Acaba “yazdýklarým bir incir çekirdeðinin içini dolduruyor mu” diye kendi kendime soruyorum… sonra yazýp çizdiklerime bakýnca doldurmayacak þeyler olduðunu düþünüyorum. Küçük, basit ve önemsiz konulardan söz açýyormuþum, onlar üzerinde zaman kaybediyormuþum gibi geliyor bana…

Bu düþüncelerim veya zanným doðruysa siz güzel okuyucularýmý da boþu boþuna oyalýyorum demektir bu. Az deðil bloðumu kurduðum günden bugüne dünyanýn 150 ülkesinden 600 bine yakýn insan ziyaret etmiþ burayý… Yüz blok sahibi takibe almýþ… yüzlerce yorum, onlarca yazým kaynak olarak kullanýlmýþ…

Bu durum da beni düþündürüyor… Hani diyorum belki daha önemli ve büyük konulara, derin sorunlara kafa yoracaðýnýz yerde, benim yazýlarýmý okuyarak belki de bunca zamandýr büyük bir zaman kaybetmiþ olabilirsiniz. Ayrýntýlarda gezinirken asýl yoðunlaþmanýz gereken olaylarý ve durumlarý da kaçýrýyor veya ihmal ediyor olabilirsiniz..

Benden söylemesi, siz bir kontrol edin lütfen kendinizi. Bazen ayda, bazen haftada bir, bu bloðu okuyunca neler ediniyorsunuz?
Hangi tatlarý alýyorsunuz; beyninizde bir ýþýltý doðuyor mu, ya da yeni bir kapý açýlýyor mu ruhunuza kendi kendinize sormalýsýnýz…
Bilgiye, öðrenmeye, okumaya ve üretmeye dahasý yaþamaya dair bir açlýk beliriyor mu yüreklerinizde?
Zira bana göre, bir yazý, okurunu yerinden kýmýldatmýyorsa, beynini ve yüreðini çalýþtýrmýyorsa neye yarar?

Dedim ya, bu hesabý görecek olan siz kýymetli, hürmetli, merhametli, þefkatli okuyucularsýnýz…

Haydi, yazdýklarýmýn incir çekirdeðini doldurup doldurmadýðýný da bir kenara býrakayým. Ben aslýnda bu “incir çekirdeði” meselesini çok önemsiyorum. “Küçük” ve “çok önemsiz” nitelemesine ve bu sözün daha baþtan olumsuz bir anlamý omuzlamasýna raðmen, yaþamýn bir incir çekirdeðini doldurmayacak konular ve olaylar etrafýnda dönüp durduðuna ve bütün fýrtýnanýn da orada koptuðuna inanýyorum…

Çünkü “Ýncir çekirdeðini doldurmayacak” sebepler yüzünden cinayetlerin iþlendiðini gördüm, okudum. Aþklar ve evlilikler, “incir çekirdeðini doldurmayacak” konulardan dolayý bir anda bitiveriyor. Anlaþmalar bozuluyor, kurulu düzenler yýkýlýyor, iþler tersine dönüyor; kalpler kýrýlýyor, intiharlar oluyor ve tatlý yaþamlar birbir sönüyor… Ýþte hepsi, incir çekirdeðini doldurmayacak sebeplerden meydana geliyor…

Demek ki yaþamýn asýl damarý, o küçücük ve daracýk alanda atýyor… Her þey orada olup bitiyor; orada yýkýlýyor yahut orada kuruluyor…

Ýncir çekirdeðiyle sembolleþtirdiðimiz ve küçümsediðimiz “dar alan”, yaþamýn seyrini deðiþtirebilecek bir etkiyi içinde barýndýrýyor. Her þey o çekirdekten patlayýp filizleniyor, oradan büyüyor. Çekirdek, içinde varlýðýn özünü gezdiriyor. Bizi aldatan, onun küçüklüðü gibi geliyor… Derinliðini ve geniþliðini düþünmeyiþimiz ve küçüðün önemsizliðine dair ezeli yanýlgýmýz bizleri kahruperiþan ediyor…

Þayet, insaný kuþatan ilgi alanlarýný iç içe geçmiþ dairelerden sayarsak; en içteki, en küçük daireyi çekirdek gibi konumlandýrabiliriz. “En önemli iþler, en küçük dairede görülür.” diyen eskilerin sözü ile de beslersek, kalbin bu küçük dairede merkezde kaldýðýný görürüz. Yani hepimizin en çok ilgilenmesi gereken nokta da tam olarak kalp olmalý sanki. Kalp, insanýn çekirdeði ve en önemli organý ise onda baþlayan çatlaklarýn büyük yýkýmlara yol açacaðý da kesin.

Niyetim sizi “Küçük þey yoktur” düþüncesine getirmek deðil elbette. “Küçüðün güzel olduðu” ve önemsenmesi gerektiði, bir baþka muhabbetin konusu olabilir belki… Aslýnda benim yaptýðým, “incir çekirdeði” nesnesinden yahut bir deyimin esinlediði anlamlardan yola çýkarak “küçük ve önemsiz” gördüklerimizin, gerçekte “küçük ve önemsiz” olup olmadýðý üstüne mini bir beyin fýrtýnasý yapmak. Buna, bir anlamda kendimi haklý çýkarma arayýþý diyebilirsiniz siz…

Diðer taraftan bana soracak olursanýz incir çekirdeði gerçek anlamýyla büyük ve önemlidir. Onu “doldurmayacak” dediðimiz konularsa olduðundan daha önemli ve derindir diyebilirim. Týpký bir çekirdek gibi anlam katmanlarýyla dolu olduðuna son yaþadýðým durumlar net bir þekilde göstermiþ oldu. Ýncir çekirdeði, koca incir aðacýnýn haritasýný nasýl içinde taþýyorsa topraða düþtüðünde büyük bir aðaca dönüþür. Bu sembolden doðan, ona bile sýðmayacak denen tüm konular da bana göre öyle… O zaman, incir çekirdeðini “küçük” görmekle yanýlmamalýyýz. Onun taþýdýðý anlam haritasýný hep birlikte tekrar fark etmeye çalýþmalýyýz..

Evet, sizleri bilemem; ama ben kendi kendime: Ýncir çekirdeðinin görüldüðü kadar küçük olmadýðýný ve “önemsiz” olmadýðýna inandýrdým. Hiçbir konu incir çekirdeðini doldurmayacak kadar boþ ve anlamsýz sayýlmamalý… Bu, sizin bu tür konulardan söz açan daha çok denemeler, hikayeler, makaleler okuyacaðýnýz anlamýna da gelebilir elbette…

Artýk sýkýlýrsanýz, incir çekirdeðinin içini doldurup doldurmadýðýna karar verirsiniz…

Kalýn saðlýcakla…