Butun gece yagmur yagmişti şehire,gök gürültülerini duyuyordum,ama ürpermiyordum,büyüyordum ne de olsa.Evet gerçekten de büyüyorum yaşım 18e vuracak yakınlarda.Dedim ya;büyüyorum işte,aşık bile oldum artık.Olmustum işte nasıl oldum,neyine bakaraktan aşık oldum hiç bilemiyorum doğrusu.Artık büyümüştüm benle birlikte içimdeki duygularda büyümüş yeni farkına vardım.Artık sürekli aklıma giriyordu,uyuyamıyordum,uyusam da rüyamda onu görüyordum,ama çok güzel bir şeydi heranımda yanımdaydı.Yanımda değildi tabiki,hep uzaktım ona.Aslında o uzaktı bana,ben de bu durumu kabullenmek durumunda kalıyordum.Ama birgün benim olur umudu var içimde,bu umutsuzluk beni mutsuzlugada götürüyor aslında evet evet gerçekten de mutsuzum,yalnızım şu dünyada.Mutsuz olduğum içinde yazıyorum işte.Yazmayanlar da sanarlar ki;şu yazmak ne güzel şey,ama sakın ola sen yazma,allah kimseye yazdırmasın,mutlu insan yazmaz.Senin için yazıyordum tabiki başka kimin için yazabilirim,kim için atar yüreğim böyle?Seni görünce birden ne yaptığımın farkına bile varamıyorum.Çünkü sen onlarla gülüyorken,ben senin kahkalarına eşlik edemiyorum.Bilmem ama ben de orda olmalıyım yani,beni farketme,benimle konuşma ama yakınında olayım.Mesela parfümünün kokusunu çekeyim içime,gözlerinin içine dalayım,yanında olayım işte.Nasıl bir şeysin sen?Neler yazdırtıryorsun bana.Mevsimdendir belki;bu mevsimde alıştım ben seni sevmeye,bu zamanlar senle ıslanmak istedim yagmurda.Ben sana aşık,sen ona vurgun.Hangimiz mutlu?İkimizde umutluyuz işte.Ya olursa birgün diye,ama biliyorum olacak birgun sen benim olacaksın.Çünkü ben senin gözlerinle yetinebilicegimi biliyorum.Geç olmadan gel istiyorum bana,koşa koşa gel hatta.Sen gel de nasıl istiyorsan öyle gel.Ama gel işte gel...