Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Güneşli bahçeler ,yaz akşamları,sonbahar parkları Ayazlı kış akşamüstleri,dostluklara yolculuklar, Ay tutulmaları,karanfiller güller ve daha niceleri. Çocukluğa ait bir kaç küçük anıda unutulmamalı tabiki. Mutlu olmak için sürekli gecikmek çok kederli. Yüreğinin haberci güvercinlerini Dört bir yana uçurmak varken. Önceden yüzülmemiş denizlerin gizli kalmış kıyılarında Düşünülmedik bir anda rastlamak ne güzel. Ama artık o yok.Bu sözcükler bir yanardağ gibi Patlıyor yüreğimde.Sonra beynimin en ince kıvrımlarında Dolaşıyor bu sızı.çekip gidebileceği,acının dinlenip sakinleşeceği, Bir bildik uyuşmaya döneceği avunması da yok..... Sen geldin ve bütün kapılarımdan girdin. Bütün topraklarımı ,nehirlerimi,vadilerimi,dağlarımı, Karanlıklarımı yani beni keşfettin. Yüreğimin haritasını çizdin ,ufuklarımda gezindin ve Umutlarıma diktin bayrağını.hayatıma yerleştin, Düzenimi değiştirdin,tenimde bıraktın böğürtlen tadını. Benim okyanusumda yüzdün,rüzgarımı savurdun. Büyüdüm.Sen yanıma geldin diye büyüdüm. Çünkü ben sevmeye hazırdım.ben birlikte ölmeye hazırdım, En az birlikte yaşamaya hazır olduğum kadar. Benim halılarımda yürüdün,büküldüm yollarına.... Sen ilk ve tektin.Sen en başkaydın,en güzeldin,benzersizdin. Sen bendin öteki yarımdın.Delicesine sevdim, Asfaltlara adını yazacak kadar,karanlığa yarışacak kadar, Susacak kadar,analayacak kadar sevdim ve Uykularımı gömdüm içime.herşeyimi içeren Bir sevgi olsun istedim,göğerdim,emek verdim, Gözyaşlarımla suladım.sevda bahçelerini soldurmadım hiç. Çünki ben bir kere sevdim.sen herşeyimdin benim. Sahip olma duygularımı tattım.Kıskançlıklar kanattı yüreğimi. Sen sevdalımdın,alıp en yükseklere koydum Kıyısından ayrılmadım hiç.Çünki ben hep beklerdim. Sen paylaştığımdın.yatağımdaki sıcaklık, Yastığımdaki çukur,ekmeğimdeki bereket,tenimdeki terdin. Çok sevdim ama çok sevdim.korkum oldun sonra. Merdivenler tırmandım,merdivenler indim. Ve kendi dağlarımı bekledim . Sen diye kendi vadime gömüldüm. Yalnızlıklarımda yalanlarım çoğaldı ve evetlerim. Hayırlarımı öldürdüm hunharca. Ve hep verdim hesapsız verdim,bütünümü verdim. Sevgi namına benden bişey kalmamacasına verdim. Çünki ben sevdim.sevmek istediğim için sevdim. Bütün suçları bundan işledim belkide . Bütün aklanmalarımda sen vardın ve ben Bağışlamalar serptim hayata. Anlamaya çalıştım ve anlatmaya. Bıkıp usanmadan tanıştım her yeni günle . Uzaklıklarım oldu aldırmadım,yakınlıklarımızla çoğaldım. Bire bin kattım.Çünki ben sevginin emek olduğunu biliyordum . Sonra mı... gittin.beni bitirircesine gittin.Öylece kaldım. Öyle itirazssız,öyle yalnız,ve şaşkın ağladım,görmedin.... Belkide sen hiç bir zaman olmadın. Sen zaten yoktun Bunu anlamıyordum.İz sürüyordum kendi izimi ve sevgimi. Sen bu izin sahibiydin sanki ben çiziyordum. insana hüzün veren ayrılıkların içimdeki Onca siyah beyaz albumünü çoğaltan ben hep bu ^^ Zaten yok^^ adresinde kalıyordum.Ama ısrarla kalıyordum. Bunu kendime yapamıyordum. Bir ayrıntıya takıldım belki yada hiç edilmemiş bir söze Ötesi yok sanırım. Ama ben bütün ayrılıklardan ileri olmaya çalışıyordum . Çok daha ileride nehrin öteki kıyısında ve tenha Sessiz ve belirsiz.ayrılı ben içimde taşıyorum şimdi. Tıpkı kendimi,ölümü taşır gibi. Aşkın tuzaklarında yatan sevgisizlik kanattı yüreğimi. Kanıyordum,zaten hep kanamıştım. Oysa suç benim herşey benim iznimdi İşte bunu biliyordum Bence baştan beri biliyor bilerek aldanıyordum Ben terkedilmedim aslında ,küçücük mısralarla atilla ilhanı dinliyordum ^^ Giden değildir kalandır terkeden^^ diyordu. Bir ilüzyondu bu ve ben seni kendim yarattım. Sonra sustum Bir ferman gibi sustum.Yok oldum. Gülümsemelerde sustum bir fotoğraf takındım üzerime. Fotoğraflarım konuşuyor ben ısrarla susuyordum. Şimdi yüreğimdeki fotoğrafları indiriyorum ve şimdi Daha zorunu yapıyorum Korkuya acıya ve ayrılığa karşı bilinçle çılgınlaşarak Tüm insanların hoşgörüsü ile bağışlıyorum seni. Ben sevdaya sevdalıyım. Hür iradem ve tüm yüreğimle sevgiyi hep duyacağım Ben ,emek vereceğim ben bu yüzden bağışlıyorum seni.......
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © SeRkAnCa, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |