Gece kollarıma girecek,
Yalnızlığımın göz görmeyen çıtırtısında
Ay ışığı aynı masalı tekrarlayacak
Ve ben sınır ötesi bir hızla
Sigaramı yakacağım.
Zaman coşkun bir sel gibi
Ezip geçecek her şeyi
Üşürsün yat artık diyecek
Çileli anam
Kimse bilmeyecek
Artı kırk derecede yüreğimi sana sattığımı
Ve saatler sıfır biri bulduğunda
Serseri bakışlarıma kitleneceğim..
Kaçıncı yüzyıl oldu bilmem
Ben yine,
Seni düşüneceğim…

Üstat seni fısıldayacak bana
Yüreğim şarkının namelerine bölünecek
Penceremde iki boş bira şişesi
Bir sel görüntüsü veren gözlerimde
Sensizliği anımsatacak.
Aynı kaseti yüzlerce kez dinleyeceğim
Sen sıcak odanda uyurken
Ürkek bir şair gibi
Sessizce sokağında dolanacağım.
Buz kesmiş damarlarım
Titrek ve acı iniltiler çıkaran kalemimle
Seni yazacak kezlerce altını çizerek
Henüz şafak sökmeden Ankara’ya…

Beynime kaydettiğim gülüşünle
Bir kahkaha atacağım
Yüksek tansiyonum ve kalbim
Çatlama reaksiyonunda kalsa da
İnadına oturup
Bir sigara daha yakacağım..

Gözlerimi senin ışıklarına sabitleyeceğim
Sanırım ağlayacağım
Saati mateme kuracağım
Ve dostları çağıracağım
Yani boş ver,
Değmez denen laflar arasında
Biliyorum arayacağım
Seni ta orda
Gönlümü keşfeden
Eşsiz gözlerinin
Rujsuz dudaklarının
Ve en tatlısı
Esmer masumiyetinin altında…

Masayı donatacağım
Kadehler,
Yitik sevdalara dolacak
Hayalinle avunup
İçeceğim
Yoksun ki deyip
Dibini vuracağım
Sarhoş olacağım
Seni anlayabilmek için
Yiyip bitireceğim kendimi
Belki de öleceğim
Sen bilmesen de esmer sevdam
Ben yine seni,
Seni düşünmeye devam edeceğim…