum. O yüzdendir sana bir kez daha dur gitme demek gelmedi içimden. Bıraktım her şeyi oluruna. Nasılolsa su giderini buluyordu. Hiçbir enkaz belli bir süre yerde kalmıyordu. Bende yeni bir sayfa açtım hayatıma. Senin dediğin gibi lise üniversite müniversite de bitirmedim. Giderken arkanda bıraktığın bu enkaz içerisinde beni bulan, açtığın yaralarını sevgisi ve şefkatiyle tedavi eden eşimle tanıştım. Kısacası beni ben olduğum için seven. Ama ne kadar inkâr etsem de, yinede seni unutmuş değilim. Yalnız biliyormusun, ben biliyorum ki bir gün gelirde bir yerde karşılaşırsak, Ağaran saçlarını, yine eskisi gibi toplamış, gözlüklerini değiştirmemiş ve hatta o çok sevdiğin bluzu yine giysende, hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak. Sende benim gibi muhtemelen biriyle evlenmiş olacaksın. Oysa biliyorum ki bana bir şans vermeyişinin ve bu aşkı doya doya yaşayamayışımızın tek faili sen olarak bir ömür boyu pişmanlık acısıyla yaşayacaksın. Bu ukde senin içinde bir ur gibi büyüyüp seninle beraber ölecek sevgilim. Şubat 2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Haydar Gündüz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |