Çocukların eğitimi, zaman kazanmak için nasıl zaman yitireceğimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Bundan tam 6 yıl önce sen hayatıma girdin. Benim kardeşim ve en çokta senin kardeşin sayesinde tanıdım seni. Tanıdığım günede şükrediyorum. İyi ki tanımışım seni. Sen benim için en anlamlı 3 harfli birisin ELA. Tanığım zamandan başlıyorum seni yazmaya sene 2011-2012 kardeşlerimiz ilkokula başladığı zaman. Senin kardeşin ağlıyordu. Bende teselli etmeye gitmiştim ve sohbet etmeye başladım kardeşinle. O hafta içinde bir gün sen geldin. İlk görüşte aşka inanmazdım o zamana kadar. Yani seni görene kadar. Uzun saçlı , tatlı mı tatlı bir yüze sahip , zayıf , o zamanlar 1.40-1.50 boyun vardı tahminen. Ve aşık oldum o gün ilk defa. Aşkın duyguları içime girmeye başladı. Her gün gittim o günden sonra kardeşimin sınıfına sen yoktun ama ben senin kardeşinle çok iyi sohbet ediyorduk. O zamanlar adını bile bilmiyordum. Kardeşine de soramamıştım, soramazdım zaten. Bir hafta seni bekledim gelmeyince ümidimi kesmeye başlamıştım ve gelmemiştin zaten. O yıl seni hiç göremedim. BİR YIL SONRA… O gün dayımlardaydık. Ben sosyal medyada geziniyordum birden istek geldi. O istek tekrar ümitlendirdi beni yerimde duramıyordum sevinçten. Ondan da istek ELA ‘dan. Yanımda erkek kuzenim vardı. Benim duramadığımı görünce bana; “Bu kız kim lan” dedi. Bende “Bende aradığım kız” dedim ve kalkıp elimi yüzümü yıkamaya gittim. O ara kuzenim Ela ‘ya yazdı benim hesabımdan. Hemen de “Seni seviyorum. Benimle çıkar mısın tatlı kız” diye yazmış. Çok sinir oldum. Dayımlar evde olmazsa tartışma çıkardı ama maalesef dayımlar evdeydi. Fazla uzatmadan elinden bilgisayarı aldım ve odadan çıkardım. Ela’dan özür dilemeye çalıştım ama dinlemedi. Fazla uzatmadan engelledi beni. Anlayacağınız ümitlerimi tekrar kaybettim diye düşünmeye başlamıştım. Pazartesi günüydü. Karnım acıkmıştı okuldayken. Kantine gittim. O ders onun da beden dersi vardı. Onu gördüm ve sadece onu seyrettim. Gözümü alamadım ondan. Sanırım büyülenmiştim. Ona karşı içimde derin duygular tekrar filizlenmeye başladı. Onu en güvendiğim arkadaşlarıma anlatmak istedim. Vahap bana oradan bana tokat attı şakadan ve “Nereye bakıyon olum” dedi. Bende onu göstererek “Şu kız var ya” dedim. Hemen bana “Aşık oldun dimi çakal” dedi. Ben de dalga geçer diye “Hayır sadece çok güzel” dedim. Halâ ona bakıyordum. Vahap “He he” deyip geçti. Zil çaldı. Vahap ve Yasin beni sınıfa götürdüler. Cam kenarındaydım. Hoca tahtaya döndüğü zaman ona camdan bakıyordum. Bir ara camdan ona bakarken hoca gördü ve bana “Ne bakıyorsun” dedi. Bende “Hiç hocam kuşları seyrediyorum” dedim. Hoca da perdeyi çektirtti. Bende teneffüsü beklemek zorunda kaldım. Teneffüs zili çalmıştı. Bende aşağıya inmek istiyordum onu görmeye ama arkadaşlarım istemiyordu. Vahap ve Yasin’i bahçeye çıkarmayı becerebildim. Kantinin köşesinde gözlerimle onu arıyordum. O ara Yasin ve Vahap top oynamaya gitmişlerdi. Görmüştüm onu. Ona sadece bakıyordum o da arkadaşları ile sohbet ediyordu. Benim baktığımı görmüştü. Bende rahatsız olmasın diye gizli gizli bakıyordum. Havam olsun diye top oynamaya gittim. Futbolu fazla anlamıyordum ama havam olsun diye girdim takıma. Maç 3-3’ tü. Teneffüsün bitmesine 2 dakika kalmıştı. Top Vahap’ın ayağındaydı. Bir çalım attıktan sonra Yasin’e pas attı. Bende içeri girmiştim. Yasin de çalımını attıktan sonra köşeden orta açmak için hazırlanıyordu. Köşesine geçtikten sonra Ortayı kaldırdı ve ben kafaya kalktım , kafamı salladıktan sonra herkes gol diye bağırmaya başladı. O sıra ders zili de çaldı. Herkes üstüme atlarken ben Ela’ ya bakarak seviniyordum. Kapıya gidene kadar ona baktım o ise sadece bir kere döndürdü kafasını bana doğru. Hoca derse gelmemişti. Erkekler birdirbir oynarken , kızlarda her zaman ki gibi gıybet yapıyorlardı. Bende oturuyordum. Onu düşünüyordum. Yani Ela’yı. Acaba futbola ilgisi var mı? Acaba attığım golü gördü mü? Görünce etkilendi mi? Kafamda çok soru var onun hakkında. Bilemeyeceğiniz , anlayamayacağınız kadar çok..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © DENİZ KILINÇ, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |